Gene döndük dolaştık, yolun başına geldik!.. Galatasaray bu defa, "bu yolun ilk merhalesini aşıp", hedefe doğru ilerlemeyi başaracak mı, yoksa "her zamanki gibi", hem de "ahlar vahlar" arasında "evine dönüp", en yetkililerin ağzından "Bizden bu kadar, şimdi lige bakalım" mı diyecek? Bunca yıldır "ahlarla vahlarla" geçip, "türlü çeşitli sebeplerle, mazeretlerle, bahanelerle üzerleri örtülmek istenen" başarısızlıkların artık Türk futbolseverini bıktırdığını söylemek yanlış olmaz! Bunca emeğe, bunca paraya, bunca transfere rağmen "ilk turlarda elenmek" artık ne Türk futboluna, ne de Türk takımlarına yakışıyor!. Hele hele, "bunca yılın tecrübesi" ile "sadece Galatasaraylıların değil" her Türk futbolseverinin "başarı beklediği" Galatasaray, hiç olmazsa "Şampiyonlar Ligi''nin ilk ayağı olan gruptan çıkamazsa" bilmem ki Fatih Terim''e "imparator" demeye devam edecek miyiz? Benim bildiğim "imparatorlar", içe dönük başarılardan çok "dışa dönük başarılarla" tarihe geçerler!. Elbete "içerde üst üste dört defa şampiyon olmak" büyük bir başarıdır ama "Şampiyonlar Ligi''nde çeyrek final ya da yarı final oynamak?" "Böyle bir başarı", bence "2-3 lig şampiyonluğa bedeldir" ve "böyle de kabul edilmelidir!." Galatasaray, "zor" denildiğinde "itiraz edilmeyecek" bir gruba düşmüştür, doğru! Ama, "Şampiyonlar Ligi''nde oynuyorsan ve bir hedefin varsa", hangi grup olursa olsun, rakiplerin kim olursa olsun, "ilk ikiye girip" bir üst tura, oradan da "çeyrek finale geçmek" zorundasın!. "Zor gruba düştük, ne yapalım?" diye ağlamak gibi bir "aczin içine düşüyorsan", ne işin var Şampiyonlar Ligi''nde? Fatih Terim de "aynen böyle düşünüyor" ve "böyle konuşuyor!." Milan''ı Perugia maçında seyrettik, elbette "büyük takım" ama nerde bu Milan, nerde "Baresi''nin Milan''ı?" "Böyle" bir Milan Galatasaray için "şanstır!." Galatasaray, grup maçlarına "şanslı olduğu ve moral bulacağı" bir maçla giriyor!. Hamburg''tan "5 yiyen" Hertha Berlin, İstanbul''a "moralsiz" ve hatta "darmadağın geliyor!." Galatasaray, "defansta bilinen ve alışılan hatalarını yapmazsa" Ali Sami Yen''de Alman rakibini "rahat yenecektir!." "Erken gelecek bir gol", farkı bile getirebilir!. Elbette ki, bu gece özellikle Hakan Şükür''e büyük görev düşüyor!. Hem rakip defansı dağıtmak, ama ondan da önemlisi "artık gol atmak" herkesin ondan beklediği asıl görev!.. Hakan Şükür, eğer Galatasaray Şampiyonlar Ligi''nde "başarılı olacaksa ve bu şansı yakalamak istiyorsa", mutlaka "takımın en golcü futbolcusu olma" özelliğine kavuşmak zorunda!. "Arkadaşım atıyor ve kazanıyoruz ya" açıklamalarıyla "idare etmek" Hakan''a da, Galatasaray''a da yetmiyor, hele hele "Şampiyonlar Ligi''nde hiç yetmeyecek!." "Ötekiler" , Hagi''den, Taffarel''e kadar "görevlerini" elbette yapacaklar!. "Açıklamalar" ve "hava" onu gösteriyor!. Özetle, Galatasaray bu yıl "Şampiyonlar Ligi''nde ne yapıp ne yapamayacağını" bu maçla "ortaya koyabilir!." "İyi" bir sonuç; "Galatasaray bu işte var" dedirtecek, "kötü" bir sonuç ise "daha başta havlu atmak" anlamına gelecektir! Ben "iyi" hem de "çok iyi" bir sonuca kenetlenmiş durumdayım! Dilerim, Galatasaray da kenetlenmiş olsun! Gerisi "biraz hakeme, biraz şansa" kalıyor!. Görelim bakalım, Terim ve talebeleri ne eyler?

