Kuşadası''nın "yeni seçilen" Belediye Başkanı, hadi partisini de söyleyelim ki, anlatmak istediğimiz konu daha iyi anlaşılsın: Kuşadasının "yeni seçilen ANAP''lı belediye başkanı", Türkiye''de "sporun yerini çok iyi gösteren" bir uygulamaya girişmişti!. "Sporun bütün ödeneklerini" kesmiş ve Kuşadasıspor''u adeta "cascavlak ortada bırakmıştı!." Elbette, Türkiye'' de "Atatürk''ten sonra" spora "en büyük önemi veren, ona her türlü imkanı ve fırsatı sağlayan, sporumuzun Avrupa seviyesine gelebilmesi için büyük kaynaklar bulan, yatırımlar yapan, yaptıran" rahmetli Özal''ın partisinden "nasıl böyle bir insan çıkar" diye düşünmek gerek ama, ANAP''ta, Özal''a ihanet eden, Özal felsefesine sırtını dönen, sadece "bu belediye başkanı" değil ki!. "Bu işin hesabı görülürken", taaa "genel başkan ve üst düzey yöneticilerin koltuklarından" başlamak gerekiyor ama benim "tartışmak istediğim" konu başka!.. Kuşadası Belediye Başkanı demiş ki: "Kulübe Belediye''nin tahsislerinden yüzlerce milyar lira akıyor. Bunu kesiyorum. Bu kaynakla Kuşadası''nın bir çok delik ve gediğinin kapatılacağı ortadadır!." Sevsinler "böylesini!." Neymiş? "Spora akıtılan para gereksizmiş.. Çok daha önemli yerler varmış bu paranın harcanacağı!." Güya "genç" bir belediye başkanı.. Güya "okumuş" bir belediye başkanı!.. Ve de sanırsınız ki, "imkanı çok az, kaynakları çok kıt, kanalizasyonu, yolu, suyu olmayan bir beldenin" belediye başkanı!. Yooo!. Ülkenin "turistik kentler içinde", hatta buna "bazı büyük iller" de dahil, "en çok döviz bozdurulan yerdir", Kuşadası!.. Gerisini varın siz hesap edin!. Böyle bir kentte, Belediye Başkanı "spora gelen parayı" çok buluyor, kökünden budayacağını söyleyebiliyor; vah ki, ne vah!. Şunu anlarım; "Efendim, belediyelerin profesyonel futbola, basketbola destek vermesi gerekmez, bu paralar amatör sporlara, gençlerin spor yapabileceği sahalara, salonlara harcansın!." derse ve "öyle yaparsa", bu bir "tercihtir", hatta "doğru bile sayılabilir!." Amma... "Spor da neymiş? Bu paralar başka gediklere!." dendi mi işin rengi hemen değişir!. Açıkça ifade edeyim; "Böylesine talihsiz ve yersiz görüşlere sahip olan" ve de ne yazık ki "uygulayan" sadece Kuşadası Belediye Başkanı değildir! Ülkeyi yöneten "çok hükümet", ülkedeki "kentlere başkanlık eden" çok siyasetçi, bu kentleri yöneten çok vali, kaymakam da "benzer görüşler" içindedir!. "Spor neymiş? Çok daha önemli eksikler-gedikler var, paraları oraya harcayalım, spora sıra sonradan gelsin!." İşte "bu kafa", 1968''lerde kurulan "Spor Bakanlığı''nı ortadan kaldırmış", ne demekse "Spordan sorumlu devlet bakanlığını" ortaya çıkarmış, bu bakanlığı da "parti içi dengeler sebebiyle" spordan hemen hemen "hiç anlamayan" kişilerin "sorumlu bakan yapılması" ve "bir ile ya da bir bölgeye bakanlık vermiş olmak için bakan tayin edilen" bir koltuk haline getirmiştir! Spor, bir ara "Milli Eğitim Bakanlığı''nın koltuk değneği haline sokulmak istenmiş", sonra yeniden "ikinci, hatta üçüncü plana itilivermiştir!" Yooo.. Kimse kızmasın, gücenmesin!.. "Türk sporunu yeniden inşa edeceğiz, yeniden yapılandıracağız" diyerek yola çıkanlar, "Spor Konseyleri ya da spor müsteşarlıkları" masallarıyla vakit geçireceklerine, "bürokrasinin sporumuza tamamen hakim olmasına yol açacak ve geriye dönüşü sağlayacak" projeler peşinde koşacaklarına, "dosdoğru bir spor bakanlığı ihdası, dosdoğru bir teşkilat yasası yapılması için" çaba gösterseler, çok daha iyi olacak! Bunca tecrübesiyle ve daha da açıkçasını söyleyelim; "rahmetli Özal''a göre, spora çok daha az önem veren" Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel''in "gösterdiği yol" açılmalıdır!." "Spordan sorumlu Devlet Bakanı" Fikret Ünlü, "Sporun en üst yönetimine üçüncü defa geldiği bu süre içinde", gerçek "iz bırakmak istiyorsa", spor bakanlığını gerçekleştirmelidir! Yoksa, "topladığı bu şura", sporun içinde olanlara "Acaba Özerk Futbol Federasyonu''ndan intikam almak ve özerklik şemsiyesini kapatmak için mi yapıldı?" soru ve şüphelerinin izlerini taşımaktan ve havanda su dövmekten öteye gitmeyecektir, gidemeyecektir!" Haberi olsun!.

