Ergin Ataman'ın küfürlü tokatlı olayının mazlumu genç basketbolcu Göktürk Ural'a karşı, hem Ataman'ın hem de Başkan Duygun Yarsuvat'ın ve yönetiminin aldığı tavır, Galatasaray'ın geleceğini karartacak cinstendir!..
Kulübün yüzlerce, binlerce alt yapı sporcusu, şimdi "Hiçbir işe yaramayan emekli Maric'e gösterilen şefaat bizden esirgeniyor" diye düşünmektedir; bu mudur, "Galatasaray yöneticiliği?.."
"Paramızı alamadık" diye antrenmanları boykot edip Galatasaray'ı dünyaya rezil edenler, İtalyan basınına "Mancini haklıymış" yazılarını yazdıranlar, "kaşar yabancı sporcuları" ve bıraktım spor talimatlarını ve spor etiğini, Türk Ceza Kanunu'nda bile "suç sayılan küfrü ve tokadı" spor hocalığı ile bağdaştıranlar "affı şahaneye uğrarken", gencecik bir sporcuya önce koçu, sonra "hukukçu" başkanı tarafından reva görülen karar, utanç vericidir, Galatasaray adına...
"Bir hukuk profesörü olan" Galatasaray Başkanı "Ne var bunda, 15 kişinin bulunduğu bir soyunma odasında olmuş olay, bu kadar büyütülür mü, biz hocamızın arkasındayız" anlamına gelen hem de Galatasaray TV'deki açıklamalarıyla, koca Galatasaray Kulübü'nün "hangi zihniyetle yönetildiğini" gösterdi.
"Yapılanın haksız olduğunu, bir insan ve Galatasaraylı olarak bunu kabul edemeyeceğimi hep aktardım, ancak bu konuda bir çözüme varılamadı. Yönetim kurulunun yüzde 70-80'i de benim tarafımdaydı ama kararı başkan veriyor. Durumun daha da büyütülmemesi için konuyu kapatmak istedi. Bu olay beni çok etkiledi, genç sporcunun affını istedim, yönetimin çoğunluğu da bu görüşteydi, ama başkan karşı çıktı, onun dediği oldu" diyerek basketbol yöneticiliğinden istifa eden Galatasaray basketbolunun sorumlu yöneticisi Can Topsakal'ın açıklamaları da, "Galatasaray adına yüz kızartıcı gerçeği" ortaya koydu.
Ligin son sırasında olan rakibine yenilmesinin sebebini, önce "aynaya bakıp" kendisine, sonra "o maçta 20'şer, 30'ar dakika oynayanlardan" soracağına, "3 dakika bile süre almayan" gencecik bir alt yapı sporcusundan hıncını çıkaran bir hocadan hesap sorulacağına, "hocası tarafından infaz edilen" genç sporcuyla "bir dakikalık bir konuşma bile yapmadan, onun savunmasını dinlemeden infazı onaylayan "bir hukukçu" başkan ve yönetimi var, karşımızda!..
Üstelik yıllardır, "milyon avrolar harcandığı hâlde", takıma "doğru dürüst bir 5 numara (Pivot) almayan" bir hocadan "bu yılki transfer skandallarının da hesabı" sorulamıyor, neden; sadece "parası ödenemediği" için mi?..
Eğer "öyleyse", vah ki, ne vah; anlaşılan "Gücü, gücü yetene" hukuku işliyor, Galatasaray'da!..
Şimdi "alt yapılık bir çocuğum olsa", ben "baba olarak" Yarsuvat / Ataman zihniyetinin yönettiği bir kulübe çocuğumu verir miyim?..
Yarsuvat, Ataman'a özür dileteceğine, genç sporcuya şefkat göstereceğine, GS TV'ye çıkıp, "Babasına ne oluyor, menajeri mi" diyebiliyor; "hukuku, başkanlığı" bir yana koyalım, "bir baba olarak" Yarsuvat, "bunu" nasıl söyler?..
Size iki sorum daha var Sayın Başkan:
Bir; Ataman'ın ödenen iki aylık maaşı (140 bin avro) Abdurrahim Albayrak'ın cebinden mi çıktı; "sizin yapamadığınızı, yaptığı için" mi, basketbol şubesini de Albayrak'a vermek istediniz?..
İki; Balıkesirspor maçını, sizin "kendisi ve yönetimi hakkında söylediklerinizi soran" gazetecilere "Ben lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye" diyerek cevap vermeyen Ünal Aysal'la beraber mi izlediniz?..
Bu iki haberi de "gazeteler yazdı" ve tekzip gelmedi; bunlar doğru mu?..