Şimdi verme zamanı!

Asrın felaketinde kentsel dönüşüme karşı çıkan muhalefet partileri utanmadan hükûmeti suçluyor. Mahkemelerde “rantsal dönüşüme hayır” diyerek dava açıp çürük binaların yıkılmasını engelleyenler kendileri değilmiş gibi. Ne yüzle halkın karşısına çıkıp oy isteyecekler? Vatandaş demeyecek mi? Bizi deprem mağduru yapan sen değil misin?..

 

O kadar kötü yakalandılar ki, ne yapacaklarını ne söyleyeceklerini bilmiyorlar, batacaklar. Yazıklar olsun! Hükûmet yaraları sarmak için bütün imkânları seferber etti... İlk günden itibaren çadır kentler, konteynerler, büyük bir hızla kuruldu. Kimse sokakta ve aç bırakılmadı. Günde 3 öğün yemek veriliyor. Çocuklar için okullar kuruldu. Kira yardımı, taşınma paraları ödendi. Bölgede hiçbir çalışanın işine son verilmeyecek. Yıkılan 10 şehrimiz 1 yılda depreme dayanıklı konutlarla yeniden inşa edilecek. Çimento, demir çelik, cam, plastik, mobilya, beyaz eşya, inşaat malzemeleri üretiminde görülmemiş artış yaşanacak. Aynı şekilde istihdamda patlama olacak. Bu arada kaldırılan enkazların çok dikkatle ayıklanarak hurda demirlerin fabrikalara ulaştırılarak yeniden üretilmesinin sağlanması gerekiyor. Burada muazzam bir kaynak var.

 

Şimdi bütün gözler üretim tesislerinde... Bölgedeki sanayiciler fabrikalarını çalışır hâle getirmek için gece gündüz çalışıyor. Tesislerinin %30’u hasarlı olan Malatya’da 195 firmanın 95’i üretime başladı. Mart ayı itibarıyla kuru kayısı ihracatına başlanacak. Adıyaman’da 14 fabrikada hasar var. Geri kalan fabrikaların çarkları martta dönecek. Gaziantep'te bulunan 5 büyük organize sanayi bölgesinde yer alan 1200 fabrikadan sadece 18'i çalışamaz durumda. İskenderun Demir Çelik’te kontrollü olarak üretime yeniden başlandı. Metal sanayi 17 firmayla listenin üçüncü sırasında. İsdemir ve Tosyalı gibi büyük grupların üretimleri oldukça stratejik öneme sahip. Bölgedeki metal sanayi firmalarının cirosu 121 milyar TL. 66 firmanın toplam ihracatı ise 4 milyar 178 milyon dolar seviyesinde.

 

Depremin ekonomiye faturası ilk hesaplamalara göre 50 milyar dolar civarında. Bir gecede 115 milyar lira (6 milyar dolar) yardım toplandı. Emtia fiyatlarında buğday, platin, bakır, doğalgazda büyük düşüş başladı. Bu düşüş Türkiye’nin enerji ithalatında 14 milyar dolar tasarruf sağlayacak. Her ay ortalama 5 milyar dolar olan Standart altın ithalatı da durduruldu. Şimdiden 25 milyar dolarlık kaynak sağlandı.. Hazine ve Maliye Bakanlığı bir defalık olmak üzere iş dünyasından toplam 500 milyar liralık (26 milyar dolar) “Deprem vergisi” talep etmelidir. Özellikle elini cebine atmayanlardan daha fazla olarak… 2022’de 2,3 trilyon lira gelir vergisi ödeyen reel sektör, yaşadığımız tarifi imkânsız felakete karşı ülkemizin kurtuluşu için bu tarihî fedakârlığı yapmak zorundadır. Bankalardaki şirketlerin hesaplarında 80 milyar dolarları var...

 

Gün, verme zamanıdır. Devlet-hükûmet elinden gelen her şeyi yapıyor. Zenginler de bu yarışa katılmalıdır. Hepimiz aynı gemideyiz, ayrı gayrı yok. Hiç unutulmasın, ülkemiz küçülürse iş dünyası da küçülür fakirleşir, sonunda batar. Biz bugünlere tırnağımızla kuyu kazarak geldik, yine başarırız. Bu felaket birbirimize daha sıkı sarılmamızı sağlayacak, yeter ki, inancımızı kaybetmeyelim, yakışanı yapalım, kucaklaşalım, sevelim sevilelim, dünyaya örnek olalım...