İşsizlik: En büyük mesele

A -
A +

Ne bütçe açığı, ne cari açık... Türkiye'nin bugün de yarın da en yakıcı sorunu istihdam açığı... Yani işsizlik... Ekonominin bir çıktısı, yani sonucu olan bu dert, sosyal ve siyasi açıdan ise sebep durumunda... Salı günü açıklanan işsizlik oranı yüzde 13.7.. Yani çalışmak isteyen ve emeğini arz etmeye hazır her 100 kişiden 14'ü iş bulamıyor. Yani üretmiyor, kazanmıyor, dolayısıyla tüketmiyor. Her açıdan sıkıntılı bir durum bu... Genç nüfusta ise durum daha da vahim: Her 4 gençten biri işsiz... Bu da gösteriyor ki, sorun iktisadi yapıdan kaynaklanıyor ve öyle kısa vadede çözülebilecek gibi görünmüyor. *** Başbakan Erdoğan, TOBB ile girdiği "birer işçi alın" tartışmasında, işsizliğin ilk hamlede yüzde 10'a çekilebileceğini söylemişti. Önceki gün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın TV'de yaptığı açıklamayı okudum. Yaz aylarında işsizlik yüzde 10'a inecektir diyordu Babacan... Gerçi mevsimsel etkiye de dikkat çekiyordu ama birçok insan bunu işsizlikte kalıcı bir düşüş olarak okudu. Oysa durum pek öyle değil.... İşsizlik'te bu yıl, baz etkisiyle de olsa bir iyileşme var ama, kısa vadede -gerçek manada- yüzde 10 pek mümkün görünmüyor. Bunu Sayın Babacan da biliyor mutlaka... *** Adı MÜSİAD'dan mülhem Ulusal İstihdam Stratejisi, Türkiye'nin bu en yakıcı sorununun istikameti hakkında hepimize bir fikir verecek. Esnek çalışma sistemi de umarım bu stratejinin içinde yer alır. Zira, işe girmenin de çıkmanın da bu kadar zor olduğu bir işgücü piyasasında, istihdamın belirgin biçimde artması da pek mümkün olamıyor. Ekonomik büyüme işsizliğin azalmasında tabii ki birinci faktör... Ama tek faktör olmadığı da bir gerçek... Bunu işveren örgütleri de, sendikalar da, ekonomi yönetimi de biliyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.