Bu kulüplere bu hakemler çok bile!..

Ülkemizde şu anda toplam 129 tane profesyonel kulüp var!        Bunlardan 20 tanesinin isminin içinde "Belediyespor ya da Büyükşehir Belediyespor" kelimeleri geçiyor.
Kalan 109 tanesinin de devlet ya da belediye desteği olmadan yaşama şansı yok.
Stadımı yap, vergi borcumu yeniden yapılandır, sigorta borcuma af çıksın, tesis arsası, otobüs, otopark, benzin istasyonu ver, bana kalıcı gelir kaynakları bul...
Kamu kuruluşları "sponsor" olsun!
Hep ver!
Hiç ortaya bir üretim koyma!
İçlerinde kendi yağıyla kavrulan 2-3 kulüp var yok!
Hepsi batık!
2 yıl üst üste aynı teknik adamla çalışan kulüp 1-2 tane var yok!
Artık antrenörlerin görev yapma süreleri gün hatta saatle ölçülür hale gelmiş.
Bu kulüpleri yönetenlerin kalkıp hakemleri eleştirmeleri için önce aynaya bakmaları lazım!
Biz ne kadar başarılıyız? 
Hele "Jaap Uilenberg'le olmuyor; Pierluigi Collina, Howard Webb gelsin" demeleri inanın çok komik!
Bilmezler ki; Howard Webb, Uilenberg'in öğrencisi. Ve iş bulduğu ülke Arabistan!

Bir Jaap geldi geçti!

Jaap Uilenberg, UEFA Hakem Kurulu'nda eğitimden ve gözlemcilerden sorumlu kişi. Niye her defasında böyle yazıyorum? Çünkü görevini, ülkesini, yaptığı işleri, CV'sini bilen pek yok da o yüzden...
7 yıla yakın bir süre ülkemizde hakem eğitimi için çalıştı. Hazirandan sonra da olmayacak.
Sırasıyla Oğuz Sarvan, Yusuf Namoğlu, Zekeriya Alp, Yusuf Namoğlu ve Kuddusi Müftüoğlu olmak üzere 5 ayrı MHK ile çalıştı. Belki bir bu kadar da TFF Başkanı gördü. 
Bir gün polemik konusu olmadı. Ki zaman zaman ülkemiz için çarpıcı tespitleri de oldu! Mesela "Türkiye'de saygı yok!" dedi.
Uilenberg, istese Türkiye'de daha da çalışabilirdi. Ama anladığım kadarıyla tatlı yerinde bırakmak istedi. Başka ülkelerden gelen teklifleri de kabul etmiyor. Artık özel hayatına dönmek istiyor.
2008'de eşini kanserden kaybetmiş. Zaman zaman eşini hatırlayınca gözleri doluyor. Gözünün önünde eriyip gittiğini hiç unutamıyor.
İki kızı var. Bugünlerde 2'inci defa dede olacak.
Eşinin kaybından sonra Türkiye belki onun için de bir rehabilite yeri oldu. Acısını dağıttı.
Eğitimlerinde diyelim ki; 50 dakikalık bir sunum yapacak.
Ne bir cümle fazla ne bir cümle eksik konuşuyor. Verdiği örnekler hep tutarlı. Gereksiz tek kelimesi yok. Bir taraflara mesaj gönderme çabası yok!
Sizi mutlaka dinler, karşısındaki en genç hakemden en kıdemlisine kadar herkese aynı ilgiyi gösterir. 
Federasyon ve MHK Antalya'da muhteşem bir şekilde Uilenberg'i onore etti. Ülkemize gelen hiçbir yabancı futbol adamı bu şekilde alkışlanmamıştır, hakkı teslim edilmemiştir!
Uilenberg, Gençlik ve Spor Bakanı'ndan, Yıldırım Demirören'e, Fatih Terim'den bütün hakem camiasına kadar herkesten büyük sevgi ve saygı gördü. Çok iyi izler bıraktı. 

Biz bu sezon neler gördük?
Süleyman Abay, 105 gündür Süper Lig'de maç alamıyor. "İçeride mi dışarıda mı" diye tartışılan bir penaltı kararı (Trabzon-Konya) MHK'yı neden bu kadar gerdi? Biz bu sezon nelere şahit olduk? Sadece 43 tanesini MHK Başkanı gösterdi!

6 derbiye 6 hakem!

Geçmiş MHK'lar döneminde derbi kabul ettiğimiz maçlarda 2-3 belirli hakemin dışına çıkılmazdı. MHK, ligin ilk yarısında 6 derbide 6 farklı hakem kullandı. 
Bu da hakemlerin fazla yıpranmamasını sağladı.
2.HAFTA Beşiktaş-Trabzon (Ali Palabıyık)
5.HAFTA Trabzon-G.Saray (Cüneyt Çakır)
6.HAFTA Beşiktaş-F.Bahçe (Halis Özkahya)
9.HAFTA F.Bahçe-G.Saray (Fırat Aydınus)
13.HAFTA F.Bahçe-Trabzon (Deniz Ateş Bitnel)
15.HAFTA Beşiktaş-G.Saray (Mete Kalkavan)
İkinci yarıda ellerinde bu sezon hiç derbi yönetmemiş Hüseyin Göçek ve Bülent Yıldırım gibi tecrübeli isimler var. 
Yine derbi yönetmeye aday hakemler var. MHK'nın bu konudaki planlaması yerinde. 

Sorular!

MHK Başkanı, 2. ve 3.Lig'de görev yapan hakemleri eylül sonunda Riva'da toplamıştı.
10'arlı gruplar halinde hepsini dinlemiş ve özetle şunları söylemişti:
"10 güne kadar Süper Lig'e yükselme kriterlerini açıklayacağım. Yoyo testini geçemeyenler yukarı çıkamaz!"
1) Bu yükselme kriterleri ne oldu? Çıkanlar neye göre çıktı?
2) Çıkanlar içinde yoyo barajını geçenler kimler?
3) Koşan hakemle, koşamayan hakemler arasında maç sayısı olarak fark var mı? 
4) Hakemlerin sezon sonu klasmanları için çalışmalarına gerek var mı? Kriterler yine gizli ve özel mi olacak?