Hesaplaşma hakemler üzerinden yapılıyor!
"Aaaa cambaza bak" diyorlar, ama esas arka planda çok başka bir bilek güreşi var!
İster altını, ister üstünü kalın kalemle çizin! "Bu ülkede kulüplerin gelirlerinin artması iyi bir şey değildir!" Tam 6 yıl önce bugünlerde 14 Ocak 2010'da naklen yayın ihalesi yapılmıştı.
Digitürk ve Türk Telekom 2.turdaki açık artırmada 163 defa teklif vermişti. Üç paketin ihalesi, 4 saat 15 dakika sürmüştü.
Kulüplerin geliri dolar bazında yüzde 126 artmıştı. (Dolar 1.44'tü)
Dönemin Digitürk Genel Müdürü Ertan Özerdem şu tarihi tespitte bulunmuştu; "Bugün Türkiye'nin futbolunun ekonomik gerçekleri, bu parayı bence tam hak edecek durumda değil, çünkü geçen dönemden bugüne Türk futbolunda ne kalite ne de başarı anlamında yüzde 126'lık bir iyileşme oldu. Kaldı ki son 6 ayda Avrupa'da yapılan ihalelerde yüzde 10-15 civarında artış olurken, Türk futbolunda yüzde 126'lık artış olması, üstelik dolar bazında olması çok ilginç bir durum."
Hatta Özerdem, ''Keşke Digitürk Genel Müdürü olacağıma futbolcu olsaydım'' demişti.
Kulüpler bu gelir artışını davul-zurna ile kutlarken işin içinde olan bir kulüp yöneticisi hiç unutmam bana şunu söylemişti:
"Bu gelir, bu kulüpleri batırır!"
"Nasıl ya?" dedim.
Cevap şuydu; "5 lira isteyen futbolcu, artık 10 lira isteyecek. Gelirin arttı, bana vereceksin diyecek. Böylece de borç patlayacak!"
Evet, gelinen nokta bu; deniz bitti!
G.Saray Başkanı Dursun Özbek'in basın toplantısını dikkatle takip ettim. Rengi ve ses tonu hiç iyi değildi.
Nezaketinden daha da derine girmek istemedi.
Yutkunmayı tercih etti.
"UEFA da kimmiş" diyenler de gerçeği gördü.
"Puan silmeler" de kapıda!
Şimdi bu batmış kulüpler için 3 devlet bankası 3,5 milyarlık bir yapılandırma hazırlığı içindeymiş.
Sayın Yıldırım Demirören'in ilk başlarda Kulüpler Birliği'nin Süper Lig A.Ş. fikrine itirazı olmamıştı.
Ancak geçen hafta Demirören NTV'de net bir şekilde "AMA" dedi.
Demirören, "Yayın ihalesi var yakında. 400-450 milyon dolar üzerinde bir para çıkabilir. Sayın Göksel Gümüşdağ'a söyledim. Bazı kafaların değişmesi gerek. Yüzde 0.5 için kavga eden başkanlar var. Süper Lig A.Ş.'yi destekliyorum ama her kulüp uzlaşmak zorunda. B.Münih 20 milyon avroya yakın gelirinden fedakârlık etti. Çünkü diğer kulüplerin yaşamasını istiyor. Bu düşünceye gelmemiz lazım. Ama bugün 1 lira için kavga eden kulüplerimiz olduğu sürece bu yapı düzelmez. Ama inşallah bu düşünceler değişir ve yayın hakları geliri Süper Lig A.Ş.'de olur." dedi.
Bütün bunları şunun için yazdım!
Ortada hakemler üzerinden bir bilek güreşi var!
TFF genel kuruldan yeni çıktı. Milli Takım, EURO 2016'ya gitmeye hak kazandı. Riva gibi bir eser kazanıldı.
Şu anda oldukça güçlü.
Ve yayın ihalesi için ilk defa yüksek sesle "AMA" demeye başladı.
Kulüpler bunun farkında ve bu gücü hakemler üzerinden kırmak istiyorlar.
TFF'lerin her zaman en zayıf karnı hakemlerdir.
İki taraf da bunun farkında. Bir tek kamuoyu farkında değil.
"Aaa hakemler çok kötü" deyip, dikkatler bir tarafa yoğunlaştırılacak. TFF güçsüz gösterilmek isteniyor.
Öbür tarafta "ihaleyi kulüpler yapsın" isteniyor.
Medya da yangına körükle gidiyor!
Hakemler aynı hakemler! Geçmiş sezonlardan çok farklı bir tablo yok! Ancak bu durum onların motivasyonunu bozdu.
Yıldırım Demirören ve ekibi bunun farkında olmalı ve radikal tedbirler almalılar.
Birkaç tespit!
MHK, bazı hakemlerin hatalarını görmezden geliyor. Hoş ve kabul edilebilir buluyor. Bu "öz evlatlar" için geçerli.
En az 10 hakemi kendilerine küstürdüler. Renkleri kaçmış, yüzlerinde ifade kalmamış.
Hafta içindeki kupa maçlarının hemen hemen tamamını izledim. Mevcut hakem kadronuzu zorlayacak 1-2 isim çıkar çıkmaz!
Eldekileri bu kadar kolay zayi etmeyin derim.
Bugünlerde maç alabilmenin belli başlı kriterleri şunlar; Ankara'da ikamet etmek. MHK'nın 2 numaralı ismine yakın olmak. Siyah-beyaz hata yapmak!
Ankara ve İzmirli yardımcı hakemler şu günlerde altın çağlarını yaşıyor.
Birkaç gündür hakem kararlarının sahada baskı ile değiştiğini de görmeye başladık. MHK, dik duran hakemlere mesafeli yaklaşırsa; olacağı buydu!