Evet, "zor" bir lig başlıyor!.. Federasyon bakımından zor bir lig!.. Zira, "spordan sorumlu Devlet Bakanı" ligin altına adeta "dinamit koymak için" elinden geleni yapıyor!.. Merkez Hakem Komitesi ve hakemler için zor bir lig!.. Zira, "büyük kulüp baskısı", medyadaki kalemşörlerin baskısı, federasyonun baskısı, "önce MHK''yı, sonra hakemleri" çok ama çok etkileyecek! "Tribünler", hakemlerin üzerine "yığılmak için" adeta fırsat bekler halde!.. Futbolcular için zor bir lig!.. Zira, "hakemler bu defa, özellikle MHK''nın kesin talimatları ile" futbolcuların gözünün yaşına bakmayacak! "Özellikle", hakemlerin her kararına itiraz etmeyi, adeta "alışkanlık ve efelik haline getirmiş olan" büyük kulüp futbolcularının başı, "bu kötü alışkanlıklarından vazgeçmezlerse", fena halde yanacak!.. Tabii, takımların başını da "bol kart görecek" futbolcular yakacak! Takımlar için zor bir lig!.. Zira, "4 büyüklerin yöneticileri" her ağızlarını açışta "şampiyonluktan başka bir söz etmiyorlar!.." "Mutlaka olacağız" diyenler bile var!.. Üstelik "sadece" bir takım şampiyon olabilecek, peki ama ya diğerleri? Teknik direktörler için zor bir lig!.. "En üstten, en alta kadar" puan cetvelini şekillendirecek olan takımların teknik direktörleri, hemen her hafta "ölüp ölüp dirilecekler!.." Yöneticiler, "taraftarları öylesine hazırladı" ki, medya "yangına öylesine körükle gidiyor" ki, takımı tökezleyen her teknik adamın başına her an "acı ve tuhaf işler gelebilir", gelecektir! "Özellikle" büyüklerde "teknik adam" aynasında "çok değişik" görüntüler var! Galatasaray''da Fatih Terim''den hem "dördüncü şampiyonluk ve rekor" hem de "Şampiyonlar Ligi''nde en az çeyrek final başarısı" bekleniyor! "Eğer iki çok iyi yabancı transfer yapılmazsa", Galatasaray''ın Şampiyonlar Ligi''nde işi çok zor! "Takım da, yönetim de, taraftar da" bu hedefe kilitlendiği için, "bu defa Türkiye Ligi''ne konsantre olmak" ve başarıya koşmak, "geçen yıllardaki kadar" kolay olmayacak! Terim''i "haftada iki maç oynayacağı" çok önemli bir sezon bekliyor! Allah kolaylık versin!.. Beşiktaş''ta "teknik direktör kaosu" çözülemediği için, hem Beşiktaş''ın işi zor, hem de "kim olursa olsun" takımın başına geçecek teknik adamın işi zor! Feldkamp "güvenilmez adam" durumuna düştü ve herşeyi berbat etti! Artık kalsa da, gitse de "gri tablo" kolay kolay değişmeyecek! Fenerbahçe''de Rıdvan Dilmen, işi "en zor olanlardan!.." "Ben şeytanım, yaparım" inancı, şimdi yerini "sapsarı, panik içinde bir yüze, endişe dolu gözlere ve bunları adeta onaylayan asabi reflekslere bıraktı!.." Maçlar sırasında "yedek kulübesinde oturan adamın, kameralara verdiği görüntüler" hiç iç açıcı değil!.. "Tez elden bu halet-i ruhiyeden kurtulmazsa", kendine de, takımına da, ona inanan ve güvenenlere de yazık edecek!.. Gerçi "bu duruma gelmede" onun da payı var ama, "asıl sorumlu" başkan Aziz Yıldırım!.. Sen taraftara "mutlaka şampiyon olacağız" sözü ver, "trilyonlar harca" ve bir "şöhretler karması kur", sonra da "hayatında böyle bir sorumuluk almamış", aslında bütün bir "futbol hayatını sorumsuzluk üzerine kurup, genç yaşta bitmiş olan" bir "tecrübesiz genç adama" böyle bir takımı teslim et; doğrusu "büyük" hem de "çok büyük bir risk!.." "Esasta" benzer ama, "yaşta tam tersi" bir durum Trabzonspor''da!.. "Çok büyük değişiklik" olarak görülen ve adeta "Trabzonspor''u tamamen yenileyen" bir sezon başlangıcında, "40 yılın değişmez ve yaşlı adamını" takımın başına "teknik direktör olarak getiren" Mehmet Ali Yılmaz da "büyük bir risk aldı!.." "Takım şampiyon olamazsa giderim" diyerek, "genel kurulu yapmayan" bir başkanın "Ununu eleyip, eleğini duvara asmış ve bu yüzden teknik direktörlük belgesinin vize haklarını bile kaybetmiş" Ahmet Suat Özyazıcı''dan "ne beklediğini" bilebilmek için fal açmak gerek! "Ben Gordon Milne''in maaşının beşte birini alıyorum, ligin en ucuz teknik adamıyım" diye övünen bir hocadan, Trabzonspor''un ne alacağını da, doğrusu ya merak etmemek mümkün değil! "Biraz güçlü takımlar önünde" hemen "1-9-1 gibi" çok geçmişte kalmış "ilkel bir taktiğe başvuran" bir hocaya, "Acaba zaman tünelinden ne zaman çıkacaksın?" diye sormak gerekmiyor mu? "Bu soru sorulmuyorsa", acaba "o tünelden çıkamayacağına" inanılmış olmuyor mu? "Büyüklerin aynasında" olaylara "teknik adamların mevsim başı görüntüleriyle bir yorum getirmek gerekirse", gündeme gelecek soru bellidir: "Sistemsizliğin kulüplerimizde nasıl hakim olduğu ortada değil mi?" "Büyükler" böyle olursa, varın "diğerlerini hesap edin, siz!.." Lig zor geçecek, hem de çok zor"!.. Dilerim, olayı "az" ve "hafif" olsun!..

