MHK risk almıyor

TAYİNLERİN ANALİZİ 22. haftanın tayinlerine baktığımızda ilk dikkati çeken, 8 maça 6 FIFA hakeminin tayin edilmiş olması. Bünyamin Gezer de FIFA'lardan geri kalmayacak birikimde bir isim. MHK haftayı sağlama almaya çalışmış! Sadece Hakan Özkan (Kasımpaşa-G.Antep) bu sezon Süper Lig'de ikinci maçına çıkıyor. 3. haftada Antalya-Kasımpaşa maçı yönetmişti. Tam 19 haftadır Süper Lig'e uğramamıştı. 22. haftada Kasımpaşa-Gaziantep maçına çıkıyor. İlginç olan ikinci kez çıktığı maç da Kasımpaşa'nın... DERBİNİN PÜF NOKTASI Fırat Aydınus geçen sezon 12 Nisan 2009'da (27. hafta) yönettiği G.Saray-F.Bahçe derbisinden sonra hiç G.Saray maçına çıkmamıştı. O maçın 90+4'üncü dakikasında Emre Aşık, Arda, Lugano ve Semih'i atmıştı. Beşiktaş'ın ise bu sezon 2 maçını yönetti. Beşiktaş-Denizli (1-0), Beşiktaş-F.Bahçe (3-0). Pazartesi günkü Bursa-Trabzon maçındaki yönetiminden MHK memnun olmuş olmalı. Zorlu bir maçı 2 sarı kartla tamamladı. Bursa'nın penaltısını vermedi. Umut Bulut ve Ertuğrul Sağlam ile uzun diyalogları vardı. MHK'nın sezon başında şöyle planlaması vardı. Her FIFA hakemine birer derbi. Demek ki vazgeçti! Ayrım yapılmamalı Süper Lig'de görev alan hakemlere araç tahsis ediliyor. Ulaşımları en iyi şartlarda sağlanıyor. Geçmişle mukayese edilince, çok önemli mesafe alındığını görüyoruz. Ancak Bank Asya 1.Lig'de hakeme bu hizmet yok. Araç verilmiyor. "Başının çaresine bak" deniliyor. Halbuki her iki ligde de Üst Klasman kadrosunda bulunan hakemler görev alıyor. Aynı hizmetin sunulması gerekir. Bir gözlemci arkadaş aradı: "Sen yazarsan Federasyon dikkate alıyor. Bu konuyu dile getirirsen iyi olur. Hakemler mağdur oluyor" dedi. Elçiye zeval olmaz. Saygı nasıl kaybedilir? Tayinler bir MHK'nın aynasıdır. Tayinler kulüplere en güzel cevaptır. Tayinlerde hakemlere çok ince mesajlar vardır. MHK'nın ne istediği tayinlerden anlaşılır. MHK'nın çizgisi olmazsa, hakemin çizgisi hiç olmaz. En tehlikelisi de çizgisi olan hakemin zarar görmeye başlaması... MHK her hakemine eşit mesafede durmazsa, kendisine saygı ve güven azalır. MHK 2 yılını doldurdu. Artık acemi değil. Devrim niteliğinde işler yaptı. Klasmandaki hakem sayısının 1000'lerden 600'lere inmesi çok önemli, radikal ve köklü bir yeniliktir. Eğitimde bir çok ilke iyi işe imza attılar. MHK yetki ve görev alanlarını bir kez daha gözden geçirmeli. Programlarına kimseyi karıştırmamalı. Birileri ciddi şekilde haddini aşmaya başladı. MHK'nın görev ve yetki alanı, mühendis ya da ekonomistlerin manevra alanı değildir. Federasyon departmanlarından bazılarının hakemlik konusundaki tecrübe ve birikimleri yetersiz. Böyle olunca da dışarıdan bazılarının telkinleri bizim kulağımıza kadar gelmeye başladı. Bülent Yavuz Başlama Vuruşu'nda Bülent Yavuz, Habertürk Gazetesi'nde ve TV 8'de hakem yazı ve yorumlarıyla artık bir medya mensubu sayılır. Sayfalardan, ekrandan eksik olmuyor. Bülent Hocamı bu akşam TGRT Haber TV'de Başlama Vuruşu'nda ağırlayacağız. Başta derbi olmak üzere, konuşulacak o kadar çok konu var ki... Yunus Yıldırım! Yunus Yıldırım'ı bu sütunlarda eleştirdiysem hep kartlarını yeterince kullanmadığı için eleştirdim. Bunun dışında bir tenkidimiz yok. Penaltı ve kart konusundaki cimriliği herkesçe malûm. Hatta şunu da zaman zaman düşündüm. Yunus Hoca çok önleyici bir hakem mi ki bu kadar az kart kullanıyor? Yunus Hocam Sivas-Denizli maçında yumrukları görünce 2 kırmızı karta mecbur kaldı. Sahanın belkide en centilmen iki ismi olan iki kaptan birbirine girmişti. Aynı Yunus Yıldırım pazartesi günü Ç.Rize-Giresun maçında kırmızı karta gerek duymadı. Sağ olsun 6 sarıyla maçı bitirdi. Merakım şu: Bu maçı MHK'dan izleyen oldu mu? Gözlemcisi Turgut Sığıç'ın notu nedir? Trabzon-Belediye maçını atandığını görünce merakım daha da arttı. Yunus Hoca muhtemelen salı günü Manisa'ya döndü. Bari dönmeseydi. Trabzon-Belediye maçı için cuma günü tekrar Trabzon'a gidecek. Derbi mercek altında Beşiktaş-G.Saray derbisini Türkiye'den sorumlu UEFA Hakem Kurulu'ndan eğitimci Jaap Uilenberg de izleyecek. MHK, Süper Lig gözlemcilerini 3 gruba ayırdı. 1.Grup'taki 12 gözlemci de bu maçı izleyecek. Ve birer rapor hazırlayacaklar. Verdikleri notu ve raporlarını Uilenberg'e teslim edecekler. Uilenberg şimdiye kadar verdiği eğitimlerin neticesini görecek. Bakalım gözlemciler neyi, ne kadar gözlemleyebiliyorlar? Tabii bu raporları kim nasıl tercüme edip Uilenberg'in önüne koyacak, burası da önemli.