"Bu Fenerbahçe''yi Metin Şentürk bile şampiyon yapar!." Çarşamba sabahı, Rıdvan Dilmen''in söylediği iddia edilen bu sözler, "bazı gazetelerin spor sayfalarında yer alınca", çok ama çok ağır bir yazı yazmaya karar vermiştim!. Kendi kendime konuşuyordum: "Eğer bu sözler gerçekten söylenmişse..." diyor ve başlıyordum, "ucu kimlere kadar uzanan bir hakaret yumağına" işaret ettiğini düşünmeye... Önce, "Bu sözlerle Rıdvan kendi kendine hakaret ediyordu!." Sonra, "bile" sözcüğü ile "gözleri görmeyen" bir sanatçıya ve dolayısıyla "özürlü bunca vatandaşa!." Sonra, "mesleğine" yani "teknik adamlığa, antrenörlüğe!." Sonra, "koskoca" Fenerbahçe''ye..Fenerbahçe camiasına!. Zira "Bu sözü edecek kadar" laûbali, cahil, konuşma ve analiz seviyesi düşük, ağzını tutamayan, ağzından çıkanı kulağı duymayan bir kişinin, hem de "tek yetkili olarak" büyük bir camiada sorumluluk yüklenmesine imkan var mıydı? "Çatladıkapıspor''un futbol sorumlusu" bile "böyle bir lâfı ederken" düşünür, taşınır ve belki de etmezdi!. Ve daha önemlisi, "Bu sözler, açık ve seçik bir şekilde, futbola spora", hatta ve hatta "futbola gönül vermiş" milyonlara da hakaretti!. "Böyle bir yazıyı" kaleme alıp, diyecektim ki: "Ey Rıdvan Dilmen''i konuşmaları, tavırları sebebiyle eleştirdiğim için, bana kızan Fenerbahçeliler, söyleyin bakalım haksız mıymışım?" Dün sabah, "yazımı yazmak için daktilomun başına geçmeden" gazetelerin spor sayfalarına bir göz attım!. Aaaa..O da ne? Rıdvan Dilmen bir basın toplantısı yapmış ve demiş ki: "Ben böyle birşey söyler miyim? Yalan yazıyorlar ve herkesi tahrik ediyorlar. Bütün takımların Fenerbahçe''nin üzerine gelmelerine sebep olacaklar!.." Hoppala!. "Yalan yazanlar" kimler? "Fenerbahçe''yi takip eden" spor muhabirleri!. Koca koca başlık atıp, sayfalarına koyanlar kimler? Yıllardan beri "çoğu" Fenerbahçeli olup, "sayfalarını Fenerbahçe''nin gönüllü savunuculuğuna soyunduran" spor müdürleri!. Dilmen demek istiyor ki: "Bunlar elele verdiler, herkesi benim ve Fenerbahçe''nin üzerine sefer ettirecekler!. Fenerbahçe''yi hedef tahtası yaptıracaklar!." Bakın hele siz!.. Haftalardır başkan Aziz Yıldırım''ın ve diğer yöneticilerinin ağızlarından düşürmedikleri "hakem komploları teorisine", şimdi Rıdvan Dilmen de "Spor medyası komplosu teorisini" ekleyiverdi!. Yarın başarısız olunursa ve şampiyonluk gelmezse, "bahane" hazır: "Hakemler ve basın suçlu!.. Fenerbahçe''ye komplo kurdular!." Neyse... İşin "buraya kadar olan kısmı", ortadaki "yalan rüzgarı oyununun" bir tarafı!.. Asıl önemli tarafı şu: "Fenerbahçe''yi Metin Şentürk bile şampiyon yapar" sözü söylendi mi, söylenmedi mi? "Söylendi" de, "söylemedim" diyorsa yalancı olan Rıdvan!. "Söylenmedi" de, "söylenmiş gibi" yazıldıysa, haberi yazan ve sayfaya koyanlar yalancı!. Tam "iki ucu acı biberli bir değnek olayı" ile karşı karşıyayız!. Rıdvan yalan söylüyorsa, felâket!. Spor basını yalan yazıyorsa, rezalet!.. Eyy, Fenerbahçe Kulübü''nün anlı-şanlı başkanı Aziz Yıldırım!. Eyy, "Metin Şentürk benzetmesini yazan ve sayfalarına koyan" spor yazarları, spor müdürleri!.. Bu işin "felâket mi, rezalet mi" olduğunu araştırmalı, "gerçeği ortaya çıkartmalı" ve "suçlu olanı" mutlaka ve mutlaka cezalandırmalısınız!. Üstelik, "bu cezalandırma" öylesine olmalı ki; "caydırıcılık" ağırlığıyla, "bundan böyle teknik adamların da, spor yazarlarının da yalana dolana başvurmalarını" önlemeli!. Tam "ibret-i âlemlik" olmalı!. Tabii, okuyucularım "bu satırları okurken" bana gülüyorlar, biliyorum!. Diyorlar ki: "Hey Öcal Uluç, ne safsın? Aziz Yıldırım''lar, spor medyasının anlı-şanlı müdürleri bunu yapacak olsalar, bunu yapmayı görev bilecek kadar sorumluluklarının bilincine varsalar, hiç kimse böylesine lâflar etmeye ya da edilmemişse uydurup yazmaya kalkışabilir mi?" Hakkı âliniz var, sevgili okurlarım!. Elbette, ben çok safım!. "Bunu bekleyecek, ümit edecek kadar" safım!. Ama, bilesiniz ki, "saf olmaya, beklemeye ve ümit etmeye" devam edeceğim!. "İşlerin düzeldiğini" ben göremesem bile, elbet bir gün gelecek ve herhalde "çocuklarım görecek!" Ümit fakirin ekmeğidir ya; "ben onu yemeyi çok seviyorum!."

