Galiba bu başarılara çok alışkınsınız!

A -
A +

2004 Avrupa Şampiyonası'nda yoktuk. 2006 Dünya Kupası'nda yoktuk. 2010 Dünya Kupası'nda yoktuk. 2012 Avrupa Şampiyonası'nda yoktuk. 2014 Dünya Kupası'na katılma ihtimalimiz pamuk ipliğine bağlı. (Bence yok!) *** Kulüplerimizi hiç sormayın! Hepsi borç batağında. Özet şu: Sportif ve idari açıdan yerlerdeyiz. Cüneyt Çakır liderliğinde Türk hakemliği bir yerlere koşuyor. Artık Şampiyonlar Ligi'nin en değerli R.Madid-Dormund maçı sıradanlaştı. Bernabeu'da 6 tane Türk hakem kimseye tuhaf gelmiyor. Cüneyt Çakır, Japonya'da yapılacak FIFA Kulüpler Dünya Kupası maçlarında düdük çalacak. Çakır ve ekibi -dikkat buyrun!- Avrupa'yı temsil eden tek trio olarak Japonya'da görevlendirildi. (Avrupa'dan kulüpler düzeyinde UEFA'yı temsilen de Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Chelsea yer alıyor.) Medyaya bakın, ekranlara bakın! Yorumcuları dinleyin! Hiç kimse oralı değil! Sanki bizim hakemlerimiz bu turnuvalardan geri gelmiyormuş. Bu maçları şimdiye kadar hep Türk hakemler yönetmiş. Cüneyt Çakır ve ekibi için medyanın bir kısmı büyüteç elinde, olumsuzluk arıyor. Bir kısmı da görmemeyi tercih ediyor. Fırat Aydınus, Şampiyonlar Ligi'nde kendini kabul ettirdi. Hüseyin Göçek, bu sezon Avrupa'dan 8'inci maçından da başarıyla döndü. Bahattin Duran, Tarık Ongun, M.Emre Eyisoy, Cem Satman artık Avrupa'nın çok kalbur üstü yardımcı hakemleri oldular. Ama bizim medya hiç oralı değil! >>> Nostalji! Akhisar Belediye - F.Bahçe maçındaki yardımcı hakemlerden Baki Tuncay Akkın tam 13 yıl önce (26.09.1999) Oğuz Sarvan'a yardımcı hakemlik yapmıştı! >>> Oğuz Sarvan köpürtmeyi bilmiyor! Bu "köpürtme", kulakları çınlasın Erman Hoca'nın ekranda çok sık kullandığı bir tabir. Türk hakemliği buralara nasıl geldi? Bir sabah kalktık Türk hakemliği buralara gelmiş! Öyle mi? Oğuz Sarvan MHK Başkanı olduğunda; "ölçülebilir hedefler" koymuştu. Hedefler yuvarlak ve soyut değildi. O hedefler bir bir gerçekleşti. Gerçekleşmeye de devam ediyor. Bu işleri bir başkası yapmış olsaydı, kendisini iyi pazarlardı. Olaya sahiplenirdi. Kimseye koklatmazdı. Televizyonlardaki spor programlarını reklam aralarında arar "Bunlar biz yaptık, ettik" derdi. Medya ile bire bir iletişim kurar "köpürtme" ve "pazarlama" işini iyi yapardı. Ama Sayın Sarvan'ın "hayatta en beceremeyeceği iş nedir" diye sorarsanız, "pazarlama ve köpürtme" işi derim. Kendisini sunma işlerinden hep kaçar, kaçmıştır. Bugün hakemler Metris'e, Çağlayan'a düşmediyse bunda Sarvan'ın katkısı büyüktür! Oğuz Sarvan'ın hakkını teslim etmeliyiz. Türk hakemliğinde hakkı teslim edilmeyen bir kişi daha var: Serdar Çakır. Hakemliğe dernek üzerinden hizmet edebileceğini düşündüğü için dostu kadar düşmanı da olmuştur. Bugün Avrupa'da cirit atan her hakemde emeği ve hakkı var. Ta amatör sahalardan seçtiği hakemler bugün Avrupa'da cirit atıyor! Bugün Adana'dan hakem yok. Bugün Konya'dan, Ankara'dan, Trabzon'dan, İzmir'den, Bursa'dan, Samsun'dan hakem yok. İstanbul öyle mi? Cüneyt Çakır, Fırat Aydınus, Hüseyin Göçek, Süleyman Abay, Mete Kalkavan, Serkan Çınar, Deniz Ateş Bitnel... Yardımcılar Tarık Ongun, Bahattin Duran, Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu, Orkun Aktaş, Alpaslan Dedeş, Gökmen Olgaç... Tercihler hep tam isabet. Bu şansı bir sürü eğitimci, MHK üyesi, MHK Başkanı da yakaladı. Ama Serdar Çakır gibi başarı oranı yüksek olan var mı? Demek doğru isimler seçilmiş. Emekler de boşa gitmemiş. Bugün bu hakemleri bırakın artık Türkiye, Avrupa ve dünya kabul ediyor. Ha bizim medya henüz bu hakemleri bağrına basmaktan kaçınıyor. Çünkü ellerinden müthiş bir malzeme kayıp gidiyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.