OHAL ve futbol!

A -
A +

Daha bir ay önce 24 ülkenin katıldığı Avrupa Futbol Şampiyonası, OHAL ilân edilmiş olan bir ülkede oynandı!

Tarihî gün ve saatlere şahitlik ediyoruz.    Hayatımızın en unutulmayacak karelerini seyrediyoruz.                Ülkemiz bir uçurumun kenarından döndü!
"Verilmiş sadakamız varmış" derler ya aynen memleketimizi de rabbim korudu.
Böyle günlerde futbol veya spor yazmak bana çok da normal bir davranış gibi gelmiyor.
Ama bazı tespitlerim olacak!
Fransa'da Avrupa Futbol Şampiyonası oynandı. 10 ayrı şehirde 30 gün süren 51 maç güven içinde tamamlandı.
Bu şampiyona; "olağanüstü hal ilan edilmiş" bir ülkede oynandı. 
Bizim liglerimiz de inşallah çok daha güven ve huzur altında oynanacaktır. 
OHAL, herkesin emniyeti içindir.
Hakem, oyuncu, antrenör kendisini her zamankinden daha güvende hissedecektir. 
Ben tatildeyim. Darbe teşebbüsünün ertesi günü Ordu'dan, Erzincan'a geçtim. Yolda, dağlarda, şehir girişlerinde polisimizi, askerimizi gördükçe kendimi daha bir güvende hissettim.
Suçu günahı olmayan, güvenlik güçlerinden çekinmez. Onların olduğu yerde kendini daha emniyet içinde hisseder.

İyi ki "asker hakem" yok!
2000'li yıllara kadar hakem camiası içinde çok sayıda Türk Silahlı Kuvvetler mensubu vardı.
Dönemin yöneticileri askerlerin, hakemlik yapmasını istemediler. Ve askerler hakemlikten çekildi. Bugün bu kararın ne kadar doğru olduğunu çok daha iyi anlıyoruz. 
Düşünebiliyor musunuz; 3-5 asker üst düzey hakem eğer bu paralel yapı ile ilişkili olmuş olsaydı, ligle de istedikleri gibi oynayabilirlerdi.
Büyük kaoslara imza atabilirlerdi. 
Bugün MHK ve TFF'de üst düzey görevleri işgal etmeleri pekâlâ mümkündü.
Bütün ülke şu günlerde öyle hayal kırıklıkları yaşıyor ki... İyi ki şu anda asker hakemimiz yokmuş diyorum. Olsaydı bu yapıyla ilgileri olmayacağını kim garanti edebilirdi?

TFF titiz bir çalışma içinde!
Birçok kurumda temizlik var. Futbol Federasyonu içinde de bir çalışma var. Benim tahminim şu yönde. Çok sayıda bürokrat, emniyet mensubu ve akademisyenin yer aldığı Temsilciler Kurulu ve temsilci kadrosu en hassas birim.
2014-15 yıllarında çok sayıda temsilci sistemin dışına çıkarılmıştı.
Diğer kurul ve birimler temsilcilerden sonra gelir. 
TFF en kısa zamanda bu çalışmasını tamamlayıp açıklayacaktır.
Kimse kimseyi saklamaya kalkmasın. Bakın bugün çok önemli mevkileri işgal edenlerin nasıl mahcubiyet ve gaflet içinde olduklarını görüyoruz. 
Bütün kurullar bünyesinde çok radikal ve sürpriz kararlar çıkabilir.  
Ben bu yazıyı gazeteye geçtiğim saatlere somut bir netice çıkmamıştı. 

Hatırlatmakta fayda var!
Biz şu günleri yaşadık. 
Futbol Federasyonu Başkanı olmak isteyen kişi önce Amerika'ya gidiyordu. Pensilvanya'dan aldığı destekle çalışmalarına başlıyordu.
Yine çok yakın zamanda bir TFF başkan adayının basın toplantısını yine bu yapı organize ediyordu. Paralel yapının medya ayağı başrol oynuyordu. 
Bir kulüpte teknik direktör ya da antrenör olmak için referanslarınız bu yapı içinden olmazsa şansınız yoktu. Diğerlerine hayat hakkı tanınmıyordu.
Dikkat edin; paralel yapı antrenörleri hiç işsiz kalmıyorlardı. Futbolcuların da bu yapıyla ilgisini anlatmaya gerek yok! Herkes her şeyi biliyor.

Varsın bazı oyuncular olmasın!
Bu son gelişmelerden futbolumuz mutlaka etkilenecektir!
Transferler kolay olmayacaktır.
Ayrılmak isteyen futbolcular var! Ancak biz şu günlerde belki Kurtuluş Savaşı kadar ciddi bir mücadele içindeyiz.
Varsın bazı futbolcular olmasın!
Sanki Londra, Paris, Madrid, Roma bizden daha mı emniyet altında?
Ligin mevcut tadıyla yetinelim.
Milli Takım ya da kulüp takımlarımızın Edirne'den ötedeki halini anlatmaya gerek var mı?
2 sezon da Avrupa ile rekabeti içerideki oyuncularla yapalım.
Belki bir sıçrama, bir heyecan yakalarız. 10-15 milyon avro verdiğimiz oyuncularla Avrupa'da şimdiye kadar ne yaptık ki?

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.