Marco yok Fener de yok

Haftalardır neler konuşuluyor neler... İnönü Stadı'nda işlenen cinayet sonrası, tribünleri terbiye etme uğruna neler yapılacaktı neler... Valimiz konuştu, federasyon başkanı konuştu. Ve biz hep dinledik. *** İstanbul'un en yüksek mülki amiri televizyonlarda vatandaşın gözünün içine baka baka kesin talimatını açıkladı: "Tribün çıkışlarındaki seyirciler açılmadan, maçlar başlamayacak." Sayın Valim, Dün gece Ali Sami Yen'de ne yaptılarsa, bu emrinizi dinlemediler. Bundan sonra da dinlemezler. G.Saray ve F.Bahçe maça başlamak için hazır. Anons üstüne anons. Kapalı tribündekiler "Çıkış yolunu boşaltın" anonsunu duymuyor. Onların zoru F.Bahçe. 10-11 dakika bekleniyor. Zannediyoruz ki, valimizin, federasyonumuzun ve MHK'nın kararlı tutumu meyvasını verecek. "Örnek olsun" diye, bu maç başlamayacak. Geçiniz beyler, geçiniz. *** Marco Aurelio yoksa, F.Bahçe de yok. Bu gerçek anlaşıldı dün gece. Tarihi rakiplerine en kritik maçta 8 tane gol pozisyonu vermelerinin tek sebebi Marco 'suzluktur. İlk yarıda 5 gollük pozisyonu kalesinde Rüştü'nün devleşmesiyle savuşturan F.Bahçe'de başka iyi adam bulmak çok zordu. Sahanın en kötüsü Tuncay 'dı dersek, gerisini siz düşünün işte. Orta sahasında çaresizlikle boğuşan F.Bahçe'de defansın yanlışlıkları da sırıtınca, sarı - lacivertliler sezonun en silik, en korkak ve de en etkisiz bir 90 dakikasını ortaya koydu. G.Saray'da Tomas ve Song 'un aynı akorttan çalması defans bloğunu adeta mayın tarlası yaptı. İlk yarıda bağıra bağıra "geliyorum" diyen G.Saray galibiyeti ikinci devrenin başında meyvasını verip, şekillendi. Necati 'nin usta sıyrılışı ve vuruşu kadar, öncesinde işi avantaja bırakan Cem Papila 'nın da hakkını yememek lâzım. *** Ve işte şimdi lig yepyeni bir heyecan ve çehre kazandı. G.Saray'ın 100. yıl inadı belli ki, ligde büyük maçların küçük takımı F.Bahçe'nin uykularını kaçıracak hep...