Kaosa prim yok

A -
A +

Türkiye, 2,5 aydan beri İmamoğlu üzerinden ekonomik krize sürüklenmek isteniyor. CHP lideri bu işte başrolde. Mitinglerle halkı ve gençleri isyana davet ediyor, esnafı boykot çağrısı yapıyor, devletin savcılarına alenen en ağır hakaretleri savuruyor, İBB özelinde Türkiye genelinde başlatılan CHP belediyelerindeki yolsuzlukların siyasi amaç güttüğü algısını yerleştirmek istiyor. Ama bu plan ters tepti, zira Ekrem İmamoğlu’nun en yakın dostları "etkin pişmanlık"tan yararlanmak için her şeyi itiraf etti, rüşvet çarkı bütün ayrıntılarıyla ortaya çıktı. Vatandaş da iş dünyası da, yatırımcı da gerçeği gördü. Kamuoyunda İBB’nin eski başkanı İmamoğlu'nun suç işlediğine dair geniş bir kanaat oluştu. Suni siyasi gerilimler yatırım ortamına kalıcı zarar veremedi. Merkez Bankasının rezervlerinde kısa süreli kayıp yaşandı, 139,5 milyar dolara düşen brüt rezervler bugün 153,2 milyar dolara çıkmış durumda. Mayıs ayında TÜFE 1,53, yıllıkta 35,41 artışla tahminlerin gerisinde kaldı... Bu gelişme üzerine Merkez Bankasının 19 Haziran toplantısında faiz indirimine gideceği kesinlik kazandı, bankalar coştu, Borsa İstanbul’da Ulusal 100 endeksi 9500 puana dayandı. Yabancı yatırımcılar 7 haftadan beri alım yapıyor. Hisse stokları 28,6, tahvil stokları 11,9 milyar dolar oldu.

 

Çok kimse enflasyonun düşmesini anlamadığından yanlış düşüncelere kapılıyor... Bir defa enflasyonun düşmesi, fiyatların ucuzlaması demek değil. Enflasyon ekonomideki parasal büyüklüğün, üretimden çok artması demektir. Mesela, ekonomide 3 somun ekmek üretiliyor. Piyasadaki parasal büyüklük 3 lira ise bu durumda her somun ekmek 1 liraya satılır. Ekmek üretimi 3 iken, parasal büyüklük 6 liraya yükseltilirse, 1 ekmek 2 lira olur. Ama ekmek üretimi 6'ya çıkar ve buna paralel olarak parasal büyüklük 6 liraya yükseltilir ise ekmek gene 1 liradan satılır. Bu, enflasyonun kabaca anlatımıdır.

 

Parasal büyüklükle üretim eş değerde olmalıdır. Enflasyon düştü denilince, 1000 liraya doldurulan market sepetinin 900 liraya doldurulacağı anlaşılmamalıdır. Gelelim "enflasyon düşerken pahalılığın artmasına". Pahalılık "kişinin gelir durumuna göre değişen" bir kavramdır. 12 aylık fiyat artış oranına göre tüketici fiyatları %35 yükseldi. Bu 1 yıl önce 1000 liraya doldurulan market sepeti bugün 1350 liraya doldurmuş demektir. Ama kişinin 1 yıl önce 1000 lira olan geliri 1250 lira olmuşsa o kişi için hayat pahalanmıştır. Çünkü geliri, mal ve hizmet fiyatlarındaki artış kadar artmamıştır. Ama aynı kişinin geliri 1 yıl sonra 1500 lira olmuşsa, onun için pahalılık yoktur. Çünkü geliri, market sepetini doldurduğu rakamdan daha çok artmıştır. 

 

Buradan şu sonuç çıkıyor, çalışanların maaşlarına gerçekleşen değil, beklenen enflasyona göre zam yapılırsa enflasyon düşer. Aksi hâlde, yüksek maaş zammı, yüksek fiyat artışına yol açar, akıntıya kürek çekilmiş olur. Şiş de yanar kebap da... Piyasadaki para miktarı ile enflasyon aynı seviyede artmalıdır. Enflasyon ile savaşta en önemli ayaklardan biri maliye politikasıdır. Hazine’nin mayıs başında 258 milyar TL parası vardı. Ay sonunda bu rakam 634 milyar TL’ye çıktı. Programa göre ay içinde toplamda 310 milyar TL borç geri ödemesi gerçekleşti. Ay içinde yaptığı borçlanma ise (TL+döviz) yaklaşık 300 milyar TL. Bu rakamlar bize bütçenin nakit bazda mayıs ayında önemli boyutta fazla verdiğini gösteriyor. Ayrıca enerji fiyatlarında büyük düşüş var. 12 ay önce 82 dolar olan brent petrol bugün 65 dolara düştü. Enerjiye ödediğimiz faturanın küçülmesi ile turizmden gelecek büyük döviz geliri cari dengeyi olumlu etkileyecek. Merkez Bankasının faiz indirimi kredi maliyetlerini aşağı çekecek, ucuz kaynağa ulaşan şirketler ürünlerine yüksek zam yapmayacak. Böylece enflasyonda kalıcı düşüş sağlanacak.

 

Türk ekonomisi bugünkü %50’lik faizi kesinlikle hak etmiyor...

 

.....

 

KIYMETLİ OKUYUCULARIMIN KURBAN BAYRAMINI TEBRİK EDİYOR, CENAB-I HAKK’TAN BÖYLE NİCE MUBAREK GÜNLERE SAĞLIK İÇİNDE KAVUŞMALARINI DİLİYORUM.

 

 

 

 

 

Necmettin Batırel'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.