Antalya'daki hakem seminerini takip etmedim. Ama orada bulunmuş kadar olduk. Televizyondaki programlardan, gelen telefon ya da e-mail yoluyla lobilerdeki havayı biz de teneffüs etmiş olduk. *** Bazı hakemlerin ciddi şekilde kendini ifade etme problemi var. Bir bay FIFA hakemi şunu diyor ekranda: "Şimdi seminerde öğrendim. Bir maçta karar vermemek de bir kararmış. 300 karar veriyorsun, 300 de vermiyorsun. Vermediklerimiz de bir kararmış." Belki demek istediğini anlatamıyor. Penaltıyı çaldın bu bir karar. Çalmadın Bu da bir karardır. Kırmızı kartı gösterdin bu bir karar, göstermedin bu da bir karardır. Bir hakemin hakemliğinin sonunda bunu öğrendiğini itiraf etmesi, Türk hakemliğinin içinde bulunduğu eğitim eksikliği için tipik bir örnektir. Sevgili Mustafa Öztoprak'ın 2 bayan FIFA hakemiyle kokart gecesi yaptığı röportajı dinlerken ağzım açıkta kaldı. FIFA bayan yardımcı hakem Öztoprak'a duygularını şöyle ifade ediyor: "Bizi Avrupa'da uzun boylu görenler çok etkileniyor ve şaşırıyorlar." Uzun boylu olmanın hakemlikte başarı olduğunu sanan bu genç kızımızın ne yurt dışında ne de bu sezon yurt içinde başarısına rastlayamadık. Atletik testleri geçemedi. Halbuki boyu bu arkadaşa göre çok kısa olan Lale Orta'nın Avrupa'da finaller yönettiğini biliyoruz. Hakemlikte boy önemli değildir. Biri kızımıza bayan hakemliğin mankenlik olmadığını anlatmalıydı. Bu görev de Lale Orta'ya düşerdi. *** Hilmi Ok, Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu Başkanı. Antalya'da hakemlere kural dersi veriyor. UEFA'dan görüntü seyrettiriyor. Tackle'ı anlatıyor. Ders bitiminde hakemler lobide çaylarını yudumlarken aralarında şöyle konuşuyorlar. "Hocanın dediklerini yaparsak lig bitmez, MHK bizi hiç affetmez." Ciddi bir yetki ve sorumluluk kargaşası var. MHK üyeleri arasındaki soğukluk dikkat çekici. Üyeler arasında eğitim konusunda kavga var. MHK toplantısı yapılıyor. MHK'nin değerli bir üyesi eğitimin kendi yetkisi dahilinde olduğunu söylüyor. Atamalardaki önemli bir isim ise bu konuya muhalefet ediyor. Hoş olmayan tartışmalar yaşanıyor. Maalesef ülkemizin yaşadığı kaos ortamının yanında MHK üyelerinin bu tür tartışmaları o odanın içinde kalmıyor, hakemlere kadar yansıyor. Bize gelen mailler bunu anlatıyor. *** Devre arası bütün takımlar harıl harıl kamp ve idman yaptı. Hakemler Antalya'da kamp için iyi bir tercih olmayan otelde kaldı. Halbuki bu ara seminer bayram ve yılbaşı tatilinden çıkmış ayrıca maçlara ara vermiş hakemler için iyi bir hazırlık kampı olabilirdi. Hakemler yeterli idmanı yapamadı. *** Kokart takma töreninde organizasyon iyi olmamış. Hele hele medyanın dışarı çıkarılması çok ayıp. Bunu bir MHK üyesinin yapması daha da büyük bir ayıp. Basınla iletişim adına ciddi bir gaf yapılıyor. *** Hakemlerin elinde bir seminer programı yok. Halbuki bundan önceki seminerlerde programın tamamı ellerde olurdu. Bu da seminerin çok geç belirlenmesinden kaynaklanmış olabilir. Belki MHK gerekli izinleri çok geç alabildi. Hakem sabah kalkıyor. Ne dersi göreceği belli değil. Son 10 yılda böyle bir organizasyon bozukluğu olmamıştır. *** Mustafa Çulcu için bir paragraf açmakta fayda var. Bu zor şartlar altında bu semineri yapabilmek de bir başarıdır. 5 hakemin yurtdışında. Ortalık tozduman. Gündem sadece genel kurul. Bir tek Kulüp Başkanı İlhan Cavcav katılıyor. Hele bir 17. hafta yaşanmış ki, hakemler hata olarak tavan yapmış. Görevde kalıp kalmayacağın belli değil. Arkanda kimse durmuyor. Ulusoy devam etse bile MHK Başkanı'nı değiştirecek diyenler var. Bir yıl içinde bir insan bu kadar yorgun ve bitkin düşer. NTV'de seyrediyorum. Gözleri ışıl ışıl, zinde, dinç, yaşından çok genç görünen Mustafa Çulcu gitmiş, yerine bir başka Mustafa Çulcu gelmiş. Başkan'ın keyfi ve huzuru yok. >>> Levent Kızıl'a cevap 17. haftadaki G.Saray-Bursa maçı büyük gerilime sebep oldu. İş genel kurul için imzalara kadar gitti. Bütün Türkiye K.Müftüoğlu'nun formsuzluğunu kabul etti. Kupada Trabzon - Konya maçına Müftüoğlu'nun atanması bir çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Demek ki, MHK Müftüoğlu'nu çok başarılı buldu. Bu tayinin üç gerekçesi olabilir: 1- Bu tayin Levent Kızıl'a bir cevaptır. 2- Gözlemci Müftüoğlu'nu çok beğendi. 3- MHK maçları seyretmiyor. Trabzon ve Konya'nın renklerinin bu kadar belli olduğu bir ortamda bu tayin daha da düşündürücü. >>> Kısa kısa... * İstanbul'da amatör kümede 21. hafta maçları oynanıyor. 7 ve 8'inci haftaların hakem ücretleri yeni yattı. MHK Başkanı ya da sayın dernek yöneticilerinin bu konuda diyecekleri bir çift söz var mı acaba? * Klasman hakemlerine dağıtılan yeni kıyafetlerde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bir çok hakeme ya büyük ya da küçük beden kıyafet gönderilmiş. Maçlar başlayacak, hakemlerin henüz kıyafetle ilgili sıkıntıları giderilememiş. Koskoca yarım sezon, kıyafeti hazırlayıp 900 tane hakeme ulaştırmaya yetmedi. * Cem Papila ısrarla bu sezon Türkiye'de toplam 6 hakemin FIFA olacağını söylemişti. Sayın Papila bu konuda haksız çıktı. FIFA'dan onay geldi, kokartlar takıldı. * Bulunduğu ili kontrol altında tutamayan bir MHK üyesi, kendisini MHK Başkanlığına hazırlıyor. Ya da kendisine MHK Başkanlığını yakıştıranlar veya düşünenler var. Hemşehrisi 10-15 klasman hakemi ile diyalog kurmakta güçlük çeken bu arkadaş, bütün Türkiye'yi nasıl idare edecek? Bu arkadaşın bütün derdi bizimle. * Bir seçimin arefesindeyiz. Genel Kurul delegesi olan Hilmi Ok, Mustafa Çulcu, Lale Orta, Ali Aydın, Fethi Demircan, G.Tekin Onay... hepsi federasyon bünyesinde çalışıyor. Seçimlerde bu ve bu durumdaki arkadaşların delege olmaları ciddi tartışmaları beraberinde getirecektir. * Sivas - İstanbul B.Bld. kupa maçında sakatlanan Z.Önder İpek sezonu kapattı. Mesai arkadaşları şahittir, yakın zamana kadar iki bastonla gidip gelen Zafer Önder İpek, şimdi tek baston kullanıyor. Raporu konusunda kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın. * 2 haftadır yazıyorduk hakemlerin idman paraları 3 aydır yatmıyor diye. Önceki gün paralar hesaplarına yatmış. Demek ki, TFF ve MHK'ya mutlaka hatırlatmak gerekiyor. * Bir MHK üyesi bölgesindeki hakemlere "10 yıl daha buradayız" diyerek gözdağı vermeye çalışmış. Bu ifade tarzı yakışmamış. * Hangi 2 A hakemi gözünden rapor alırken sıkıntı çekti ve raporu torpille alabildi? * Hüsamettin Çelik'in İstanbul'da gözlemci seminerine katılması dikkat çekmiş. Hilmi Ok'un misafiri olduğunu öğrendik. * Bir il hakemi iyi niyetle bayram ve yılbaşında tebrikleşmek için şu anda Süper Lig gözlemcisi olan eski bir MHK üyesini arıyor. Aradığına arayacağına pişman oluyor. Çünkü söz konusu "gözlemci" bu il hakemini fena halde azarlıyor. Sanıyoruz genç arkadaş sabah erken bir saatte aramış. * 14 bin YTL'lik "direk parasının" detayını da gelecek haftaya bıraktık, sütunlarımızda yer kalmadı.