Fetih duyguları

A -
A +

Dün fetih kutlamalarını izledik. Geçmişimizle göğsümüz kabardı. Ama o fetih tarihte kaldı. Bize yeni fetihler gerek. Bitmeyen fetihler. Kıyamete kadar fetih. Kaleler kuşatmaktan, taş duvarları delmekten, coğrafyada ilerlemekten ve yeni araziler, kıtalar elde etmekten bahsetmiyorum. Fetihler bitti, Fatihler gelmemecesine öldü mü? Ulubatlı Hasan'ların çıkacağı surlar kalmadı mı? Bunları düşünüyorum. Fethin kimyasında üç kavram erimiş: Sınır, savaş, kazanç. Sınır; önünde durduğumuz veya durdurulduğumuz var olan veya varsaydığımız engel, Savaş; bu engeli aşma mücadelesi, azim ve çabamız, Kazanç; sınırı aşmanın artı değeri ve hedef aldığımız yeni sınırlar. Fatih; sınırları yoklayan, harekâtı örgütleyen ve kazancı yönetip, insanlarla paylaşan. Tembeller, hazır lopçular, meselesizler fethi tarihle sınırlar. Bir olayla, tek kahramanla bağlar. Davranmak, mihneti sırtlamak, çile damıtmak zor meslek. Zora tırmanmak yerine tarihe yaslanmak ve hamaset tüttürmek "biz neymişiz" demek... Fatih olmaya, Fatih'in torunlarıyız demeye hak kazandırır mı? Tarihteki fetihler çağına uygundu. Yaşandı geride kaldı. Artık onlarla avunmak zamanı değil. Yeni fetihler yapmak, yeni Fatihler çıkarmak lâzım. Taliplere kıyamete kadar fetih alanları olacak. Sınırlar o güne kadar ötesine geçecek Fatihlerini arayacak: * Bilimde, sanatta, düzende, anlayışlarda, kavrayışlarda, yöntemlerde fetih, * Hukukta, içtimaiyatta, iktisatta, siyasette fetih, * Şehircilikte, mimaride, estetikte, insan ilişkilerinde, * Fizikte, hızda, astronomide, enerjide, genlerin esrarında, * Beynin cidarlarında, idrakin sınırlarında fetih. * Yetersizlikten, kasıttan, düşmanlıktan beşerin beşere dayattığı, güçlü olanın zayıfın sırtında egosunu tatmin ettiği, geleceğimize yönelik tüm tehdit, tahrik ve tahkiri kaldıran bir fetih. Hepsinin anası olarak; düşünce ve ifade ufkumuzu kapatan sınırları aşmak anlamında fetih. İnsan Nemrut adına kule, firavunlar namına piramit inşa etmek için yaratılmadı. Parmak izine kadar farklı yaratılmışken tuğla gibi tek tip yığın olmaya zorlamanın, insanları kravat kostümle donatıp sonra toplama kamplarına sürmekten ne farkı var? Hepimiz, herkes, her yerde, her zaman, her hâlde fetihler peşinde koşmalıyız. Bir sınırı aşmaya çalışmıyorsa insan olmanın ne anlamı var? Ama o sınırlar nasıl aşılacak, fetihler nasıl yapılacak? Örnek davranışın en güzel nasihat, her nasihatin surlarda gedik açan bir salvo olduğunu idrak ederek. Bizim nesil dayatmalarla sınırlanmış bir parselde yaşadık. Artık fetihler düşlemenin zamanı. Fethe çıkanlar önce ilminde, edebinde, hareket ve sükûtunda örnek olmalıdır. Konumu ne ise sınırlarında at koşturmalıdır. Önce nefsinin sınırlarını sorgulamalı, ne ile meşgul olduğuna bakmalı. Varoluş sebebini doğrulamayan tüm süfli hevesleri yerle bir edip, sevgi kuşanmalı ve öteleri aramaya başlamalı. Eğer öteleri aramıyorsa serhatlarda koşturmanın ne anlamı kalır? Fethe çıkan herkese başarılar diliyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.