Trump’ın emriyle, İran’da Fordo, Natanz ve İsfahan'a (üç nükleer tesise) hava saldırısı düzenlendi. Beyaz Saray, 19 Haziran'da İran'a yönelik bir operasyon kararının birkaç hafta içinde alınacağını kamuoyuyla paylaşmıştı. Ancak Trump’ın, bu kararı çok daha erken vermesindeki amaç, caydırıcılık sağlamakmış... ABD yönetimi İran ile dolaylı temas kurarak, saldırıların yalnızca "tek seferlik" olduğu ve "rejim değişikliği amacı taşımadığı" mesajını verdi. İran saldırı öncesinde nükleer tesislerindeki kritik yapıları başka bölgelere taşıdığını açıkladı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, "hedef alınan tesislerde nükleer malzeme bulunmuyor, bu yüzden radyasyon sızıntısı yok" dedi. ABD Başkanı İran’ı diplomatik çözüm için masaya çağırıyor. Asıl önemli soru İran’ın Hürmüz Boğazı'nın kapatılıp kapatılmayacağı. Böyle bir karar Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi ve Hamaney’in onayı ile yapılabiliyor. Piyasa fiyatlaması İran’ın kapatma kararı almayacağına işaret ediyor. Zira İran, petrol fiyatlarında büyük artışa yol açacak bu adımla Pekin’i zor durumda bırakmak istemiyor.
İran’ın önünde 3 seçenek var: Ya hiçbir karşılık vermemek. Ancak bu durumda rejimin ABD’ye teslim olduğu sonucu çıkar. Ya bölgedeki 20 ABD üssüne önceden Beyaz Saray'ı bilgilendirerek (merkezler hedef alınmadan) insansız hava araçları ile seri saldırı düzenlemek. Ya da tansiyon düşene kadar bekleyip sürpriz bir atak yapmak...
En gerçekçi olan ikinci alternatif. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, İran’a yönelik düzenlenen geniş çaplı hava harekâtının ardından yaptığı açıklamada, ülkenin nükleer programının tamamen yok edildiğini söyledi. O zaman hem İsrail hem de ABD’nin amacı gerçekleşti. İran’ın nükleer çalışmaları sonlandığı için füze savaşının kısa sürede sona ermesi gerekiyor. Bu arada kendi hava sahasını kontrol edemediği için İsrail uçaklarının cirit atmasına karşı İran’ın neden İsrail’deki askerî havaalanlarını vurmuyor olması dikkat çekiyor!
Türkiye gelişmeler karşısında bütün askerî tedbirleri aldı. Şu anda bizim için en büyük risk petrol fiyatlarındaki artışın kalıcı hâle gelmesi. 1 ay önce 62 dolardan işlem gören brent petrol 82 dolarla açıldı, 76 dolara döndü...
Petroldeki yükseliş yurt içinde akaryakıt fiyatlarını arttırarak enflasyona zemin hazırlıyor. Ancak tarihsel olarak İsrail merkezli çatışmaların çoğu kalıcı petrol şoklarına yol açmadı. İran kendisine yapılan kontrolsüz hava saldırılarına rağmen petrol tesislerinin zarar görmediğini, üretimin devam ettiğini açıkladı. Hürmüz Boğazı da kapatılmıyor. Nitekim bugünden itibaren akaryakıtta indirim başlıyor.
Tel Aviv, Hayfa ve Aşod’da elektrik santrallerini vurarak İsrail’i Gazze’ye çeviren İran kısa süre sonra müzakere masasına oturarak Atom Enerjisi Kurumu yetkililerine tesislerinin kapılarını açarak hedefinin nükleer silah değil nükleer enerji olduğunu gösterdiği anda, gerilim kaybolacak. Petrol fiyatları yeniden 64-65 dolar aralığına düşecek. Dünya da biz de rahat nefes alacağız...
Bugün Lahey'de başlayacak en kritik NATO zirvesine, Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yapacağı görüşme damga vuracak. Nükleer saldırı sonrası ABD-İran görüşmelerinin İstanbul'da yapılacak olması Türkiye'ye tarihî itibar kazandıracak.
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...