Lincoln neredesin?

A -
A +

Galatasaray için Altay karşılaşması, Fortis Türkiye Kupası Grubu'nda "bir puan maçı" olmaktan öteye Sarı-kırmızılı ekip için "Lincoln'süz ne yapabileceği" konusunda bir test mahiyetindeydi!. Ve Skibbe, takımını sahaya "De Sanctis-Lincoln hariç" tam kadro ile sürerken, maçı ve testi ciddiye aldığını gösteriyordu!.. Bank Asya Birinci Ligi'nde gözünü "ilk ikiye dikmiş" ve Süper Ligi hedeflemiş, "bol gol atıp, bol bol kaçıran, ama bol bol de gol yiyen" Altay da, "genç" kadrosunu, ligin ikinci yarısından hemen önce, Galatasaray gibi güçlü bir ekip önünde test edecekti. Hafta ortası İzmir için çok soğuk bir gecede tribünlerde "iki taraf için" de önemli sayılacak taraftarın olması, "iki golcü ama defansları sorunlu takımın arasındaki maçı" ısıtan en önemli etkenlerden biri oldu!.. Maç, tam da "golcü ve defansları sorunlu iki takımın" bu özelliklerine uygun olarak daha ilk dakikada Altay'ın kaçırdığı golle başladı. Sonra art arda Galatasaray'ın Baros'la denediği ama hedefi bulamadığı gol atakları geldi; bu arada da "orta özürlü" sarı-kırmızılı takımın Lincoln'ü aradığı dakikalar ilerledikçe açık açık ortaya çıktı. İşte tam bu sırada Meira'nın refakatinde Şehmuz'un jeneriklik "muhteşem" golü geldi ve sonra da abandone olan Galatasaray defansının arasında Altay iki golü de kaçırdı!.. Ama devre sonuna kadar gol üstüne gol kaçıran da Galatasaray oldu; ezici bir baskıya karşı direkler de Altay'ın yanında ve sarı-kırmızılılar soyunma odasına mağlûp gitti!.. İkinci yarıda ileri de sadece Tiago'yu bırakan ve 10 kişi ile sahasına hapis olan Altay "tek gollü galibiyeti korumaya çalışırken", Galatasaraylılar oyun kurmakta da, final pasları ve vuruşlarında da beceriksizliği inanılmayacak ölçülere çıkardılar; "egoizmde" ısrarı da!.. Böyle "tek kale" bir tabloda bile zaman zaman Galatasaray defansının düştüğü durumlar düşündürücüydü! Barış ve Ümit'in yerine "takasta düşünülen" Ferdi ve Yaser'in oyuna alınışı da bir başka düşündürücü değişiklikler oldu. Ama bir türlü "oyun kurulamıyordu" ve gol karambollere, tesadüflere kalmıştı. Baros'un Onur'un kendisine yaptığı hareketle kazanılan penaltıyı Gökhan'ın sağına "kurtar" diye yavaşça plaseleyince, sarı-kırmızılı taraftarlar "Bu iş bitti" demeye başlamışlardı ki; Yaser takımına hayat veren "enfes" bir kafa golüyle giden maçı geri getirdi; son dakikalarda Baros "beklenen" golünü atınca, "tur" da Malatya maçından önce geliverdi!.. Sonuç; Galatasaray Lincoln'ü arıyor; Altay ikinci yarıya hazır görünüyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.