Galatasaray'ın Olağanüstü Genel Kurulu'nda, "Galatasaray Tüzüğü", hem de "kulübün âkil adamlarının da içinde olduğu" bir grubun verdiği "hukuk dışı sözlü fetvalar" ile yerle bir edilmiş, çiğnenmiştir.
Dahası, "aklı başında ve tüzüğe saygılı" üyelerin "ikazlarına rağmen" yönetim kuruluna, "Tüzüğe göre, tüzüğün istediği şartlar yerine getirilmedikçe verilmesi mümkün olmayan yetkiler", o gün o mekânda toplantıya katılan ve "Galatasaray Kulübü üyelerinin tamamının değil, "oy kullanma hakkına sahip" üyelerinin sadece yüzde 7'sinin çoğunluğunun oyları" ile verilmiştir.
Olağanüstü Genel Kurul, Özbek yönetiminin istediği, 'Her türlü borçlanma ve kredi alma, teminat verme, kulübün gayrimenkullerini, TAÇ Kulübü ve arazisi, Riva, Florya ve Mecidiyeköy'deki arsalar, Beyoğlu'ndaki eski kulüp binası dahil yeniden yapılandırılma, Sportif AŞ. hisse senetlerini satın alma veya satma" konularında, toplantıya katılan "hukukçu ve uzman" bazı üyelerin "Tüzük çiğneniyor, 145 ve 147'inci maddeler çok açık, veremezsiniz" demelerine rağmen, yetki verdi.
İŞTE MADDELER!..
Tüzüğün 145'inci ve 147'inci maddeleri "aynen" şöyle:
"MADDE 145: Taşınmazlar için bütçe yılı içinde gerçekleşecek ya da gelecek yıllara sarkacak yatırım ve harcamalar yapabilmek için getirilen öneride; 145.1) Taşınmazın bir plan ve projesinin eklenmesi, inşa, maliyet ve yapılabilirlik hesaplarının çıkarılmış olması ya da satın alınacak taşınmazın her türlü niteliklerinin belirtilmesi, 145.2) Plan ve projesinde ne kadar sürede bitebileceğinin belirtilmesi, 145.3) Harcanacak paranın kaynaklarının belirtilmesi, 145.4); kaynak olarak borçlanma varsa, maliyeti ve ne kadar sürede ödeneceğinin, bütçe gerekçesinde açıkça belirtilmesi gereklidir. Bu belgeler sunulmadan Genel Kurul'da Taşınmazlar için görüşme yapılamaz ve karar verilemez."
"MADDE 147: Genel Kurulca kabul edilmiş olan bütçenin açık verilmeden yürütülmesini ve dengeli biçimde uygulanmasını sağlamak Yönetim Kurulu'nun görevidir. Yönetin Kurulu borçlanmak için Genel Kuruldan yetki istediği takdirde bu borçlanmanın hangi kaynaktan, hangi koşullarda ve ne süre için yapılacağını bildirmek zorundadır."
Yönetim Kurulu, "yetki istediği" hiç bir konuda, tek belge, tek plan, tek proje, tek inşaat maliyeti ve yapılabilirlik hesabı olmadan, satın alınacak taşınmazın niteliklerini belirtecek bilgiler sunmadan, tek kaynak göstermeden ve süre vermeden", yani "Tüzüğe aykırı" bir taleple "yetki istemiş" ve bu yetki ne yazık ki verilmiştir!..
YA MAHKEMEYE GİDİLİRSE?..
"Hukukçu ve kulübün tüzük uzmanı" Prof. Dr. Mehmet Helvacı'nın , "Başkan konuşmasında 'Söz veriyorum satış olmayacak, her karardan önce size geleceğiz' dedi, Genel Kurul zabıtlarında olacak bu sözler, yetki verilmesinin şartı olacaktır, bu sebeple yekti verilmesi için yeterlidir" fetvasından, "popülist yaklaşımlar" ile beş-altı üyenin konuşmasından sonra, "basık, küçük ve sauna gibi sıcak ve Galatasaray'a yakışmayan toplantı yeri seçimi sebebiyle ter içinde bunalan" üyelerin "Bir an önce bitse de gitsek" diyerek verdikleri oylarla, Tüzüğe göre "Yok sayılması gereken görüşme" tamamlanmış ve "Yok sayılması gereken yetkiler" verilmiştir.
Sormak gerek; yarın bir kulüp üyesi, "kulüp tüzüğü ile toplantı tutanaklarını ekleyeceği" bir dilekçe ile "verilen yetkilerin iptalini talep ederse", dilekçenin verileceği Sulh Hukuk Mahkemesi, "o kararların tümünü iptal ederse", ne olacaktır?..
Sormak gerek; "Başkan'ın konuşması", yarın "yetkinin verildiği yönetimi ne kadar bağlar"; mesela "Yönetim bu yetkiyi Riva'nın satılmasında kullanırsa", başkanın "Sattırmam" demesi neyi değiştirir ve Galatasaray Yönetim Kurulu'nun kararını nasıl önler?..
Başkan da olsa, "tek kişinin verdiği söz", hukuk ve kanunlar önünde ne kadar geçerli sayılabilir?.."
Sormak gerekmiyor mu; "Riva satılmayacak" denirken, "Riva'nın kat karşılığı ihale edilmesi yetkisi" neden alınmıştır; "kat karşılığı ihale, bir nevi satış değil midir?.."
DİSİPLİN SUÇU DEĞİL Mİ?..
Sayın Helvacı, dahası da var; mesela Başkan, sunuş konuşmasında "Ben söz veriyorum, değiştirmeyeceğim" diyerek, "Yönetim Kurulumuza 'Kulübün adının, amacının, renklerinin ve alameti farikasının değiştirilmesi için yetki verin" önerisi ile gelseydi, "Başkan sunuş konuşmasında söz verdi, değiştirmeyecek, bu yetkiyi verelim" diyecek miydiniz ve deseniz bile, üyeler "bu yetkiyi" verecek miydi?..
Tüzüğün 3'üncü maddesi ile 145 ve 147'inci maddeleri arasında ne fark var?
"ikisi, Başkan'ın sözü ile çöpe atılabiliyorsa", nasıl ve neden "üçüncüsü" için "Hayır, olamaz" derdiniz?..
Ve de son sorum da Helvacı Hocamızla beraber, "hukukçu" Genel Kurul Başkanı'na; "Tüzüğe aykırı eylem ve davranışlarda bulunmak", Tüzüğün 108.1 Maddesine göre "Hak mahrumiyeti" ile cezalandırılmıyor mu?..