Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Ne tesadüf!.. Aynı gün, ayrı ayrı gazetelerin spor sayfalarında "Trabzon''dan iki ses!. İki nefes!." Biri sevgili Orhan Kaynar''dan öteki sevgili M.Tahir Kum''dan!.. Ben genelde, "önce" başka gazeteleri, "en sonunda" da kendi gazetemi okurum!.. "Onlarda ne var, ne yok" bir bakarım, sonra da kendi gazetemde, "ne var ne yok" onlarla tartarım!.. "Onun için" önce sevgili Kaynar''ı okudum!.. "Genelde Trabzonspor''la ve Mehmet Ali Yılmaz''la, hatta kaptan Ünal başta birçok konuda", çoğunlukla "görüşlerine katılmadığım", hem de "hiç katılmadığım" Kaynar, "Trabzon''un bir yarısının sesi olduğundan" dikkatle okuduğum bir spor yazarıdır!.. Yazısını "gene" öyle okudum, herşey "iyi" gidiyordu ama, "yazının sonu, o sonu yok muydu", birden bire içim "cızzz" etti; üzüldüm!.. Sonra, sevgili Kum''un yazısını okudum, Türkiye''de!.. "Spor medyamızın" ne halde olduğunu "bu hale gelen bir medyanın" mesleğini seven, onun üzerine titreyen "gazetecileri, spor yazarlarını", hatta "sorulduğunda işlerini, etiketlerini saklar hale nasıl getirdiğini" son derece yalın bir üslüpla anlatmıştı, sevgili Kum!. O yazının altında, "sadece" TV kapatan "RTÜK" ile ilgili görüşleri ve ona benzer "GÜK" yani "Gazeteler Üst Kurulu" önerisi hariç, imzamı gözümü kırpmadan atardım. "Spor medyasının kulüpçülük körlüğü içinde", taraftarı, kitleleri "nasıl tahrik ve şiddete teşvik ettiğini, yıpratılmaması gereken müesseseleri nasıl tahribe yöneldiğini" anlatan sevgili Kum''un, yarınlarda "neler olabileceği" konusundaki endişelerine de katılmamak mümkün değildi! Verdiği "tüyler ürpertici" örneğe, hemen hemen her hafta çeşitli gazetelerin spor sayfalarında, çeşitli TV''lerin ekranlarında rastlar hale gelmiştik! Medyamız, "tribünlerdeki taraftarı bile geride bırakacak" bir kulüpçülük, hatta ve hatta "fanatiklik yarışına çıkmayı" adeta "görev kabul etmiş gibiydi!" Sevgili Kum, "spor sayfalarının ve spor proğramlarının nasıl ve neden bu hale geldiğini" herkes gibi "anlamakta" ve "anlatmakta güçlük çekiyordu!.." Onun için "gazeteci misiniz?" diye soran muhatabına mesleğini saklayarak "hayır" demişti!. Bilmeli ki, "çoğu zaman" ben de "onun gibi yapıyorum" ve "tanımadığım meclislerde" hiç tereddüt etmeden "emekliyim" diyorum! Amma, sevgili Kum, bilesin ki, "spor medyasını bu hale, mesleği bu hale, spor yazarlığını bu hale" bizler getirdik! Bak, "yazısının sonunda" sevgili Orhan Kaynar ne diyor: "Nasıl A.Suat''ın destekçisi olduğumu açıklamışsam, tek yetkili menecer Necmi Perekli''nin de sonuna kadar arkasında olduğumu herkesin bilmesini isterim." Bir Trabzonlu, bir Trabzonsporlu olarak "bunu söylemeye" elhak "sonuna kadar hakkır vardır" sevgili Kaynar''ın!. Amma... Bir "spor yazarı olarak?" Spor yazarının, gazetecisinin meselesi midir, "bir profesyonel görevlinin, bir maaşlı personelin" hem de, hem de "SONUNA KADAR ARKASINDA OLMAK?.." Gazeteciliğin, spor yazarlığının hangi kitabının, hangi sayfasında yazıyor, bunlar? İşte onun için yıllardır, çırpınıp geliyoruz; "Spor yazarı olmak için önce gazeteci olmak, gazeteciliği ilkelerine kadar bir meslek olarak kabul etmek, hissetmek ve bunun gereklerini titizlikle yapmak şarttır, ilk şarttır! "Bunu hissetmediniz mi ya da hissetseniz bile gereğini yapmadınız mı", işte olacağı budur; "Trabzonsporluluk, kulüpçülük, hatta ondan da öte başkancılık, teknik adamcılık, futbolculuk, kaptancılık yani adamcılık bile" mesleğinde, spor yazarlığının da, meslek ilkelerinin de önüne geçiverir! Bugün, maalesef spor medyamızda, "Kaynar''ın Özyazıcı ve Perekli için yazdıklarını" Rıdvan için, Fatih için, Mehmet Ali Yılmaz için, Aziz Yıldırım için "yazanlar" vardır! Dün Ali Şen için "yazanlar" olduğu gibi! Eeee, "spor yazarı böyle olunca", spor sayfaları da, spor ekranları da elbette "sevgili Kum''un şikayet ettiği gibi" olacaktır! Olmaya da devam edecektir! "... Yaşasın Fener!. İmparator Fatih!. Kurtarıcı Perekli... En büyük Yılmaz!. Aslan cim bom... Parçala Kartal!." Ya da: "Ezilsin, mahvedilsin rakipler!. Kahrolsun hakemler!. Yıkılsın federasyon!." Huzurlarınızda, "anlı-şanlı spor yazarları ile", bileği bükülmez medyamız!. Sevgili Kum''un deyimi ile "Özgür medyamız!." Hayır... Hayır... Kendini "büyüklere köle etmiş" spor medyamız!.
ÖNE ÇIKANLAR