Burunları sürtülmeli!..

Galatasaray Başkanı Faruk Süren''i ve yönetimini, "yıllardan beri" ilk defa, evet "ilk defa canı yürekten kutluyorum!." "Şımarmış, kendisini dev aynasında gören, ülkesinin ve kulübünün ne halde olduğunu görmeyen, görmek istemeyen" üç-dört futbolcunun esiri olmadılar!. "Sert eleştirileri", fanatik taraftarlardan gelebilecek tepkileri dikkate almadan, cesaretle, "insafsız ve iz''ansız isteklere", tam bir dayanışma ve kararlılık içinde "hayır" dediler! Bakıyorum, Beşiktaş''ta Süleyman Seba ve arkadaşları da "aynı kararlılığı, basireti, yürekliliği" gösterdiler!. Onları da kutluyorum!. Yıllardan beri "rayından çıkmış" transferi "yoluna sokmak için" böylesine "cesur ve kararlı tutumlara ihtiyaç vardı"; bravo!.. "Transfer ayında çok profesyonel, çok akıllı" ama "futbol mevsiminde" keyfince oynayan, keyfince yaşayan, "bol bol sakatlanan ya da sarı kırmızı kartlarla ceza alarak yan gelip yatan" futbolculara, ödenegelen "anormal ve astronomik ücretler", hatta "Avrupalılar''ın bile ağzının suyunu akıtırken", olanların "kulüplere olduğunu" anlamayanlar, elbette ki "bu kararlı tutuma karşı çıkacaklardır!" Çıksınlar!. "Batak kulüplerle" nereye kadar gidilebileceğini hesaplayamayanlar, "sadece şampiyonluk hayâli ile", futbolculara "trilyonlar ödenmesini bekleyenler", büyük bir yanlışın içindeler!. Samsunsporlu Ercan''a "sportmenlik ve erkeklik dersi vermeye kalkan" Alpay''a bakın!. Yıllardan beri "istikrarlı olarak" yarım sezon futbol oynayan Arif''e bakın!.. "Sıradan bir görev adamı" Ali Eren''e bakın!.. "Şımarmanın doruklarına tırmandıkça" futbol sahasındaki hataları arttıran Fatih''e bakın!. Teknik direktörü "eski kurt" Feldkamp''a bile "güven vermediği için" kaleye bir Nijeryalı''yı ortak eden" Fevzi''ye bakın!. Mevsim sonundaki maçlarda "hem sakatlandığı, hem de oyunu çok düştüğü için" ortalıktan yok olan, "milli takımdan bile kesilen" Okan''a bakın!.. Bir de "istedikleri" paralara, kulüplerin kasasından "vergilerle beraber çıkacak" trilyonlara!. "Profesyonel Futbolcular Derneği üyesi" Erman Toroğlu''nun dünkü Sabah''ta çıkan "Saymayı bilmiyorlar" başlıklı "enfes" yazısı, neyin ne olduğunu ortaya koyuyor!. "Bunlar" ya dayak yememişler ya da "gerçekten" sayı saymasını bilmiyorlar!. Dudak kıvırdıkları paralar, "vergisiz, yani net" 500''er, 600''er, 700''er 800''er milyar liralar!. Yani, "yılda bir o kadar faiz getirecek" paralar!. Neymiş "istikballerini garantiye almaları gerekiyormuş, bakacakları kişiler varmış!." Beyler, sanki "analarından dolar milyoneri doğmuşlar!." "Bu trilyona yakın paralar", istikballerini garanti edemiyor, çoğu bekar ya, "çoluk çocuklarına yetmiyor!." Vah ki, ne vah!.. Birşeyi anlarım, bu futbolculara "Avrupa''dan trilyonları veren müşteriler çıkar" da, insan der ki; "Haklılar, bu parayı başkaları veriyor, kulüpleri de vermeli ki, kulüplerinde kalsınlar!." Böyle bir şey de yok!. Eğer "Fenerbahçe yönetiminin hovardalığı" tutmazsa ya da "Jet-Pa gibi" para kaynakları konusunda bir sürü dedikodu olan bir kuruluş ya da benzeri bir müessese "bu paraları vermezse", göreceğiz bakalım Alpay, Okan, Arif, Fevzi, Fatih, Ali Eren efendiler ne yapacaklar? Mübarekler, sanki "Avrupa kupalarının tozunu attırmış" takımların "herkesin talip olduğu" oyuncuları!.. Bakınız, "Avrupalı kulüpler, Avrupa''da yaşayan milyonlarca Türk''ün bir kısmını tribünlere çekme peşinde olmasalar", açıkça ifade etmem gerekir ki, "B.Hakan gibi" bir-iki oyuncu hariç, ne Alpay''a, ne Fatih''e, ne Okan''a, "görücü" gönderirler!. "Onlar gibi" onlarca oyuncu, hatta yüzlerce oyuncu "birer milyonlar civarında" müşteri bekleyip duruyor, Avrupa''da!. Herkes "haddini" bilmeli, hakkını almalı!. Amma... Elbette ki, "bunları bu duruma getiren" kulüpler ve yöneticiler oldu!. Bir de... Bir de... Futbol Federasyonları ve Maliye Bakanları!.. "Büyük vergi kaçağının olduğu bir düzenin sürdürülmesine göz yumdukları için", işte Türk futbolunda transfer böylesine büyük bir çıkmazın içine girdi!. Oyuncuya yüzlerce milyar ver!. "Resmi defterlerde" onlarca milyar göster!. Ve "tek rakamlı" milyar kadar vergi öde!. İşte "kulüp-oyuncu düzeni" buydu!. Maliye de, federasyon da "buna göz yumuyordu!." Şimdi bakınız, "satış listesine konulan ve satıştan alınan ya da kulübünde kalan" oyuncuların "devlete bildirilen" resmi rakamlarına, bir de "satış listelerine konmadan transfer edilen ya da kulüplerinde kalan" ve de "ötekilerle aynı ayarda, hatta daha iyi" futbolcular için "devlete bildirilen resmi rakamlara!." Aradaki "muazzam farkı" görecek, "bu çirkin sistemin nasıl işlediğini" çok iyi anlayacaksınız! Yıllardır, bu "çirkin oyun" sürüyor, kulüpler "kurtulacaklarına batıyor!." Federasyon göz yumuyor, Maliye Bakanlığı seyrediyor, Profesyonel Futbolcular Derneği eğleniyor!. Ve... Bu ülkede "asgari ücretten yüzde 20 vergi alınıyor", ay başlarında "bordrodan peşin peşin kesiliyor!." Vah ki, ne vah!. Unutuyordum, bu arada Beşiktaşlı Tayfur''u kutluyor ve alnından öpüyorum!. "Milli maçta altın gibi iki gol attığını haftanın" hemen akabinde Türk Milli Takımı''nı Finlandiya batağından çıkardıktan iki-üç gün sonra, "kulübünün verdiği, verebildiği paraya imza attı" ve bütün futbolculara "örnek" oldu!. Çıkıp da "Ben 600 milyara birkaç kişiye nasıl bakarım, istikbalimi nasıl temin ederim" zırvalarını, mavallarını okumadı, gülünçlüğe düşmedi!. Alpay''ların, Okan''ların, Ali Eren''lerin, Arif''lerin, Fevzi''lerin, Fatih''lerin, hele hele Fatih ve Alpay gibilerin "burunları iyice sürtülmeli!." Sürtülmeli ki, bir daha hiçbir futbolcu Fatihleşmemeli, Alpaylaşmamalı!. Türk parasıyla, milyonlarca "aç ve işsiz insanla" alay eder gibi, "trilyona yakın paralara dudak bükmemeli!." Yeter artık!. Yeter!.