Fatih Kafası!..

Şimdi yazımın başlığına bakıp, "Hangi Fatih" demeyin!. Zira farketmiyor!. Ha, Galatasaray''ın stoperi Fatih!. Ha, Galatasaray''ın teknik direktörü Fatih!. Al birini, çarp ötekine!. Yoooo, kızmaca gücenmece yok! "Galatasaray''ın Rapid Wien ile Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı oynayacağı günün sabahı böyle yazı yazılır mı?" demeyin!. Galatasaray''ın saha içindeki takımıyla, saha kenarındaki takımı içinde "Fatih kafalılar olduğu sürece" yazılır!. Yazılması da gerek!. Zira, "Fatih kafası düzelmedikçe", belki "bugünleri kurtaracak" sonuçlar şu veya bu sebeplerle alınabilir, Rapid Wien''ler elenebilir ama, Galatasaray''ın yarınları ve "Galatasaray üzerine düşen" gölgeler kolay kolay kalkmaz! Bu sebeple ben, "Galatasaray adı üzerinde büyük yaralar açan" olayı, Rapid Wien maçından çok daha önemli görüyorum ve Galatasary''a Rapid Wien önünde başarılar dileyerek, "asıl konuma dönüyorum!." Galatasaray''ın "genç ve milli stoperi" Fatih, bir maçta hem de oyun durmuşken ve top filan yokken, rakibine tekme atmış ve bu yüzden de ceza almıştır! Bu, "stoper" Fatih''in kaçıncı olayı, kaçıncı sabıkasıdır? Galatasaray gibi "Avrupalı" bir kulübün teknik direktörü olan Fatih ise, "oyuncusunun kulağını çekecek iken", tam tersini yapmış, federasyona, maçın gözlemcisine, federasyonun ceza kuruluna söylemediğini bırakmamıştır! "Tırnak içine alıyorum, altını çiziyorum ve heceliyorum, iyice vurgulansın" diye: "U-tanç ve-ri-ci bir du-rum!." Daha "utanç verici" bir başka durum var: Hasan Şaş''ta "doping" çıkmıştır!. "Aferin''di, maferin''di" denilerek ve "işin esası üzerine gidilmeyerek" Ceza Heyeti "milli ve genç bir oyuncuyu heder etmemek için" yönetmeliklerdeki "en az cezayı uygulamış" ve "bu cezanın çok büyük bir bölümü de yaza rastladığı için" Hasan Şaş "çok az bir ceza ile" kurtulmuştur! Ne var ki, "Galatasaray gibi Avrupalı bir kulüp", bu oyuncusunun "doping cezası sürerken", onu Avrupa Kupası maçlarında oynatmak istemiş ve "bu yönde federasyon üzerinde baskı kurmuş", gazetelere "izin çıktı" haberleri ulaştırarak, adeta "emri vaki yapmak istemiştir!" Bu haberler üzerine yazdığım "Rezalet" başlıklı yazımın çıktığı gün, federasyon başkanı Haluk Ulusoy açıklama yapmıştır: "Böyle bir izin yoktur, olamaz da!. Türk futbolunun itibarını zedelemeyiz. Doping yüzünden ceza almış bir oyuncu hiç bir resmi maçta oynayamaz, oynatılamaz. Buna izin verirsek, Avrupa''dan gelecek tepkileri önlemek mümkün olmaz. Galatasaray''ın güçlü kadrosu, Hasan Şaş''a ihtiyaç olmadan da Rapid önünde başarılı olacaktır. Ayrıca bu oyuncu Hasan Şaş olmayıp da mesela Maradona olsa bile bu izni vermemiz mümkün değildir. İzin yetkisi sadece bendedir, ben kimseye izin vermedim, bu haberleri nereden çıkarıyorlar?" Ulusoy''un telefonda "bana söylediği bu sözler", aslında Galatasaray Kulübü''nün "ne kadar yanlış bir adım attığını" da ortaya koymaktadır. "Durumu iyi değerlendiren" Galatasaray yönetimi "bu konuda" tek kelime söylemezken, kulübün "maaşlı teknik direktörü", koskoca Galatasaray''ı dünü, bugünü ve yarınıyla "yaralayan" bir tepki göstermekte, hiç bir sakınca görmemiştir! "Doping cezalı" Hasan Şaş''a "izin verilmedi" diye, TV kameralarına, spor yazarlarına, federasyon hakkında ağzına ve aklına geleni söylemiştir! Elbette, "Fatih Kafası''ndan", fair play''in, sporun, Türk futbolunun itibarının, Galatasaray''ın adının ve tarihinin "böyle bir izinle ve böyle bir oyuncunun sahaya sürülmesiyle" nasıl yara alabileceğini düşünmesi beklenmemeli!. Geçmişte de, "öfkelendiği ve kendini kaybettiği zaman" neler söylediği, neler yaptığı hafızalardadır!. Üzüntümüz, Galatasaray yönetiminin "bu dengesizliklere ve densizliklere" göz yumması ve adeta "Fatih''in kafasına teslim olmasınadır!." Hatta zaman zaman "Fatih kafası ile" uyuşmasınadır!. Şimdi federasyona da, Galatasaray yönetimine de iş düşüyor! Fatih Terim, "yönetmeliklere göre" suç işlemiştir!. Derhal, "yönetmeliklerin gereği yapılmalıdır!" Galatasaray yönetimi de, Fatin Terim''i sorgulamak zorundadır!. Yoksa, kenardaki Fatih''ten "yüz destek bulan" saha içindeki Fatih''ler, yanlarına Tugay''ları, Hagi''leri, Okan''ları, Arif''leri, Küçük Hakan''ları, Emre''leri de alarak, Galatasaray''ı yakacak "daha çoook tekmeler atacak", daha çoook sarı ve kırmızı kartlar göreceklerdir!. Şu "mantığa bakın!." Diyor ki, "İmparator" Fatih: "Ceza öyle bir zamanda verildi ki, ben bu futbolcumdan Rapid maçında tam randıman alamayacağım!." Vay.. Vay.. Vay.. Futbolcun tekme atacak, ceza alacak, ama yetkili kurullar, "Fatih''in takımının Avrupa maçı var" diye ceza vermeyecek ya da ceza vermeyi erteleyecek!. Ne zamana kadar; "Herhalde, Şampiyonlar Ligi bitene kadar!." Olacak şey mi? Bu kafa değişmelidir!. Türk futbolu da, Galatasaray da "Fatih''lerin oyuncağı değildir!." Federasyon ve yetkili kurulları "bu gerçeği, Fatih Kafası''na anlayacağı şekilde" sokmak zorundadır!. Tabii eğer federasyon "federasyon" ise ve tabii "yetkili" kurulları varsa!.