Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Finlandiya''yı yendik!.. Yenile de bilirdik, berabere de kalabilirdik!.. 3 puanlı maçlarda "artık" bir puan kaybedilmiyor ya, ya 2 puan ya da 3 puankaybediyorsunuz, diyelim ki "bir, hatta yarım, hatta çeyrek puan kaybetmek" mümkün, işte "o çeyrek puanı kaybetmek bile" Avrupa Şampiyonası finallerine gitme ümidimizi büyük ölçüde sakatlardı!. Hey, TV''de "maçı nakleden" arkadaşım hey!. Kim olduğunu bilmiyorum ama, "2-2''lik beraberliği öven, bunun arzuladığımız ve almamız gereken sonuç olduğunu defalarca söyleyen" ve hatta "Galibiyet de elbette çok iyi ama, bu beraberlikle Finlandiya''dan istedğimiz sonucu almış olacağız" lâfını defalarca eden sen, açıkça söylemem gerekirse ve de "en hafif tabiri bulmak için gösterdiğim hassasiyetle" tam tamına bir "futbol cahilisin!." Avrupa Şampiyonası''nda "değişen averaj sistemi" ve de "en iyi ikincilik ile doğrudan finallere katılma hakkı" varken, çıkıp da "Finlandaya''dan alınacak bir beraberliğe" övgüler yağdırmak ve "istenenin bu olduğunu" defalarca söylemek, söyler misin bana "Türkiye''yi tutmak mı, yoksa Almanya ve Finlandiya''yı kollamak mıdır?" Bilmem "Bu futbol cahiline" Star TV''nin yetkilileri ne ceza verdiler? Eğer, "gelecek yıllarda" Türkiye Ligi maçlarını da "böylesine futbol cahilleri anlatacaksa" yandı gülüm keten helva!. Neyse, ne yazacaktık "nerelere" geldik! Ama iyi de ettik!. Dikkat etsinler, "bilenlere anlattırsınlar", futbol cahillerini de TV''lerin başına oturtmasınlar!. Şimdi İrlanda maçında da mikrofonun başında bağırabilir: "Yaşasın bir beraberlikle dönüyoruz, istediğimizi aldık. Deplasmanda İrlanda''ya yenilmedik!." "Bu kafa ile", Avrupa Şampiyonası Finallerine gitsek ne olur, gitmesek ne olur? "Bu kafa" derken, sadece "maçı anlatan" kafadan söz etmiyorum. Medyamızdaki "maç yorumlarından da söz ediyorum!." Bakıyorum, "ikiye ayrılmışlar", milli maçı filan bir tarafa bırakıp, "birbirlerini yiyorlar!." "Bir taraf" Denizli''yi göklere çıkarıyor, "bir taraf" yerin dibine sokuyor! "Bir taraf" Sergen''i, "bir taraf" Hakan''ı, "bir taraf" Tayfur''u "maçın kahramanı" ilân ediyor! "Bari" dedim, ben de "bir taraf" olayım ve "maçın asıl kahramanını" ilân edeyim: Tugay!.. Tugay oyuna girene kadar durum 2-2 idi ve Finlandiya, bizim tozumuzu atıyor, her iki dakikada bir gol pozisyonuna giriyordu!. Ayhan çıktı, Tugay geçti orta sahanın ortasına, defansı da, orta sahayı da, ofansı da toparladı ve "maç sonunda" peşpeşe galibiyet gollerimiz geldi! "Bu küçük hususu bile göremeyenlere" benden de veryansın!. İşte, "en büyük" hatamız burada!. "Tam tamına" ve deyim yerinde ise "körlerin fili tarifi" oyununu oynuyoruz!. "Kimin işine, filin neresini tutmak gelirse, allandıra, pullandıra orasını öne çıkarıyor" ve anlata anlata bitiremiyor!. Sonuç ortada!. "Mâkulde ve mantıklıda buluşamıyor", sonunda da bir çuval inciri berbat ediyoruz!. Elbette, Mustafa Denizli de, talebeleri de, Finlandiya''yı, hem de Finlandiya''da 4-2 yenerken "alkışa lâyıktılar!." Öyle yendiler, böyle yendiler, ama yendiler! Elbette ki, "bundan sonraki maçlarda", Finlandiya maçında yapılan hataların "tekrarlanmaması için" eleştiriler yapılacak, ikazlarda bulunulacaktır! Spor yazarının, futbol yorumcusunun "bir görevi de budur!." Ama, bu yapılırken "birbirini yemek", takım tutar gibi "kişi tutmak" ve sonra da "akla ne geliyorsa yazıya ve söze dökmek?." İşte "yanlış olan" bu ve "bu kafayı değiştiremezsek" bilelim ki, artık Avrupa ve Dünya Kupaları''ndaki gruplarda "şerefli beraberlikler ya da yenilgilerle grup sonuncusu olma" devrini çoktan aşıp, "başa güreşen", finallere kalan, "FIFA klasmanlarının ilk 20''sine takım sokan" Türk futbolunun "hakkını vermemiz" mümkün değil! "Spor yazarları ve yorumcuları" olarak, futbolumuzun çok gerisinde kaldığımız ortada!. Bunun için "bilinçaltımız;" zaman zaman isyan ediyor ve bizlere "Futbolumuzdaki gelişme ve ilerleme sanaldır, ortada birşey yok. Yerimizde sayıyoruz" gibilerden saçma sapan ukâlalıklar bile yaptırıyor!." Hemen hemen hepimize "ders olmalı!." Gruplarda bunca puanları kim alıyor, bunca golü kim atıyor, Almanya''ları, Hollanda''ları kim deviriyor, Juventus''lara, Manchester''lara kim kök söktürüyor? Türkiye, "sahada futbol mu oynuyor" yoksa, bilgisayarda atari mi? Ben "futbolumuza inanıyorum" ve "ümidim olmamasına rağmen" bana Finlandiya galibiyetini hediye edenleri, Denizli başta olmak üzere kutluyorum ve alınlarından öpüyorum! Devam çocuklar!.
ÖNE ÇIKANLAR