Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Şimdi şu sözlere bakın: "Benim çağrılmadığım yere, eğer kendi takımlarında bırak oynamayı, kadroya dahi giremeyenler çağrılıyorsa, o zaman bunun altında başka şeyler olmalı, bunu aramalı..." "...Bir süre sonra ulusal televizyonlarımızdan birinde bu konudaki düşüncelerimi, bildiklerimi daha net ve daha değişik bir şekilde dile getireceğim. Ak koyun, kara koyun belli olacak.. Açık açık bu konudaki düşüncelerimi söyleyeceğim, kimseden korkum yok..." "...Beni 10 gün önce Norveç''e götüren kişi, bugün neye göre davet etmedi? Arada hiçbir milli maç oynamadığım halde bir anda kadrodan silindim. Bugün neden yokum bir anlam veremiyorum.." Kim söylüyor "bu sözleri?" Trabzonspor Kaptanı Hami söylüyor!. Yıllarca "Milli Takım''da oynamış" Hami söylüyor!.. Haklı mı? İşte orada duralım!. "Bu sözlerde haklılık payı olup olmadığı" tartışılabilir!. "Bu sözlere" hak verenler de çıkabilir!. Meselâ "ben" ve "benim" gibi düşünenler" çıkıp da, Milli Takım Teknik Direktörü Mustafa Denizli''ye sorabilir: "Arkadaş, kendi takımlarında yedek kalan, hatta bazen kadroya alınamayan oyuncuları Milli Takım''a nasıl çağırırsın? Bu spor ahlâkına sığar mı?" Bu soru zaten hep sorulup duruyor!. Ya da bir "başka" soru daha ortaya atılabilir: "Bu nasıl bir iştir ki, Norveç maçına çağırdığın futbolculardan bazılarını, arada milli maç, lig, hatta hazırlık maçı olmadığı halde kadrodan çıkardın? Hocalarıyla da konuşmadığına göre, formdan düştüklerini rüyada mı gördün?" "Bizlerin bu sorularına karşılık", Mustafa Denizli de diyecektir ki: "Ben kendi işime bakarım. Benim inandığım, güvendiğim futbolcularla beraber yola çıkma ve oynama hakkım vardır. Kendi takımlarının hocaları, bazı futbolcuları kadro dışı bırakabilir. Kendi taktiklerine ve değerlendirmelerine göre, yedek kulübesinde oturtabilir. Ama milli maçın kadrosunu ben kurarım, taktiği ben veririm, rakibe ve taktiğe göre oyuncu seçmek hakkım vardır; zira başarısızlıkta hesap verecek olan benim!." Tartışılır ama "böyle" davranmakta Denizli''nin "kendine göre" haklı sebepleri vardır, olacaktır!. Sonra "gene" diyecektir ki: "Norveç''e götürdüğüm kadroda denemek istediğim futbolcular var ama maç oynanmadı. Şimdi doğrudan grup maçı oynayacağız. Deneme yerine asıl kadroyu kurmak durumundayım. Ama Galatasaray, Rapid''le bir maç oynadı. O maçta iyi oynayan bazı futbolcuları da kadro dışında bıraktım." "Gene" tartışılabilir ama, Denizli''nin "kendine göre" bu sözlerde de "haklılık payı" fazladır!. Diyorum ya, "Milli Takım kadrosu" tartışmaya ve türlü - çeşitli yorumlara açıktır!. Amma.. Bu konuda "en son konuşması gerekenlerden" biri Hami''dir!. Zira, Mustafa Denizli, "ona koca bir sezon Almanya''da, hatta bazı maçlar yedek kulübesine bile çağrılmadığı, çok maçta oynamadığı, çok maçta son dakikalarda oyuna girdiği ve nihayet aylarca başarısız bir grafik çizdiği halde, Milli Takım''a çağırmıştır ve oynatmıştır!." Şimdi, "aynen Hami''nin sözleri ile" Hami''ye soruyorum: "Seni Milli Takım''a çağırdığına göre bunun altında ne aramalıyız? Takımında oynayamazken, sana milli formayı giydiren Denizli''nin bu hareketinin altında başka şeyler mi vardır?" Olmadı, Hami efendi, olmadı? Üstelik, "seni son yıllarda devamlı olarak Milli Takım''a çağıran hocana ve ay-yıldızlı kadroya, söyler misin bana, mesela "son yılda ne verdin?" "40 metreden duran topa iyi vurmaktan öteye", hangi meziyetinle kadroya girdin? Ve "acaba, o meziyetini bile" son 5-6 milli maçta kullanabildin mi? Hadi diyelim ki, "milli kadroya çağrılmadığın için" üzüldün ve konuştun; "ama üslûbun bu mu olmalıydı?" Ne söyleyeceksin? Neyi ima ve iddia ediyorsun? "Çıkıp konuşacağım" diyorsun, "diyeceğine" söylesene!. Bu "ne biçim" Karadenizlilik? Bir çıkar alışverişi, bir iltimas, bir usulsüzlük, bir yolsuzluk, bir "kirli" ve "dolambaçlı" ilişki varsa, neden saklıyorsun? "Yedek kalmak, takımında oynamamaktan öteye" nedir ima etmek istediğin? "Sen de yedek kaldığın, oynamadığın aylar boyu" Milli Takım''a çağrılmadın mı? Sana "gurbette yapayalnız iken kucak açan" Denizli''ye "bu yaptığın" nankörlük değil de, nedir? Sezar''ın hakkı Sezar''a!. "Ağzının payını", kulüp başkanın Mehmet Ali Yılmaz verdi; alkışlıyorum! Çok doğru konuştu, haklı konuştu!. Futbol Federasyonu, "Milli Takım Teknik Direktörü ve onun kadroya çağırdığı bazı futbolcular için" kamuoyunda "çok olumsuz" bir kanaat oyundıran "bu imalı" açıklaması için Hami hakkında "soruşturma açmalı" ve kendisini "Ceza Kurulu''na vermelidir!." Denizli istediği kadar "Ben ilgilenmiyorum, benim muhatabım değil" desin!.. Bu iddialar, bu imalar "Milli Takımlar Teknik Direktörü ve Milli Takım''a çağrılan futbolcular için" yapılmıştır!.. "Bunu yapan" hesabını vermek zorundadır!.. "Eğer bildikleri ama söylemedikleri doğru ise", bu defa "Denizli''nin Milli Takım''ın başında kalmaması" gerekir!. Hami "sıradan" bir kişi değildir! "İddialar ve imalar" ağırdır!. "Milli Takım" bu iddia ve imalardan arındırılmak zorundadır!. Aksi halde, " önüne gelen" futbolcu Milli Takımlar''ın hocaları ve milli kadroya çağırılan arkadaşları için "aklına ve ağzına her geleni söylemek" hakkına sahip olacaktır!. Tehlikeli bir gelişme!. Tabii anlayana!. Gün, federasyonun "eyyamcı" olup olmadığını anlama günüdür!. Şimdi asıl "federasyon tartıda!."
ÖNE ÇIKANLAR