Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Dünya Spor Yazarları Birliği genel kurullarında "oy kullanma hakkım olsa" ya da daha da "net yazayım", mesela "1000 delege olsa ve bu 1000 delege de oy kullanma hakkını vekalet vererek bana devretse", "kendi oyumla beraber, bu 1000 vekalet oyunu da" hiç tereddüt etmeden Togay Bayatlı''ya veririm! Her yönüyle "hakkıdır" ve de "elhak" o koltuğa çok ama çok lâyıktır! Dost olarak, arkadaş olarak da "zor bulunacak" bir insandır! Kültürü, kişiliği, spora bakışı; mesleğimize, sporumuza ve derneklerimize verdiği hizmetlerle beraber değerlendirildiğinde; karşınıza "örnek" bir "spor adamı" çıkar! Ancak, bir gazeteci olarak, bir spor yazarı olarak zaman zaman kendisini eleştirdim, bu eleştirilerde zaman zaman "kantarın topuzunu kaçırdığım" bile oldu!.. Kızdığını, öfkelendiğini, sinirlendiğini biliyorum, ama her defasında da "olgun bir insan gibi davrandı", bu yüzden dostluğumuz da, karşılıklı sevgi ve saygımız da sürüyor ve de hep sürecek! Bütün bunları neden yazdım! TSYD''nin "meslek ilkeleri toplantısına başladığı bir dönemde", AIPS Genel Başkanı ünvanı taşıdığı, TSYD''nin "eski" genel başkanlarından olduğu halde, bana göre "yaptığı önemli bir hatayı" gündeme getirmek için! Olay şu: TRT; ülkemizde yapılan ve "Dünyanın okçulukta sayılı organizasyonlarından biri olan" uluslararası bir yarışmayı "naklen" yayınlıyordu ve de bu şampiyonada "Türk ekibi" şampiyonluk için mücadele ediyordu. Bu mücadelenin bitimine "dakikalar kalmışken", TRT "paaat" diye naklen yayını kesiyor ve "Haftanın 6 günü yapılan At Yarışları''nın canlı yayınına geçiyordu!." Nihayet, bir "spor yazarı", bu mesleğe "bir ömür vermiş" bir spor yazarı da, çıkıyor "Bu uygulamayı eleştiriyor" ve "özetle" diyordu ki: "Asli görevi sporu desteklemek ve spor kamuoyuna sporu nakletmek olan TRT''nin dünyanın çok yerinde ve milyonlarca insan tarafından kumar olarak kabul edilen ve oynanan at yarışları için, şampiyonluğa gittiğimiz uluslararası bir okçuluk yayınını yarıda kesmeğe hakkı yoktur, yanlış yapılmıştır!" Buraya kadar olanlara "onbinler" şahittir! O spor yazarının "eleştirilerine katılmayacak" insan sayısı da eğer bu insanlar "gerçekten sporu seviyorlarsa ve sporun ne olduğunu biliyorlarsa" herhalde "çok az olacaktır!" Şahsen ben "bu görüşün altına" gözü kapalı imzamı atarım ve zaten "okuduğum anda da attım!" Diyelim ki, "bu görüş çok sakat, çok hatalı, çok yanlış bir görüş de olabilirdi!.." Bu görüşe, "TRT yetkilileri", at yarışlarının düzenlenmesine aracılık eden "Türkiye Jokey Kulübü yöneticileri" karşı çıkabilirler, karşı görüşlerini söyleyebilirlerdi! Hatta "başka spor yazarları" da, bu görüşü "haksız ve yanlış bulan yazılar yazabilirlerdi!." Amma... AIPS gibi bir kuruluşun "genel başkanı"nın, TSYD''de "genel başkanlık yapmış" bir spor yazarının, "ilk görevinin", spor yazarlarının, "basın hürriyetinden gelen görüşlerini özgürce belirtme ve yazma haklarını sonuna kadar savunmak olduğunu" bilmesi gerekmiyor muydu? Ve de "yukarıda anlattığım" bir insanın, "nedendir bilinmez", olayı aktaran ve eleştiren spor yazarını "yerden yere vurmasını" anlamak mümkün müydü? Öyle bir yazıyı, Jokey Kulübü''nün falan yöneticisi ile TRT''nin filan yetkilisi dahi kaleme alsalar, yazılarında "şöyle bir ibareye yer vermeye" herhalde "sızlayan vicdanları" el vermezdi! "Özel TV''lere paralı programlar yapanlar!.." Ey değerli ve sevgili başkanım!. Siz de "Özel TV''lere paralı program yapanlar gibi, özel gazetelere paralı yazılar yazmıyor musunuz?" "Ekmek parasını sadece ve sadece icra ettiği meslekten kazanan insanlar, yani gazeteciler, yani spor yazarları" sizin deyiminizle "özel TV''lerde ve özel gazetelerde çalışmayacak, yazı yazmayacak, programlar yapmayacak ve de emeklerinin karşılığını alamayacaklarsa", kendilerinin ve çoluk çocuklarının "ekmek paralarını" nerelerden çıkaracaklar? Yoksa "Anayasamızın yasakladığı angarya düzeni geri geldi" de haberimiz mi yok? Kaldı ki; o spor yazarı, kendi gazetesini ve program yaptığı özel TV''leri de en ağır şekilde eleştirmeyi görev saymış bir gazeteci değil midir? Olmadı, sevgili başkanım olmadı!. Elbette her gazeteci gibi sizin de "görüşlerinizi ortaya koyma hakkınız ve hürriyetiniz var!" Amma.. "O hak ve hürriyetin yanında" bir de etiketiniz var: "AIPS Genel Başkanlığı!" Bir spor yazarını, "Özel TV''lerin paralı adamı" diye takdim edebilmenin karşısına "Jokey Kulübünün, Olimpiyat Komitesine verdiği 27 milyon doları ya da TSYD''ye verdiği desteği koymak" sizinkine geldiği halde, benim aklımın ucuna gelmedi; gelemezdi!. Ayrıca, sayın genel başkanım, bu "27 milyon doları" da Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri olarak fazla büyütmeyin!. Hesaptan pek anlamam ama, nihayetinde 10-12 trilyon lira kadar bir para ediyor herhalde!. Jokey Kulübü''nün bir haftada, evet "sadece 6 yarış gününde ve sadece altılı ganyanda dağıttı ikramiyeyi toplarsanız", bu paranın "çok büyük olmadığını" göreceksiniz!. Üstelik de, "bu para" Jokey Kulübü''nün parası da değil, o sadece bir aracı!. Bu para "yarış oynayan" vatandaşın! Ve bir ilave daha yapayım: Siz de deseniz, Jokey Kulübü de dese, ortada bir gerçek var: "At yarışları, dünyanın hemen hemen her yerinde olduğu gibi bizde de, bir yönüyle kumardır!." At yarışı yüzünden yıkılan, dağılan, biten çok yuva vardır!. At yarışını "kumar olarak kabul edenlerin" sayısı, "kumar olarak kabul etmeyenlerden" de fazladır!. Ve de, üstelik öyle bir kumardır ki, "zaman zaman dünyanın her yerinde işe mafya girer, kara para girer, şike girer, doping girer, her türlü dolap ve dalavere girer! Cinayetler bile işlenir, atlar bile zehirlenir, jokeyler bile bıçaklanır!" Jokey Kulübü yetkililerine sorarsanız, "bu tip olaylara bizde de rastlandığını" size söyleyeceklerdir! Siz bizim başkanımızsınız, lütfen eleştirilerimizi mazur görünüz. Bu meslek bizim! Birbirimizi yemek yerine el ele vermemiz gerek! Bu konuda bizim hatalarımız olabilir, bu hataları gösterecek ve de "el ele vermeye öncülük edecekler" ise sizlersiniz! Sevgi ve saygılarımı sunarım, sevgili genel başkanım!
ÖNE ÇIKANLAR