Durum sisli mi?..

A -
A +

Süper Lig şampiyonluk yarışını “doğrudan etkileyen” bir haftayı geride bıraktık.

 

Geçen hafta çarşamba yazımın girişi şöyle idi: 

 

“Süper Lig’de ‘şampiyonluk ve de Avrupa kupalarına katılma hakkı’ yarışını ‘doğrudan etkileyecek’ bir haftalardayız.

 

Galatasaray-Trabzonspor ve Beşiktaş-Fenerbahçe derbileri ile Samsunspor’un Konyaspor deplasmanının sonuçları, puan cetvelinin zirvesindeki yarışı daha da karıştırabilir.

 

İlk bakışta, ‘üç maçın da ‘beraberlik ile biteceği’ ve takımların ‘1’er puanla yetinecekleri’ tahmini için ‘en güçlü ihtimal’ diyebiliriz.

 

Ama ‘futbol bu’ ve de ‘top yuvarlak’, üç maçın altı takımı da puan cetvelinde ‘3 puanı’ kendi hesabına yazdırabilir.”

 

Ve de Galatasaray ile Trabzonspor, sarı kırmızı takımın stadında 0-0 berabere kaldı, Fenerbahçe ise Beşiktaş’ı siyah beyazlı takımın stadında 3-2 yendi. Puan cetvelinin zirvesi de “Galatasaray 29 puan, Fenerbahçe 25 puan, Trabzonspor 24 puan” hâline geldi.

 

Samsunspor, kendi sahasında Rizespor ile berabere kalarak yarışta geriledi. Galatasaray ile berabere kalan Trabzonspor, puan cetvelinde ikinciliği Fenerbahçe’ye bıraktı.

 

Beşiktaş ise lig liderinin 17 puan gerisinde 7’nciliğe kadar gerileyerek, yarışta büyük ölçüde geride kaldı ve “Avrupa kupaları hakkı” mücadelesinde de zora girdi.

 

Galatasaray ise son haftalarda “futbolundaki gerileme ile ‘şampiyonluk yarışının favorisi olma’ rahatlığını” kaybetmeye başladı.

 

“Bol yıldızlı kadrosu” ile sezona giren “son yıllarda şampiyonluğa abone olmuş” bir takımın bu gerilemesi için teknik direktör Okan Buruk ve düşünüyor ve ne yapacak, merak ediyorum.

 

Herhalde Başkan Dursun Özbek ve de Sportif AŞ Başkan Vekili Metin Öztürk durumu görüyorlardır.
Okan Hoca “Beceri eksikliği vardı. Belki golü bulsaydık. Rakip 10 kişi kaldı. Kazansaydık ligde farkı artıracaktık ama olmadı. Tüm maçları kazandık, iki tane Trabzonspor ve Beşiktaş beraberliği var. Uzatma süresi az oldu. Hakem yönetimi kötü değildi. Ama en sevdikleri şey oyunu durdurmak. Süreyi de az ekledi oyunun sonuna. Türk hakemleri genel olarak oyunu durdurmayı seviyorlar. Topun oyunda az kalmasına bayılıyorlar. Bugün de eksiklerimiz vardı. Bizim için çok önemli bir maçtı. Üst üste maçlar oynuyoruz çok. Kazanamadığımız maçtan sonra üzülüyoruz. Kazanmaya çok alıştık. Üzülmeden Avrupa’ya hazırlanmalıyız. Orada büyük hedeflerimiz var, yürüme şansımız var” dedi.

 

Ama “beceri eksikliğinin sebebi” için tek kelime etmedi, onu dinleyen meslektaşlarımız da çok zaman olduğu gibi “Neden” sorusunu sormadılar!..

 

Yoksa “beceri eksikliğinde hocaların rolü ve sorumluluğu yok mu?..”

 

Hocamıza ve takımına Ajax maçında başarılar dilerim; yola devam etmeliler… 

 

Öcal Uluç'un önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.