“Kendi işini görerek, kendine yeterek uzun yaşamak” güzel bir şey… Ama “sevdiğin dostlarını, arkadaşlarını, meslektaşlarını, yakın uzak akrabalarını kaybetmeyi” yaşamak, insanı sarsıyor.
“Ümit Aktan’ı kaybettiğimizi” telefonuma gelen bir mesajla öğrendiğimde, “Onlu günler, haftalar, aylar, yıllar bir film şeridi gibi” gözlerimin önünden geçti.
Gazeteciliği, 1970’li yılların başında başladığı spikerliği ile taçlanınca, spor basınımızın zirve grubunda yerini aldı.
Ankara’da, İstanbul’da ve İzmir’de beraberlik günlerimiz oldu, güzel günlerdi.
Türk basını ve sporumuz önemli bir ferdini kaybetti.
Bizler de değerli bir meslektaşımızı, arkadaşımızı, dostumuzu…
Ailesinin acısını paylaşır, başsağlığı dilerim.
“Mekânın cennet olsun” Ümit’im.
Süper Lig Gaziantep FK - Galatasaray maçı ile başlıyor.
2025-26 sezonunun “Fair Play sezonu” olmasını dilerim.
Bu satırları yazarken, başlamasına 12 saat olan maç için Okan Hoca, İcardi - Osimhen - Morata üçlüsünden birini bile götürmemiş.
Herhâlde, “sakatlığı devam eden” var ama herhâlde “geçen sakatlığını nüksetmemesini düşündüğü” de var.
Bilmem ki, geçen sezonun başındaki gibi, “küstüğü, küstürdüğü futbolcuların benzerleri” var mı, bugün?..
Dursun Özbek, “sakatlığı geçen ve idmanlara başlayan” İcardi ile “sözleşme yenilenmesine” karar vermiş. Merak ediyorum; “Acaba Okan Hoca ne düşünüyor?”
Ben, “Dursun Başkan’ın çok doğru bir karar verdiğine” inanıyorum.
Kerem Aktürkoğlu’nun ailece Fenerbahçeli olduğu biliniyor. Yıldız oyuncu, Benfica’dan ayrıldığı dönemde, “Galatasaray benim evim, benim yuvam. İnsan evinden ayrılır ama evinden vazgeçmez” demişti.
Ve de, evine değil, ailesinin takımına döndü.
Öcal Uluç'un önceki yazıları...