Türkiye Gazetesi E-Gazete
Arama
Kaydet
a- | +A
Gene olmadı!.. Şimdi çok kişi diyecek ki; "Bu futbol, nereden biliyorsun olmadığını? Ya olursa?..." Ben, "O olursa, bu olursa" diye düşünmem!.. Ben, "önümüzdeki gerçeklere bakar", o gerçekler üzerine "hayâl kurulabilecekse" kurarım, "kurulamayacaksa" hiç sakınmadan "pat" diye silerim!. Galatasaray - Hertha Berlin maçının "üç boyutundan en önemlisi" bu. Galatasaray, "Beşinci defa katıldığı Şampiyonlar Ligi''nde" bu sezon da "bir üst tura geçemeyecek!." Tabii, "futbolun gerçeklerini yıkacak" büyük sürprizler olmazsa! Maç öncesi "çok ümitliydim", maç sonrasında "ümidim tükendi!." Zira, "kendi sahanda, grubun en zayıfını bile yenemiyorsan, bu iş bitti de gitti" demektir!. Dikkat edin, geçen yıl "kendi sahanda Bilbao''yu da, Rosenborg''u da yendin, rakip sahada da grubun favorisi Juventus''a yenilmedin!." Ve gene de "gruptan çıkamadın!." Chelsea ile Milan''ın "berabere kaldığı" bir gecede, Hertha''yı yenecek bir Galatasaray "büyük avantaj sağlayacaktı!." Amma, "çok kötü bir futbolla" iki puanı kaybetti ve açıkça ifade edeyim ki, Galatasaraylı yöneticiler, teknik adamlar, futbolcular ne derlerse desinler; "ben lige döndüm!." Çarşamba gecesinin bir başka gerçeği de, "Şampiyonlar Ligi''nin Fatih Terim''in boyunu aştığı, Galatasaray Teknik Direktörü''ne bir-iki numara bol geldiği idi!." Üç yıl "Alışıyoruz, takım kuruyor ve oturtuyoruz" mazeret ve bahanesinin ardına sığındıktan sonra, "bu yıl hiç bir mazereti ve bahanesi olmaması gereken" Fatih Terim''in, grubun en zayıf takımı olan Hertha Berlin''i "çözecek" ne taktik ne de moral anahtarları bulamadığı, takımına bu maç için hemen hemen "hiç birşey veremediği" 90 dakika boyunca Ali Sami Yen''in çimlerine dökülen "en acı gerçekti!." "Yarım yamalak bir takımla ve Hamburg''tan beş yemiş olarak İstanbul''a gelen ve üstelik deprem paniği içine giren" Hertha Berlin önüne çıkan "kadro" yürekler acısıydı!. "Yürekler acısı" kadroya verilecek "taktik" de öylesine yürekler acısıydı ki, sahaya "0-0''a çoktan razı olarak çıkan" Hertha''ya 15 dakikada "iki gol hediye etti" ve "bu iki gol yüzünden" darmadağın olup gitti!. Hele hele bir "Bruno icadı" vardı ki, Fatih Terim''in "kendisinin bile beğenmediğini" görmemek için "kör olmak gerek!." Galatasaraylı yöneticilerin bilgisizliğinin, Futbol Federasyonu''nu da "mecbur ettiği" hem de "acaip bir tertip sonucu" oynar hale getirilen Bruno''nun "oynatılmasındaki yanlış", sahaya çıkan kadronun da "oynatılmak istenen taktiğinde" çıban başıydı!. Keşke federasyon bu tertibe girmeseydi de, Bruno oynamasaydı!. Sonunda da "olan" iki puana ve "Şampiyonlar Ligi''nde üst tura geçme rüyasına" oldu!. Şakayla karışık bir teklifim olacak, Galatasaraylı yöneticilere: "Lig ve Şampiyonlar Ligi ön elemeleri için Fatih Terim göreve devam etsin, Şampiyonlar Ligi içinse Avrupa''dan bu işi kıvıracak bir teknik adamı takımın başına getirin!. Aksi halde, olacak budur; benim oğlum bina okur, döner döner gene okur!." Galatasaray - Hertha Berlin maçının üçüncü boyutu ise; "Şenes Erzik''in UEFA''da ne yaptığı ile ilgiliydi!." İnanıyorum ki, Milan maçına "İtalyanca konuşan bir İtalyan asıllı bir İsviçreli hakem", Chelsea maçına da "İngilizce konuşan İngiliz asıllı İngiliz Guyan''ından bir hakem tayin edilirse", Şenes Erzik''in "gene ruhu duymayacak" ve üstüne üstlük çıkıp "fedarasyonu suçlayacaktır!." Hani bir fıkra vardır; "Sende bu ense, onda da bu para olduktan sonra daha çoook şaplak yersin" diye!. Bizde de "böyle rakipler ve Şenes Erzik gibi UEFA Asbaşkanları oldukça" daha çoook "hakem konularında" şaplak yeriz!. Yooo!. "Kötü sonucu ve puan kaybını" hakeme bağlamak istemiyorum, "bu kötü sonuçta bana göre en son sebeplerden biridir!." "Galatasaray Galatasaray gibi oynasa", bu Hertha''yı da "Alman asıllı İsviçreli değil" hatta "Alman hakemle bile" rahat yenerdi!. Ama oynamadı, oynayamadı!. Terim aynaya baksın ve "sorumluyu bulsun!." Aynadan başka yerde de aramasın!.
ÖNE ÇIKANLAR