5 forvet de yetmedi!

A -
A +

Öyle bir maçtı ki; karşılaşma 3 gün oynansa Konyaspor'un gol atacak hali yoktu. Sivas ise bütün riskleri aldı, hatta 78. dakikadan itibaren 5 forvetle sahadaydı. Ama iki forvetle oynarken daha çok pozisyon bulmuştu. Forvet zenginliği futbollarına üretkenlik kazandırmadı. O Sivas'ın sezon başından beri iyi organize olan Abdurrahman'la başlayıp Musa ile Sezer ile İbrahim ile hücuma kalkan orta saha haftalardır yok. Konya ise verimsiz. Bütün bu olumsuzluklara rağmen çatır çatır bir maç oldu. Çünkü iki takım için de 3 puan hayati derecede önemliydi. Bu yüzden sahada enerji vardı, ama icraat yoktu. Hakem Bünyamin Gezer için şanssız bir maçtı. Çok fazla pozisyon vardı. Gezer, standardı hiçbir dakikada tutturamadı. 31. dakikada Sivaslı Sylla, Konyalı Mustafa Er'in ayağına top yokken bilerek ve isteyerek bastı. Kuraldaki tarifi "rakibin sağlığını tehlikeye düşürecek hareket" diye geçiyor. Cezası, minimum sarı kart. Kırmızı gösterirseniz, MHK memnun olmasa da, FIFA sizi takdir eder. Bünyamin Gezer, bu pozisyona kart göstermeden faul atışıyla oyunu başlattı. Hani onu çok seven bazı abileri "Kartları kredi kartı gibi kullanmayın. Sonra borçlanırsınız. İşiniz zora girer" diyor ya... O da kart göstermiyor işte. Kayseri-F.Bahçe maçında da R.Carlos "Zekan yerinde mi?" diye sormuştu Bünyamin Gezer'e. Yine çok yakın mesafede ve görebileceği uzaklıktan görmezden gelmişti. Bünyamin Hoca, "yakını" göremiyor ama "uzağı" çok iyi görüyor. Bu aralar uzağı gören hakemler daha makbul. Uzağa baktıkça, yakın mesafede olan biteni hep kaçırdı. Murat Erdoğan'ın, Sylla'ın, Sedat'ın sert hareketlerini ciddiye almadı. Nasıl alsın ki; 31. dakikada Sylla kart görmeyince ipi ucu o dakikada kaçmıştı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.