Türkiye yerel seçim atmosferine girdi. Bazı partilerin büyükşehir belediye başkan adayları belli olmaya başladı. Bu adaylar yerel seçimlerde yoksul kesimlerin oylarını almak için ölçüsüz, hesapsız, kitapsız vaatlerle ekranlarda boy gösteriyorlar. Bu adaylar ya hesap bilmiyorlar ya da halkı aptal yerine koyuyorlar. Televizyon ekranlarına çıkıp gözümüzün içine baka baka uygulanması hayal bile edilemeyecek palavralar ile 29 Mart Belediye Seçimlerinde oy verecek seçmenleri kandırmaya çalışıyorlar. Bu tespitimin en bariz örneği, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday gösterdiği Sayın Murat Karayalçın'ın Ankaralı seçmenlere sunduğu uçuk vaatler. Sayın Karayalçın belediye başkanı seçildiği takdirde bağlı ilçeler dahil, Ankara'da fakirlik sınırının altında geliri olan her aileye 600 YTL maaş ödeyeceğini, 10 metreküpe kadar olan suyu bedava vereceğini ve şehir içi ulaşımı ücretsiz sağlayacağını vaat ediyor. Ayrıca Gökçek döneminde yapılan gıda-kömür ve kırtasiye yardımlarının da devam edeceğini vurguluyor. Bununla da kalmıyor göreve geldiğinde 25 bin kişiyi işe alacağını söylüyor... Bu hesapsız-kitapsız vaatler Türkiye siyasetinde eski günlere dönüldüğünü gösteriyor. Hatırlayın eski günleri, çiftçinin ürününe taban fiyatı verilirken yaşadığımız komedileri. Araba ve ev vaat eden siyasetçilerden kurtulduğumuzu sanıyorduk. Maalesef popülizm geri dönüyor. Bu ülke, popülizmden çok çekti. Sayın Karayalçın'a önerim bu vaatlerinin matematiksel bir hesabını çıkarması. İlçeler dahil 140 bin aileye maaş vereceksiniz. Yılda 1 katrilyon tutuyor. 25 bin işçinin yıllık maliyeti en az 200 trilyon. Diğer vaatlerinizi bir kenara bırakalım, bu iki vaadinizin belediye bütçesine yükü 1.2 katrilyon. Belediyenin internet sitesinden bakın, Büyükşehir Belediyesinin 2007 bütçesi 1.3 katrilyon lira . EGO ve ASKİ'nin bütçesi ise kendi yatırım ve hizmetlerine bile yetmiyor. Büyükşehir belediyesinin hazineye olan borçları nedeniyle İller Bankası ve diğer gelirlerden belediyeye aktarılan kaynakların yüzde 50'sinin kesildiğini biliyoruz. Bütün bu rakamlar orta yerde kabak gibi dururken, bu hesapsız vaatleri hangi kaynaklarla gerçekleştireceksiniz. "Biz vaat edelim, kimse incelemez" diyorsanız, internet çağında olduğumuzu unutuyorsunuz. Seçmen eski seçmen değil. Her şeyi fark ediyor. Sadece iki vaadiniz belediye bütçesi kadar. Yatırımlara, maaşlara, rutin giderlere, EGO'nun zararına, asfalta, yeşilin bakımına nerden para bulacaksınız?!. Yapmayın Allah aşkına, hesapsız-kitapsız vaatlerde bulunmayın. Zekâmıza hakaret etmeyin. Atacaksanız da ufak atın!