Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Biraz ciddiyet!. Biraz hesap, kitap!. Biraz cesaret!. Biraz risk!. Biraz kararlılık!. Biraz tutarlılık!. Sonrası... Tıpış... Tıpış... Bir yanda, "artık gözleri açılmış, gerçekleri görmüş, ayakta kalmanın yolunu bulabilmiş" kulüp yöneticileri... Öte yanda... "Burunları sürtülmüş" futbolcular!. Tıpış tıpış gelip "imza atan" sözüm ona yıldızlar!.. "Sözüm ona" diyorum, "zira", gerçekten ama gerçekten "yıldız olsalar", onlara "istedikleri paraları" üç aşağı-beş yukarı veren çok kulüp bulunurdu; hani nerede o kulüpler? Kafalar duvara vurdu, ayaklar suya erdi, "gerçekler ortaya çıktı" ve transfer piyasası, yıllardan beri "ilk defa", hakedenlere "hak ettikleri paraların verilmesi" üzerine oturdu!. Bu yıl açılan yol, Türk futbolunun da, kulüplerin de "kurtuluşu yönünde", yıllardan beri belki de "ilk defa" atılmış "çok önemli" ve "çok gerçekçi", hatta "çok radikal" bir adım oldu!. Temenni edelim ki, "akıllarını başlarına nihayet alabilen" büyük kulüp başkan ve yöneticilerinin "birlikte attığı bu adımdan" vazgeçilmesin, gelecek yıllarda "transfer olayı" çok daha sağlam temeller üzerine oturtulsun!. Bütün "iyi niyetli" gayretlere rağmen, bu yıl da "bazı abartılmış fiyatlar oldu, bazı futbolculara "haketmedikleri" ve belki de "haketmeyecekleri" paralar ödendi, ama bunların sayısı "çok azdı", genelde gelinen noktayı zedelemeyecek orandaydı! Elbette ki, "yöneticilerin akıllarını başlarına getiren" sebeplerin başında "50 milyarın üzerindeki transfer ücretlerine yüzde 40''lık bir vergi konulması" geliyordu! Bu verginin indirilmesi gerektiğini söyleyenler ve "bunun için de komik bahaneler ileri sürenler" bilmeliler ki, Türk insanına da, Türk futboluna da, hatta bizzat "savunduklarını söyledikleri" kulüplere ve futbolculara da "ihanet içindedirler!." "Yapılması gereken", hesapsız-kitapsız bir ortamı körükleyecek ve hatta "Anayasaya aykırı bir ayrımcılığı" hem de "vergi gibi" millet olmak şuuruyla "entegre edilen" bir konuya monte edecek çabalara destek olmamak, bu ayrımcılığı savunmamaktır! Aksine, daha da "ileri bir adım atılarak", verilecek her türlü destekle "transfer paralarının devlete gerçek rakamlarıyla bildirilmesini ve verginin de bu gerçek rakamlar üzerinden ödenmesini" sağlamaktır! Bu sağlanmadıkça, kulüplerimiz, "şeffat ve gerçek bir bilançoya" denetçiler başta, her kulüp üyesinin bilebileceği, görebileceği bir "gelir-gider tablosuna" sahip olamayacaktır! Böyle olunca da, "yöneticiler hesabın içinde çıkamayacak", devlet "gerçekleri göremediği için" kanunlarda, yönetmeliklerde, tüzüklerde yazılan denetleme ve gözetleme görevlerini "doğru dürüst yapamayacak", kulüp üyeleri gerçekleri öğrenemeyecek ve sonunda da kulüplerimiz "tam bir batağın içinde" bir bilinmeze doğru sürükleneceklerdir! Bugün gelinen nokta budur ve bunun sebebi de "vergi ayrımcılığı ile vergi kaçakçılığını önlemek için alınması gereken tedbirlerin herbirinin bugüne kadar alınmamış olmasıdır!." Ne acıdır ki, Futbol Federasyonu''nu "sadece kulüplerin federasyonu olmakla" suçlayan ve "bu işte sadece kulüpler yok, başta futbolcular olmak üzere, teknik adamlar, hakemler, taban birlikleri de var" diyen zihniyet, "Türk futbolundaki batağı büyük ölçüde kurutacak" çağdaş ve dürüst bir sistem konusunda "tek söz etmemekte", hatta "futbolculardan yana görünmek" gibi bir "popülist politika uğruna", yıllar yılı zorlukla gelinen bugünkü noktadan "geriye dönüşe yol açacak" saçma sapan görüşleri ortaya koymakta ısrar etmektedir! İngiltere''de, Almanya''da, İspanya''da, İtalya''da, İsviçre''de, Amerika Birleşik Devletleri''nde "Sporcuya 1 trilyon ödeyip" de, bunu devlete "100 milyar bildiren", sonra da "Yüzde 40 vergi çok, yüzde 15''e indir" diye yalvaran yöneticilerin, futbolcuların, bunların meslek teşekküllerinin bulunduğu bir sistem var mı? Bıraktım var olmayı, "düşünen, söyleyen, savunan" var mı? Bir yanda "yüzde 15-20 zam verilip verilmeyeceği" belli olmayan milyonlarca memur ve onlara "birkaç puan fazla zam verebilmek için" çok yüksek faizlerle "borçlanmak durumunda kalan" devlet, öte yanda "yüzlerce milyara dudak büken" ama "vergi ödemeye gelince" yan çizen ve "kemiksiz olacak" diye meydan okuyan futbolcular!. Aslında "bu çocukların" da fazla kabahati yok!. Onları bu hale yöneticiler getirdi, medya getirdi, akıl hocaları getirdi!. "Futbol özellikleri itibariyle" Halilagiç gibi bir "kazmaya" verilen "450 milyarı az bulup", hem de "600 milyardan" söz açan Saffet Sancaklı gibilerin "kafası" getirdi! Bilmem ki, Saffet Sancaklı "bundan sonra gelişecek olayların ve atılacak imzaların nihayetinde" kaç para "komisyon" alacak? "Bu komisyon resmi defterlere" kaç para olarak geçecek? Devlete "kaç para olarak" bildirilecek? Ve de "ne kadar vergi ödenecek?" İşte "devlet", bütün bunları "taa sonuna kadar takip ederse", takip edebilirse, "devlet" olur!. Ne yazık ki, "profesyonelliğin geldiği günden beri", devlet "herşeyi biliyor, herşeyi görüyor" amma velâkin "seyrediyor!." Vergisini hem de peşin ödeyerek ömür geçiren ve geçirmiş olan milyonlarca vatandaşın "yeter artık" diye haykırmasını "duymayanlara", duymak istemeyenlere, bizden de durmadan "tekrarladığımız" bir mesaj var: Yeter artık!.. Yeter... Yeter... Yeter!.
ÖNE ÇIKANLAR