Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Faruk Süren, Galatasaray Başkanlığı''na geldiğinden ve "stad projesi" diye "hayâli bir vaadi ortaya attığından" beri, yazıp geliyoruz!. Galatasaraylılar''a "Uyanın, kulüp elden gidiyor" diyoruz! "Galatasaray''ı yazan yazarlara" ve "Galatasaray''ı takip eden spor muhabirlerine" durup dinlenmeden "Bu işin üzerine eğilin, bu işin gerçek yüzünü anlayın, Galatasaray''ın başına gelenleri ve gelecekleri kamuoyuna anlatın" diye durup dinlenmeden "uyarı" yapıp durduk!. "Bir-ikisi hariç", herkes "Galatasaray takımının peşinde!." Galatasaray Divan Heyeti uykuda!. Galatasaray Genel Kurulu ilgisiz, duyarsız, dalgın ve küskün!. Biz durup dinlenmeden yazdıkça "Ne istiyorsun Süren''den? Galatasaray için gecesini gündüzünü harcıyor, büyük projeler gerçekleştiriyor" diyerek, üzerimize gelenler, "karalamaya kalkanlar", hatta fakslarda, telefonlarda işi "küfretmeye kadar vardıranlar" oldu! Sonuç, "Bu yıl başı başlıyor. Bu sezon bitsin kazma vuruluyor.. Gelecek sezonun başında inşaata başlanacak, Galatasaray Diyarbakır''da ya da Kocaeli''de oynayacak.. Küçük bir pürüz çıktı, 3 ay sonraya erteledik. Biraz gecikeceğiz, şu Şampiyonlar Ligi maçları bitsin!." kandırmacalarıyla "yıllar geçti", ortada harcanan "10 milyon dolara yakın para var" ama kağıt üzerinde bile "geçersiz hale gelmiş" projeyle ilgili atılan "ciddi tek adım yok!." Hâlâ da yok!. Ama, Faruk Süren''de "lâf çok!." Şimdi de "hayâli stad projesini arka plana itti", ortaya "şirket projesini attı!." Yıllarca "Galatasaray''ı stad projesi kurtaracak" diye kandırdığı Galatasaray camiasına bugün de bir başka "kandırmacayı" sunuyor: "9 Ekim bir milât!. Uluslararası bir ortakla kulübü dünya standartlarına çıkaracağız. Yeter ki olağanüstü genel kurul bize yetki versin! Faruk Süren unutuyor ki, "Galatasaray''ı kurtaracak" yaygaralarıyla kaç defa Galatasaray''ın olağanüstü kongresi toplandı ve "Stad projesi konusunda yetki üstüne yetki verdi?.." Sonuç ne oldu; "Fossss!." "Fos"tan da öte, kulübün "10 milyon dolara yakın parası" gitti!. Manava, bakkala bile borç takıldı, hacizler geldi!. İlie''ler, Filipescu''lar satıldı! Şampiyonlar Ligi''nde Galatasaray''ı "üst gruplara taşıyacak" bir-iki "iyi transfer bile yapılamadı!." Şimdi sıra geldi, "çok daha tehlikeli" ve "çok daha gri" bir hayâlin yetkisine!. Kimse "açık seçik" ne olduğunu, ne olacağını bilmiyor!. Necdet Çobanlı gibi "eski bir kurt, uluslararası bir yönetici, uluslararası bir hukukçu, Galatasaraylıların duayeni" endişelerini, hem de "büyük endişelerini" dile getiren açıklamalar yapmak zorunda kalıyor!. Faruk Süren "pişkin", gazetecilere açıklama yapıyor: "Bu tarihi fırsat kaçırılmamalı!." Aslında, Galatasaraylılar "tarihi fırsatı" çoktan kaçırdılar; "Faruk Süren''i başkanlığa seçmek suretiyle!." Galatasaray tarihinde, "Divan Kurulu''nun ve Genel Kurul''un duyarsızlığı ve ilgisizliği sebebiyle", böylesine "denetimsiz ve eleştirisiz bırakılmış" bir başkan ve yönetim daha yoktur!. "Başarıları paraya çeviremedik" derken, "Galatasaray''ın çok kötü yönetildiğini" bizzat kendisini açıklıyor!. Ama, "kendi işinde, Galatasaray Başkanlığı''na seçildiğinden bu yana açıkça görülüyor ki, "başkan seçilebilme başarısını çok iyi paraya tahvil ediyor!. "Nasıl oluyor" da, holdinginde "başarı paraya tahvil ediliyor" ama "Galatasaray gibi dünya sporunda, futbolunda yeri ve imajı olan" bir firmada "başarı paraya tahvil edilemiyor?" Hem de "etrafa adeta dolar bazında onbirler, yüzbinler, milyonlar savrulduğu halde?" Şimdi de "bu savurganlığının bedelini Galatasaray''a ödetmek için" çıkmış "genel kurul üyelerine baskı yapmaya" çalışıyor: "Eğer yeni projemize oy vermezseniz, 23 milyon dolarlık borcun altında ezileceğiz. Verirseniz, alacağımız peşinatla faizlerden kurtulacağız!." Keşke, Faruk Süren''e inanabilseydik!. Keşke, "Böyle bir projeyi Galatasaraylılar''ın inanacağı, güveneceği bir başkan ve yönetim genel kurula getirseydi!." Keşke, Faruk Süren "yıllardır, Galatasaraylılar''ı kandırmak yerine" gerçekleri söyleyen bir başkan olsaydı da, şimdi "bu projesini savunurken" şöyle düşünmeseydik: "Acaba doğru mu söylüyor? Acaba bu işin arkasında başka işler mi var? Acaba Stad Projesi''nde ortaya atılan ve doğru dürüst cevaplanamayan iddialara benzer iddialar, bu projenin orasında burasında kulaklara fısıldanmaya başlayacak mı? Acaba geleceği söylenen 30 milyon dolar gelecek mi? Gelirse borçlar mı ödenecek, yoksa oraya, buraya savrulacak mı? Süren''e yakın olanlar, yüksek maaşlarla ve üstelik dolar bazında sefa sürmeye devam edecek mi?" Ne diyeyim, "Maliye Bakanlığı''nın bile muhasebesine kadar girdiği bir konuda "uslanmayıp", bu defa da "Avrupa maçlarında bağış adı altında para toplamaya kalkan", bu yüzden "karaborsacılar" iddialarını Galatasaray''ın üzerine yapıştırmaya çalışan "Galatasaray düşmanlarının ekmeğine yağ süren", biletlerdeki fiyat farkı sebebiyle "bazı turizm şirketlerini ihya ettiği söylenen bir yönetime, söyler misiniz, Galatasaraylılar nasıl güvenecek? Hele hele, "bu rezalet ucundan kulağından gazetelere yansıyınca", apar topar "Bir daha yapmayacağız, biletleri bağışsız vereceğiz" açıklamaları hangi telaşın ve hangi paniğin sonucu? Eğer "yaptığınız doğru ise, yasal ise" neden vazgeçiyorsunuz? Eğer, "yaptığınız iş doğru değilse, yasal değilse" Galatasaray''ı böyle bir işe "üstelik Maliye''nin ikazına rağmen" nasıl bulaştırdınız? Ve de "eğer" Maliye Bakanı Sümer Oral''ın "Galatasaraylı olmasına güveniyorsanız", bilesiniz ki, sayın Oral, "eğer işin içinde bir iş varsa, babasının oğlu olsa bile üzerine gider ve gereğini yapar!." Şu "bağışlı bilet ve turizm şirketleri ilişkisinde acaba neler oluyor" bir araştıran olsa da, "gerçekleri öğrensek?" "Cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilen" bir Meclis Başkanı, "Meclis''te iş yapan bir müteahhit firmadan Çeşme''deki yazlığına üstelik parasını ödediği halde iş yaptırdı" diye "siyasi hayatını kapamadı mı?" Nerede ise "kimsenin yüzüne bakamaz" hale gelmedi mi? Bilmem Faruk Süren "bunca iddianın, bunca savurganlığın, bunca hesapsızlığın" hasabını nasıl verecek? Bence, önce basının önüne çıkıp, "ama danışıklı TV programları ile değil", her sorunun sorulacağı ve her cevabın açıkça alınacağı bir programa çıkıp, herkese "eteğindeki taşı dökme fırsatı" vermeli!. Kamuoyunu "tatmin etmeli!." Sonra da, Galatasaray Genel Kurulu''na gidip "yetki talep etmeli!." Doğru yol budur, bakalım Süren "bu doğru yolu bulabilecek mi?"
ÖNE ÇIKANLAR