1980 ve 2022 model hakem yorumcuları!

UEFA, altı ayda bir eğitim paketi gönderiyor. İçinde yüzlerce pozisyon oluyor.

 

Kendisini güncelleyemeyenler, kafasına göre takılıyor.

 

Hatayspor-Beşiktaş maçı sonrası hakemi yorumlayanlar arasında uçurum vardı.

 

Yayıncı kuruluştaki Bülent Yıldırım ve Deniz Çoban (ki, hakemleri mümkün olduğu kadar yıpratmamaya özen gösteriyorlar.) hakem Kadir Sağlam’ı ciddi şekilde eleştirdiler. Tespitleri özetle şöyleydi.

 

1) Güçlü bir beden dili kullanamadı.

 

2) Beşiktaş’ın ağlara giden topunda hücum faul çaldı. Pozisyonda hiç temas yoktu. Düdüğünü geciktirebilseydi, VAR’a müdahale fırsatı verecekti.

 

3) Faul çalıyor, faul yok, üstelik kart gösteriyor. Sarı kartlık faul var, düdük çalmıyor.

 

4) Daha 1. dakika oyunu başlatırken oyuncuların kendi yarı sahalarında bulunma mecburiyetini sağlayamadı.

 

Bizim 1980 model yorumcu da aynı hakemi “yere göğe” sığdıramadı.

 

Tabiî kulağına üfleyenlere de oluyor; “Süper Lig’e biz aldık” diye...

 

Kadir Sağlam, bugüne kadar iyi maçlar da yönetti. Ama gelişimi için UEFA standartlarındaki eleştirilere mutlaka kulak asmalıdır.

 

VAR ve hakemler ayrıldı, söyler misiniz; neyi çözdük?

 

Kulüpler Birliği’ndeki birkaç tane aklı evvel tutturdu, “Hakem ve VAR birbirinden ayrılsın.”

 

Federasyon da tamam dedi, “hiç taviz” verme taraftarı değil.

 

Bu kulüp başkanlarının yönettikleri kulüpler batakta. Sportif hiçbir başarıları yok. Tek güçlerinin yettiği ve kafa tutabildikleri yer hakemlik!

 

Peki, soralım; VAR ve hakemler birbirinden ayrıldı. 11 hafta geride kaldı…

 

Ne değişti?

 

1) Hakem performansları arttı mı?

 

2) VAR’ın başarısı arttı mı?

 

3) Tartışmalar azaldı mı?

 

4) MHK’nın kredisi yükseldi mi?

 

Doğrusu bu!

 

Geçen hafta Beşiktaş’a 11 haftada; 11 hakemin de 8 Mart’ta sistemin içinde kalan hakemler verildiğini yazmıştık.

 

MHK, bu hafta bunu dikkate almış olmalı.

 

Beşiktaş-Ümraniye maçına 8 Mart’ta sistemin dışında kalanlardan Tugay Kaan Numanoğlu verilmiş.

 

Böyle böyle; 8 Mart’ın izleri silinmeli.

 

En güçlü aday Meler!

 

Haftaya tansiyonu yüksek ve gergin geçmesi beklenen bir G.Saray-Beşiktaş derbisi var.

 

Bendeki yapay zekâ bu maça üç aday çıkardı. Üçünü de makineye attım.

 

1) Halil Umut Meler, 11 ve 12. haftaları boş geçti. Bu maça saklanmış olabilir.

 

2) Atilla Karaoğlan’ın bu hafta Konya-Kasımpaşa maçı verilmiş olsa da derbi için şansı var. Fahiş bir hatası olmazsa.

 

3) Abdulkadir Bitigen de bu derbiye adaylar arasındaki son isim. Bendeki mevcut veriler, bu derbiye bir dördüncü isime izin vermedi.

 

MHK’dan radikal bir hamle!

 

Geçen hafta MHK, F.Bahçe-Başakşehir maçına Zorbay Küçük, G.Saray-Alanya maçına Ali Palabıyık, Hatay-Beşiktaş maçına da Kadir Sağlam’ı atamıştı.

 

Üçünden de beklenen performans gelmedi.

 

MHK, bu hafta Bahattin Şimşek, Tugay Kaan Numanoğlu ve Kürşad Filiz’i üç büyüklerin maçlarına serpiştirmiş.

 

İlk 11 haftanın tayinlerine pek benzemeyen bir tarz ve yaklaşım var. 

 

Bu üç hakem sınıfı geçerlerse önleri çok açılır.

 

Sen ülkende VAR olamazsın!

 

Abdülkadir Bitigen, çarşamba günü Şampiyonlar Ligi’nde Napoli-Rangers maçında VAR’a oturdu.

 

Aradan 24 saat geçmeden de perşembe günü UEFA Avrupa Ligi’nde PSV-Arsenal maçında AVAR olarak görev aldı.

 

Ama bizim ligde VAR olamıyor.

 

Notlarım!

 

1) Erkan Özdamar’ın G.Saray-Alanya maçındaki 4. hakemliği, yılbaşında takacak olursa FIFA kokardına hiç ama hiç yakışmadı.

 

2) Sayın Ali Koç’un “Kulüp başkanıyla tavla oynayan hakem var” demesi, TFF’ye yapılan en ciddi ikazdır. Kulak arkası edilemez.

 

3) Kulüplere yapılan VAR bilgilendirme toplantısına Jorge Jesus’un katılması, VAR’a oturması işine olan saygının seviyesini gösteriyor.

 

4) “Görev sürem boyunca Valerien Ismael ile devam edeceğiz. Şampiyonluğu onunla kazanacağız.” (Ahmet Nur Çebi / 14 Ekim 2022)

 

5) 12 VAR hakemi, Kulüpler Birliği temsilcilerine tanıtıldı. Canlı canlı gördüler, dokundular ve alkışladılar.