Hayali maket projeler!

A -
A +

TFF ve MHK geçen sezon her ay "maket bir proje" sundu!
Buna Kulüpler Birliği de dâhil ve ortaktı!
Otel önlerinde, Riva'nın kapısında ne basın açıklamaları dinledik, ne toplantılar yapıldı…
MHK'ya Danışma Kurulu, şirket, CEO geliyordu!
VeTAS dediler, TİM dediler!
TFF Mali Genel Kurulunda bunlar için hukuki zemin sağlanacaktı. Kanun değişikliği olacaktı…
Hepsi arsası, ruhsatı, sermayesi, iskânı olmayan "hayali maket proje" çıktı! 
Vay be, memleketi ne kandırdınız ama!

 

Türk futbolu ile Türk hakemliği arasında uçurum var…
 
Türkiye'de son birkaç yıldır yapılan futbolcu transferleri, gelen teknik adamlar, harcamalar; beklentileri çok çok yukarılara taşıdı.
Taraftar isteyince, başkanlar kendilerini mecbur hissediyor.
Esas konuya gelelim!
Ne yazık ki; Türk hakemliği ise bu seviyede seyretmiyor!
Bundan beş altı yıl öncesi tam tersiydi!
Transferler ve bütçeler daha sınırlıydı. Bugünkü rakamlar hayal dahi edilemezdi.
Ancak Türk hakemleri Avrupa'da, dünyada, olimpiyatlarda, her kategoride boy gösteriyordu.
Şimdi tablo şu; UEFA'nın üç hakem kategorisi var: ELİT KATEGORİ, 1. KATEGORİ, 2. KATEGORİ.
İlk FIFA kokardını takan hakemimiz 2. kategoriden başlıyor. Oradan yukarıya çıkacak. Önce 1. kategori, oradan elit kategoriye.
Bizim 7 FIFA hakemimizde altısı şu an o başladıkları yerde bekliyor.
Sadece Halil Umut Meler "elit" kadroda.
Bu yıl girenleri ayrı tutalım, diğer dört tanesi bir aşama kaydedemedi. Pek kaydedecekleri de beklenmiyor.
Hakemlerimiz, çok alt seviyede ya da henüz gençlik maçlarından davet alıyorlar.
Bundan beş altı yıl öncesine kadar UEFA 1. kategorideki hakemlerimiz, neredeyse UEFA Avrupa Ligi'ne ambargo koymuşlardı. Boş haftaları yoktu.
Cüneyt Çakır'dan hiç bahsetmiyorum; Şampiyonlar Ligi'nde zor maç denilince akla gelen ilk isimdi.
Bugün, Mourinho'lar, Osimhen'ler, Solskjaer'ler, Jhon Duran'lar, Orkun Kökçü'ler, Brown'ların getirilmeleri normalleşirken; Türk hakemliği henüz gençlik liglerinde!
Biz bugünden söyleyelim; yarın lig başlayınca hayal kırıklığı yaşamayın! Tablo bu!
 
Kulüpler ve hakemler kendi aralarında eşit olacaklar mı?
 
Geçen sezon çok tecrübesiz bir hakem kadrosu ile lig tamamlandı. Acemi bir TFF vardı!
Kural hatalarından tutun, çok fahiş hakem hatalarına şahit olduk.
Kimiler görmezlikten gelindi, kimileri hoş görülmeye çalışıldı.
Dileriz; TFF Başkanı VAR ile ilgili ya da genel hakem konuları ile ilgili sessiz kalmayı tercih eder. Ağzından çıkan lafın, önünü arkasını hesap eder!
Dileriz; MHK Genel Müdürü, daha adil, daha hak edenin maç aldığı bir sezon hazırlığı içindedir. Mobbing yapmaz. Hata yapanları maça boğmaz!
Dileriz; gözlemci notlarına müdahale edilmez. Hele bu yeni çıkan gözlemciler, MHK'nın ağzının içine bakmaz, rüzgâra göre puan vermezler!
Bilhassa teknik alan ihlallerine dikkat edilmeli, VAR monitörünün etrafı kapalı gişe olmamalı!
Geçen sezon mesafe kaydeden bir kaç hakemimiz oldu.
Ancak ekseriyeti yerinde saydı. Hatta geriye gidenler oldu.
Ne yazık ki; modern bir hakemlik göremedik.
"Maçı bitir, kart gösterme, vaziyeti idare et" mantığı hâkimdi! Derbiler de dâhil hakemlerden bunu isteyen "Riva sakinleri" vardı! 
Çok sayıda hakemin kimyası bozulmuştu; beklenmedik maçlara atanmaları skandal yönetimleri getirmişti.
Kulüpler eşit olmadığı gibi hakemler de eşit değildi!
Bunu biz söylemiyoruz; ayrılan PFDK Başkan Vekili söyledi.

 

Göksel Gümüşdağ…
 
Başakşehir Başkanı Sayın Göksel Gümüşdağ, hakem ve MHK konusunda konuşmayı sever. Ve söyledikleri ciddiye alınır.
Sezon içinde birkaç defa çok sert tonda açıklamaları oldu!
Son mayıs ayında MHK'nın görevde kalma ihtimalinin sıfır olduğunu söylemişti.
Yine Trabzonspor'un, çok ağır yazılı, sözlü, resmî açıklamaları vardı! 
Şimdi bu sükûnet nasıl sağlandı, insan merak etmiyor değil!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.