Kalbin ve beynin dostu: ALIÇ

Genelde dağlık alanlarda ve çalılıklarda yetişen alıcın, kalp kaslarını ve hafızayı güçlendirdiğini, kalp ve damar hastalıklarına karşı da mükemmel bir doğal ilaç olduğunu biliyor musunuz? Yöresel olarak yemişen, geviş, edran, gibi isimleriyle de bilinen alıcın yuvarlak görünümlü meyveleri, olgunlaştığında kırmızı ve sarımsı bir renk alır. Almanya'da bazı tıp doktorları tarafından reçetelere doğal kalp ilacı olarak yazılan ve yıllık satış hacmi 65 milyon markı bulan alıç, kalp ve damar hastalıkları için en iyi doğal ilaç olarak gösteriliyor. Yaklaşık 3 haftalık bir kullanımdan sonra kalp, damar sistemi ile beyinde olumlu etkileri görülmeye başlayan alıç, kan dolaşımını sağlayan damarları genişletip güçlendirdiği gibi, kalbin daha fazla kan ve oksijenle beslenmesini sağlıyor, yüksek kan basıncını dengeliyor. Sağladığı faydalarla beyni de olumlu etkileyen alıç, hafızanın güçlenmesinde de önemli rol oynuyor. Kalp kaslarını güçlendirici, ritim bozukluklarını düzenleyici etkiye sahip alıcın, koroner toplardamarların işlevlerini destekleyici, kalp krizi sonrasında kalbi güçlendirici özellikleri de bulunuyor. Bu sebeple, özellikle kalp kasları zayıflamasında ve koroner damarlardaki daralmalar yüzünden gerekli miktardaki kan ve oksijenin kalp kaslarına ulaşamaması durumunda tıbbi tedavinin yanında alıç tedavisine de başlanması öneriliyor. Nasıl kullanılmalı Önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyoruz: Çeşitli kalp ve kan dolaşımı hastalıklarında rahatlıkla kullanılabilecek nadir bitkilerden olan alıcın etkili olabilmesi için uzun süreli kullanılması gerekiyor. Alıcın en faydalı kullanımı ise şöyle: "Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak-çiçek ve meyve karışımı, kaynamış bir bardak suyla haşlanır. 10 dakika bekletildikten sonra süzülerek içilir. Balla tatlandırıldığında (şeker hastaları tatlandırma yapmamalı) alıç çayının etkisi daha da artar. Her gün 2-3 bardak taze demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında sıcak sıcak içilir." Hiç bir yan etkisi olmadığı için çok sayıda ülkenin sağlık bakanlığınca onaylanmış olan alıcın, bağımlılık yapmadığını da gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.