Evet... Evet... Rezalet... Rezalet!.. Galatasaray gibi "Avrupalı" bir kulübün, Türkiye Futbol Federasyonu ile "el ele" yapmaya çalıştığı, yaptığı şey Türkiye adına, Türk sporu adına, spor adına tam ama "tam bir cinayettir! Hem de taammüden, yani planlanarak, düşünülerek işlenen bir cinayet!." Tabii, "bir tırnak açıyorum", eğer gazetelerde çıkan "haber, doğru ise!." "Doping çıktığı için" 6 ay ceza alan Hasan Şaş''ı, Avrupa Kupaları''ndaki maçlarda oynatmak için müracaat eden" Galatasaray''a, Futbol Federasyonu izin vermiş: "Sadece Avrupa Kupası maçlarında oynatabilirsiniz!." Düşünebiliyor musunuz? Sporda "en büyük iki suçtan biri olan" dopingten ceza almış bir sporcu (öteki suç şikedir), Avrupa Kupası maçlarında oynatılacak!. Dünya ne der? Rakipler ne der? Uluslararası medya ne der? Bıraktım onları, Türkler ne der? Ben ne derim? Sporcular ne der? Böyle bir "cinnet" nasıl olabilir? "Değil Hasan Şaş", tutun ki "oyuncunuz Maradona olsa", böyle "kirli" bir iş yapmaya, "spor adına, Türkiye adına, Galatasaray adına hakkınız var mı?" Türk sporuna, Galatasaray''a, Türkiye adına "leke sürdürmeye" ve de "alay edilmemize yol açmaya" hakkınız var mı? Bakınız, "rakibine tekme attığı için" 3 maç ceza alan Fatih''e "Avrupa Kupaları''nda oynaması için" izin verilebilir? Zira, "o ceza Türkiye''deki resmi maçlar içindir" ve başka hiç kimseyi ilgilendirmez! Ama "dopingli çıktığı için 6 ay ceza alan" bir futbolcu, "herkesi ilgilendirir", ondan da öte "böyle bir sporcuyu ceza süresi içinde oynatmak", spora karşı işlenmiş "en büyük suç olur!." "Galatasaray''ı yönetenler", zaten ortada ki, "yıllardır böyle şeylerden" habersizler!. "Onların gözü paradan başka bir şey görmüyor!." Manevi değerler, Galatasaraylılık, Türk sporu, evrensel spor, ilke, gelenek; "onlar için" dönüp bakılacak, "hassas olunacak" şeyler değil!. "Öyle olsa", federasyona "böylesine bir spor cinayeti için" başvururlar mıydı? Peki ama, federasyon "nasıl böyle bir suça iştirak etmek gafletini gösterdi?" Böyle bir rezalete "evet" dedi, destekledi, "önayak oldu!." Galatasaray''a "İşinize bakın!. Türk sporunun üzerine leke düşürtmem, zaten ülkemiz aleyhine yayın yapmak, beyanat vermek için fırsat bekleyenlerin ağzında Galatasaray''ı da, Türk sporunu da sakız etmem" diyemedi!. "Eğer haber doğru ise", düşündüklerimin, yazdığım "bu satırlardan çok daha ağır olduğu" bilinmelidir! Galatasaray yönetimi için de, Futbol Federasyonu yönetimi için de!. Bu "karar", derhal düzeltilmeli, "izin iptal edilmelidir!." Bakınız, "rakibine tekme atan" Fatih gibi "sabıkalı" bir futbolcuya verilen ve "bana göre" çok az olan 3 maçlık cezaya itiraz, Galatasaray''a da, Galatasaray takımına da, Galatasaraylılığa da "vurulan" bir başka darbedir! "Efendim, Rüştü şöyle yapmış, böyle yapmış...." lâfları, Fatih''in "devamlı olarak işlediği" suçların affedilmesi ya da cezasının hafiflemesi için" bahane olamaz! Galatasaray''a yakışan, "böyle hareket eden futbolcuları" önce kendisinin cezalandırmasıdır! Ama "son yıllarda", Galatasaraylı futbolcular, "sahalarda adeta Ali kıran baş kesen gibi" koşturmaktadırlar! Hagi''nin, "bir idman maçında rakiplerine, sonra da gazetecilere yaptıkları" ortadadır!. Bir yandan başkan Faruk Süren çıkacak "Biz de yapsak ceza verilsin" diye "çok doğru, çok güzel" nutuklar atacak, ama "iş uygulamaya gelince", Galatasaray, "yönetim olarak" başkanın söylediklerinin tam tersi işler yapacak; bu nasıl iştir, bu nasıl zihniyettir? Aralarında "Ergun Gürsoy gibi transferde iş bitirici tek yönetici olmadığı için West''i de, Lokvenç''i de "kaçıran" Galatasaray yönetimi, şimdi Nasrettin Hoca''nın "Buna değmiş, buna değmemiş" fıkrasındaki misale uygun olarak "Değmemişleri bir yana bırakıp, değmişleri transfer etmeye uğraşmaktadır!" Yıllardır yazarak geliyorum; "Galatasaray çok kötü yönetimler gördü!." Amma, böylesini, evet "böylesini" hiç görmedi!. İnşallah, "görev süreleri bittikten sonra", bir daha da görmez!.

