Oyna ve yen!..

Dünkü gazetelerde "üstüste" düşen haberler vardı; "Benzer konularda, benzer endişeleri dile getiren" haberler!.. "Almanya, Moldova üzerinde oyunlar oynuyor" ve "son maçı final havasında oynamak istemiyor!." Dikkat!. Moldova, Türkiye''den puan almak için herşeyi yapacak!.. "Fatih Terim, İngilizler''in, Almanlar''ın ve İtalyanlar''ın UEFA nezdindeki güçlerine işaret ederek, masa başı oyunlarıyla saf dışı edilme endişesini dile getiriyor!." Dikkat!. Hakemler, Galatasaray''ı yakabilir!.. Elbette, futbolun para, paranın "herşey olduğu ve sayıldığı" bir dünyada, "bu yazılanlar, bu söylenenler" doğru olabilir!. Almanya "Moldova''ya, şöyle veya böyle, şu veya bu şekilde teşvik primleri verebilir!." Milan''lar, Chelsea''lar, Hertha''lar "hakemlerle oynama girişiminde bulunabilir!." Amma.. Bilinmelidir ki, "artık" ve hele hele "TV" denilen "büyük şeytan kutusu çıktıktan sonra", bu sözü edilen, endişelenilen "şeylerin" olması, yapılması, o kadar kolay değildir!. Nitekim, "Galatasaray''ın Avrupa maçlarında", Milli Takımımız''ın FIFA ya da UEFA Kupaları''nda, başlarına "eskisi gibi" felâketler pek gelmemekte, Türkler''e de haysiyetli ve şerefli hakemler" verilmekte, "sızlanmalarımız, ağlamalarımız" giderek azalmaktadır!. "Hakemlikteki son maçını ya da maçlarını yöneten " bir-iki "vicdansızın dışında", Türk Milli Takımı dahil Türk ekiplerine, "bilerek kötülük yapacak" bir hakemin olacağına, bulunacağına "artık" inanmıyorum!. Zira, bugün "Dünya ve Avrupa futbolunda" bir "Türk gerçeği vardır" ve herkes tarafından da kabul edilmiştir! Hele hele "Efendim, seyirci, hasılat, TV, reklam gibi sebeplerle" Hollanda, Belçika "yani ev sahipleri" ve UEFA "Türkiye yerine Almanya''yı tercih eder, ona göre tertibe girer" lâflarını da "geçerli saymam" mümkün değil!. "Seyirci bakımından da, hasılat bakımından da" , hatta "TV ve reklam organizasyonları" bakımından da "Türkler''in cazip birer müşteri oldukları" Hollandalılar için de, Belçikalılar için de, UEFA için de hem de "iyice" bilinen bir gerçektir!. Elbette, Almanya önemlidir, Fransa önemlidir, İngiltere, İspanya, İtalya önemlidir, Yugoslavya önemlidir ama Türkiye ve Türkler de önemlidir!. Fransa''nın, İngiltere''nin, kimbilir belki de Yugoslavya''nın "katılmayacağı" ya da "binbir zorlukla katılabileceği" finallere, "Almanya''nın girmesi için herşey yapılır" gözü ile bakmak "çok yanlış olur!." Çıkarsın, oynarsın ve hatta "3-4 atar" yenersin Moldova''yı, olur biter!. Çıkarsın, oynayamazsın, 3-4 atamazsın, "tek farklı bir galibiyet için futbolcularınla, teknik adamınla, federasyonunla, seyircinle, TV başındaki taraftarınla fıtık olursun", sonra da kalkıp dersen ki "Almanlar teşvik primi verdi, Moldovalılar direndi", buna "kargalar bile güler!." K.İrlanda direnebildi mi? Bir Arif yetti de arttı bile!. Bugün de Moldova''ya mesela bir Sergen yeter de artar bile!. Geçiniz efendim; "Biz Almanya''daki maça bakalım!." O maça kimler yetecek, kimler artacak, onu bulalım!.