Artık, medyamıza her gün sabah akşam "hayırlı dua ederek (!)" ve hepimizi "birer deprem uzmanı olarak yetiştirmelerini" de şükranla karşılayarak, yememizden, yatmamıza, eğlencemizden, yaşımıza kadar "herşeyi depremle tartması depremle ilgilendirme imkanına kavuşturulduğumuz için" Türkiye-S.İrlanda maçına da "Kırılma noktası" başlığı atmaktan başka çaremiz kalmadı! Çok yakın bir arkadaşımın çocuğunun "nikâh şahidi olmak üzere" bir günlüğüne gelip döndüğüm İstanbul''da "kime rastladıysam", anladım ki tam bir "depramani" içinde!.. Medya "rating uğruna" milyonlarca "insanla oynayıp duruyor!." "bilim adamlarını da, kahvehane tartışmaları havasına sokarak" adeta "işporta malı" gibi kullanıyor, sesini çıkaran, "durun" diyen yok!. Nerede hükümet? Nerede RTÜK? Nerede savcılar? Bu ülkenin kanunlarında "halkı paniğe düşüren haberler ve yayınlar" konusunca, "bunca madde varken", tam bir vurdumduymazlık içinde "insanlar toplu halde" bir "deprem fobisine süükleniyor" ve "en ufak söylentiler", yayıla yayıla binleri, onbinleri, yüzbinleri, milyonları etkiliyor; herkes ama herkes seyirci!. Bu gece Bursa Stadı "tıklım tıklım dolacak!." Düşünebiliyor musunuz; "depremkolik olmuş onbinler" en ufak bir panikte neler yapabilir? Toplumu "bu kadar germeye", bu kadar "korkutmaya", bu kadar "insafsızlığa", bu kadar "iz''ansızlığa", bu kadar "vicdansızlığa" kimin hakkı var? Re oldu? İşte sonunda, "bir milli maça bile", depremden kopup gelen bir "başlık" atacak kadar "psikolojik olarak" hastalandık!. Evet, "kırılma noktası!." Bu gece, "ya milli takım da, türk futbolu da, Mustafa Denizli deBursa Stadı''ndan başını dik tutarak çıkacak" ve "şanssızlık fayını kıracak, şerefli kapıdan dönmelere son verecek"; ya da "stres yüklemeye devam ederek", kimbilir kaç yıl sonra "yeniden" bir kırılma noktasına gelecek!." "180 dakikalık S.İrlanda maçının ilk 90 dakikasını başarı ile tamamladık" ve avantaj sağladık! Ancak "Türk futbolcusunun hastalığı nüksederse", bu avantaj, bir anda "tamamen aleyhimize dönebilir!." Tıpkı, Türkiye''deki Finlandiya ve Moldova''daki, Moldovya maçları gibi!. Kimse, "İrlanda maçını" bu geceki karşılaşma için" test imkânı ve fırsatı" saymasın! O maçta, çok şanslıydık ve Rüştü gibi "devleşen bir kaleciye sahiptik!." Denizli''nin "İsveçli olduğu için İrlanda futboluna avantaj sağlayan bir kafa yapısına sahip!. Kuşku duyuyorum" saçmalığını maç öncesi "göğsünü yapıştırmak istediği" hakemin verdiği penaltıyla "1-1''i yakaladığımız gibi", en tehlikeli oyuncularına gösterdiği "sarı kartla da", Bursa maçı için "avantaj sağlayıverdik!." Artık "komik hale gelen" maç öncesi "hakem komploları teorisi" ümit maçımız dahil, hem Galatasaray, hem milli maçlarda "tamamen çöktü!." Bazı gazetelerde "bu geceki maçın Fransız hakemi için" gene aynı "saçma sapan" haberleri okuyunca dedim ki; "huylu huyundan vazgeç

