İki gol, o kadar!

Yazık, "koca" Trabzonspor''u "yıldızsız - futbolsuz - coşkusuz" sıradan bir takım yapıp çıkmışlar! Değil üç büyüklerde, mesela Gaziantepspor''da, Kocaeli''nde, Gençlerbirliği''nde ilk onbire giremeyecek oyuncular var Trabzonspor''da! Başlarına da "ununu eleyip, eleğini duvara asmış" bir teknik adam getirmişler, her kötü oyundan sonra aynı plağı çalıyor: "Yeni bir ekip kurduk, biraz zaman verilmeli, biraz sabır gösterilmeli. Ben şampiyonluk sözü vermedim." Sanki Göztepe yeni bir takım kurmamış, başına yeni bir hoca gelmemiş gibi.. "Eee.. Takımda eksikler var. Hami, falan filan.." Peki, ama Göztepe''de eksikler yok mu? Çoook! Öyleyse, Atatürk Stadı''ndaki kötü oyunun bahanesi ne ola ki? İlk yarının ortalarına geldik, ne bir şut var, ne bir gol pozisyonu.. Bir ara sevgili Şirin Berber eğilip dedi ki: "Şimdi denk kuvvetlerin mücadelesi diye yazacağım, Trabzonlular kızacak." Dedim ki: "Niye kızsınlar? Aslında denk kuvvetsizlerin mücadelesi gibi görünüyor!" Ve devre Vugrinec''in tek şutu ve Göztepe''nin penaltısı ile kapanıyor; futbol sıfır!.. Trabzon''un orta sahasında Erman ve Nesim isimli iki adam var ki, bu kadar ağır futbolcuları ancak tekaütler maçında seyredebiliriz! İkinci yarıda "gol için" yüklenen Trabzon önünde Göztepe kontrataklarla net fırsatlar yakalıyor ama gol ayakları suskun. Buna karşılık Göztepe defansı 90 dakika devamlı kanatlardan adam kaçırıyor, bunlardan da Trabzonspor bir türlü yararlanamıyor. Beraberlik golü de Göztepe defansının bu büyük zaafı ve telaşı yüzünden geliyor. Beraberlikten sonra Göztepe normal futboluna dönünce oyunda yeniden dengeyi kurdu ve sonra da oyunu Trabzon kalesine yıktı. Ne var ki iki takım da futbol adına stadı dolduran büyük seyirci kalabalığına keyif adına bir şey veremediler. Ve maç şuursuz koşuşturma içinde geçip gitti. Sonuç mu? Göztepe takımı oturdukça çok can yakar! Trabzonspor''un ise işi zor, hem de çok zor. Çünkü zirve iddiası var! Hakem Serdar Çakır iyi bir maç yönetmedi, pozisyonlara uzak kaldı, bazı kritik kararlarında geç kaldı, formsuz göründü.