Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Sayın bakan!.. Ülkenin ekonomik olarak son derece kritik bir dönemden geçtiği bir zamanda, almış olduğunuz büyük sorumluluk, hayat pahalılığının altında ezilen büyük halk kitlelerinin gözlerinin "ümit içinde" size çevrilmesine yol açtı! Bakan seçiminde "bu defa" gösterdiği isabet, 18 Nisan''da beri sergilediği tavır ve aldığı kararlar, lideriniz Mesut Yılmaz''ın "at düştükten, pardon gemiyi karaya oturttuktan sonra" ancak "aklının başına geldiğini" gösterdi! Gene de, "ülke adına" hayırlı bir gelişmedir! Sizi kutluyor ve "bu ağır görevin gereklerini en iyi şekilde yerine getireceğinize inancımı" tekrarlıyorum. Çok yakından biliyorum ki, "iyi bir Galatasaraylısınız!" Onun için "örneklerimi Galatasaray''dan vereceğim!" "Başka bir niyetim" yoktur! Diğer "bütün kulüplerde" de, durum "yarım aşağı, çeyrek yukarı" aynıdır! Her gün gazetelerde okuyor, TV''lerde izliyorsunuz! Okan gibi, Arif gibi, Fatih gibi "genç" futbolcular, kulüp yöneticilerinin verdiği "700-800 milyar lira transfer ücretlerini" çok az buluyor ve "1.5 trilyon civarında para istiyorlar!" Transfer ayı içinde "mutlaka" ya kulüpleriyle anlaşacaklar ya da "verilen parayı kabul etmeyip", başka bir kulübe gidecekler! Durum, "yıllardan beri tekrarlandığı" ve "hiçbir tedbir alınmadığı için" çok net! Görülüyor ve biliniyor ki, "trilyon lira civarında bir paraya, ya sarı-kırmızılı formayı giymeye devam edecekler", ya da "bir başka" takımda oynayacaklar! Olabilir ve normaldir! "Normal olmayan" ve "olabilirliği kabul edilemeyen" husus başkadır! "Bu konuşulan, yazılan, pazarlık edilen, inilen ya da çıkılan" ama sonunda "anlaşmaya varılar" paralarla, "kulüplerin devlete resmen bildirdikleri" paralar arasında "dağlar ve de okyanuslar kadar" fark vardır! Ve, ister kulüp ödesin, ister futbolcu ödesin, "bu az gösterilen paralara karşılık da az vergi ödenmektedir!" İşte "bu sistem" kulüpleri "borç batağı içine düşüren" sistemdir!.. Kulüplerin "bir resmi defteri", bir de "gerçek defteri" vardır. Bu "gerçek defter", tam tabiri ile "vergi kaçağının belgelendiği defterdir!" Ne yazık ki, bugüne kadar hiçbir hükümet, hiçbir maliye bakanı, hiçbir spor bakanı, "kanayan ve kangren olan bu yarayı tedavi için" bir şey yapmıştır! Teknik direktörlere "ödenen" paralar da "aynı" durumdadır! Kulüpler sızlanmaktadır; "Bu vergi oranları bizi batırır, stopaj sistemine dönülsün!" Daha düne kadar "stopaj sistemi yürürlülükte idi ve transfer ücretleri de, resmi kayıtlara göre idi, ödenenlerin 5''te hatta 10''da biri olarak gösterildiği" halde, kulüpler "batma noktasına gelmişlerdi!" "Çifte defterin kulüpleri kurtarmasına imkân yoktu", zira bu defter yüzünden "kulüplerin gerçek bilançoları ortada görünmüyor", "gerçek transfer rakamları saklanıyor", yönetmeliklerde yazan "oranlar çok aşıldığı" halde, "aşılmamış farzediliyor", devlet "eli kolu bağlı" oturuyordu! "Kurtuluşun", tıpkı "Avrupa ülkelerinde olduğuu gibi", devlete bildirilecek "gerçek rakamlarda" ve "tek defterde olduğu" görülemiyordu! "Bir-iki yıl, ya da en fazla 3-4 yıl için" göreve gelen yöneticiler, "benden sonra tufan" diyerek, paraları "hovardaca" etrafa saçabiliyor, kulüpler de "batmaktan kurtulamıyordu!" Sebep de, çare de ortada idi! "Azan ve azdırılan" transfer ücretlerinin durumunu "çok iyi bildikleri halde", federasyon "yangına sürahiyle su taşıyan" bir itfaiyeci gibi "takımlarda oynayacak yabancı sayısı ile oynamaktan", o sayıyı 5''e kadar arttırmaktan, "Profesyonel Futbolcular Derneği" de, "buna karşı çıkmaktan" öteye birşey yapmıyorlar, yapamıyorlardı! Geçen yıl Baliç''e Fenerbahçe "12 milyon dolar sayarken", dünyanın "en büyük ve en zengin kulüplerinden" Real Madrid "bu yıl, 15 milyon dolardan yukarı çıkmıyordu!" Bu örnek dahi, "aradaki farkı" gösteriyor, Türk kulüplerinde işleyen sistemin ne kadar "sakat olduğunu" ortaya koyuyordu! İşte düzeltilmesi gereken "acı durum" buydu! "Bu müzmin sakatlığa çare bulunmazsa", bir-iki istisnası ile "boğazlarına kadar" batağa gömülen "profesyonel futbol gubeli" kulüplerimizin pek yakında "kafaları da batağın içinde kaybolacak" ama "sanal defterler yüzünden", gerçek durumları görülmeyecekti! Şimdi, Maliye Bakanı olarak izlerseniz göreceksiniz: "Trilyonlar konuşuluyor, pazarlık ediliyor!. Devlete verilen mukavelelerde rakam olarak ne yazacak?" Ve de göreceğiz "ne vergi ödenecek?" Elbette ki, "çere var!." Ama, "çareyi bulmak, yürürlüğe koymak isteyen" yok! Hemen aklıma gelen "bir-iki çareyi" söyleyeyim!.. "Mukavelesi biten bütün futbolcuların" hem de "istisnasız", kulüpleri tarafından "bonservis bedellerinin belirlenerek" satış listelerine konulması ve kulüplerin de "futbolcu satılmazsa", bu bonservis bedellerinin üzerinden "yönetmeliklerde yazılı oranlarda parayı ödeyerek" futbolcularla sözleşme yenilemeleri, problemi büyük ölçüde çözecek ve "devlet futbolcuya ödenen gerçek parayı" bilebilecektir! Daha da önemlisi "Futbolculara, her tranfser ayında, ülkedeki pek çok insan gibi servet beyanında bulunma" zorunluluğu getirilebilir! Hatta, "büyük transfer ücretleri aldıkları bilindiği için" teknik adamlara, basketbolculara, voleybolculara da!. Bakalım, "devlete bildirilen resmi rakamlarla", transfer aylarından sonra bankalara yatırılan paralar, alınan evler - dükkanlar - arsalar "birbirini tutacak mı?" Elbette ben "parada, maliyeden, defterden; vergiden" pek anlamam! Sizler çok daha iyi bilirsiniz! Ama küçük bir memur ya da işçi, aldığı "küçük maaşın" büyük bir bölümünü vergi olarak ödüyorsa, "siftaf bile etmeden" dükkan kapatan "küçük esnaf" vergisini "tam olarak ödemek için" çile çekiyorsa, "600-800 milyarı beğenmeyen" sporcular da, "vergilerini tam olarak ödemek" zorundadırlar! İster "normal, ister stopaj olsun!." Başarı dileklerimle, sevgi ve saygılarımı sunarım.
ÖNE ÇIKANLAR