Türk ekonomisi altın çağını yaşıyor. Göstergeler düzeldi, risk primi düştü, enflasyonda yön aşağı döndü. Hem tüketicinin hem reel sektörün morali yüksek. Üretimle birlikte istihdamda da büyük artış var. Tüketici güven endeksi mayıs ayında yüzde 1,1 oranında artarak 84,8 oldu. Tüketici güveni mart ayında 85,9, nisan ayında ise 83,9 olarak gerçekleşmişti. Tüketicinin güveninin artması daha rahat harcama yapması daha kolay borçlanması ülke ekonomisinin büyümesi demektir. İmalat sanayinin güveni tam, 101,4 kapasite kullanım oranı 75,1 seviyesinde gerçekleşti. İmalat sanayinin güveninin 100’ün üzerinde olması genel ekonomik durumun iyimserliğini gösteriyor. ABD’den sonra Avrupa Birliği’nin de Suriye’ye olan yaptırımları kaldırması Türk firmaları AB-Suriye ticaretinde köprü konumuna getirdi. Suriye’ye 2 milyar metreküp doğalgaz ihraç ediyoruz. ABD'li Continental Resources’in araştırmasına göre, Diyarbakır'da 6,1 milyar varil petrol rezervi var… Türkiye'nin yıllık ithalatının 365 milyon varil olduğu dikkate alınırsa bu keşif, tarihî bir kazanım. 2025 yılı mayıs ayına kadar yaklaşık 42 milyon yani neredeyse 3 milyar dolarlık bir petrol kaynağı bulundu. Diyarbakır’da ayrıca kayaların arasına sıkışmış doğalgazı da çıkaracağız. Gabar'da 81 bin, Adıyaman'da 10 bin, Batman'da 30 bin, Diyarbakır'da ise 20 bin varil günlük 141 bin varil üretim yapıyoruz...
Enerjide elde edilen bu başarı sayesinde cari açıkta büyük daralma yaşanıyor. Şu anda altın hariç fazla veriyoruz. Yurt dışına ödediğimiz faturanın küçülmesi ile Merkez Bankası'nın rezervlerinde yükseliş devam ediyor. 16 Mayıs haftasında brüt rezervler 1,4 milyar dolarlık artışla 145,7 milyar dolar odu. Net rezervler 2,4 milyar dolar artarak, 40 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezervler de 18,1 milyar dolardan 20,4 milyar dolara yükseldi. Böylece iki haftada 7,2 milyar dolar artan rezervler, 4 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı... Merkez Bankası her ay ihracat gelirlerinin %35’ini kendisine satmak zorunda olan ihracatçılara destek amacıyla kurların sınırlı yükselişine izin veriyor. Bu yüzden dolar 39,00, avro 44,00 TL’de.
Türkiye’nin şu anda acil yapması gereken büyüme hızından taviz vermemek. Zira büyüyen ülkeye sermaye yağar, doğrudan kalıcı yatırım artar, işsizlik azalır. İşte bunun için Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kredi Garanti Fonunu ben de önemsiyorum. Yani bu noktada adım atıp Kredi Garanti Fonundan tulumbaya suyu dökmekte fayda var ki hareketlensin" dedi.
KGF bir kefalet kuruluşudur. Kredi vermez, ama işletmelerin aldıkları kredilere kefil olarak bankalardan kaynak temin etmelerinde yardımcı olur. KGF aynı zamanda, bankaların kredi riskini paylaşmakta ve daha sağlıklı bir teminat yapısına ulaşmalarını sağlamaktadır. 1991 yılında kurulan fon, bir anonim şirket. Ortakları KOSGEB, TOBB, TESK ile Eximbank, Halkbank, Vakıfbank, Vakıf Katılım Bankası, Ziraat Bankası ve Ziraat Katılım Bankası’dır. Diğer ortakları ise; bankalar ve katılım bankalarıdır. Bugün bankalardan kredi talep edildiğinde yılda %60 faiz ödeniyor. Oysa KGF ile işletme kredilerinde vade asgari 6 ay, azami 60 aydır, ödemesiz dönem azami 1 yıldır. Yatırım kredilerinde ise vade asgari 6 ay, azami 84 ay olup, ödemesiz dönem azami 2 yıldır. KGF müracaatı 2 günde sonuçlanır. KOBi’lere yönelik 30 milyar TL’lik destek paketi devreye alındı... 17,5 milyar lirası işletme, 7,5 milyar lirası yatırım harcamalarında kullanılmak üzere toplam 25 milyar lira tutarında kefalet limitli destek paketi de devreye girdi. İş dünyası bayram ediyor. Sanayide çarkların güvenle dönecek olması reel sektörün dinamizmine güç katacak. Küresel rekabet kuvvetlenecek. ABD’nin önde gelen dergilerinden Newsweek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı daha yeni "dünyanın en güçlü liderlerinden biri" olarak nitelendirdi oysa o 23 yıldan beri bu özelliği taşıyor! Çok yaşa başkanım.
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...