Statlar depreme ne kadar dayanıklı?

Ülkemizdeki deprem gerçeği göz önüne alındığında özellikle birinci, ikinci ve üçüncü liglerdeki statlar ehil bir kurum veya kuruluşça depreme dayanıklılık testinden geçmeden buralarda müsabaka oynanmamalı.

 

Endişe şu; kulüpler yerel yetkililerden bir şekilde hatırla gönülle sağlam raporu alabilirler, sırf şehirlerinde maçlar oynansın diye...

 

Ne yapılmalı?

 

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü veya üniversitelerden bu raporlar alınmalı.

 

Bakın İstanbul’da 93 okul riskli görüldü, eğitim ve öğretime son verildi.

 

Yine Anadolu’da tahliye edilen hastaneler var.

 

TFF, bu konuda bakanlıkla temasa geçmeli.

Ağlayanın malı  gülene yâr olmuyor!

Olaylı ya da mahkemelik olan transferler ne alana ne satana yarıyor!

 

Dileriz; bu son Onur Bulut’un transferinde de aynı akıbet yaşanmaz!

 

Birbirine benzemeyen onlarca hukukçu görüşü var!

 

- Hukuken Kayserispor ama şeklen Beşiktaş haklı!
- Bunun bedelini oyuncu öder!

 

İçinden çıkılması zor bir süreç.

 

Şöyle yakın tarihe bakacak olursak da benzer transferlerin hiçbiri kulüplerine derman olamadı.

 

- Ali Turan / Kayserispor / G.Saray
- Mehmet Topuz / Kayserispor / F.Bahçe
- Gökhan Ünal / Kayserispor / Trabzonspor
- Tarık Çamdal / Eskişehirspor / G.Saray
- Mehmet Ekici / Trabzonspor / F.Bahçe
- Oğulcan Çağlayan / Ç. Rizespor / G.Saray
Örnekler daha da artırılabilir.

Biz ne hayaller gördük, ne büyük lâflar dinledik!

Son günlerde Riva’dan kulağımıza en çok şu haberler geliyor.
Futbola ve futboldan uzak kişiler, bazı görevler için tercih ediliyor.

 

Mesela iletişimin başına gelenlerin, hayatlarında futbolla yolları hiç kesişmemiş. Riva’da futbolla tanışmışlar.

 

Bakın; futbol çok başka bir sektördür!

 

Hakemlik çok başka bir sahadır!

 

Kendilerine has özellikleri vardır.

 

Geçmişte çok önemli üniversitelerle, Milli Eğitim Bakanlıklarıyla ne protokoller imzalanmıştı. Ne törenler görmüştük!
Hepsinin haber ve resimleri TFF sitesinde duruyor.

 

Ne büyük laflar ve ne hayaller dinlemiştik! O günlerde de yazmıştım.

 

Bugün de yazıyor ve söylüyorum. Hiçbir netice vermez.
Hele bir “Hakem Lisesi” bize yutturmuşlardı ki; şimdi yerinde yeller esiyor!

 

Birileri, “eski futbolcuları hakem yapalım” diye tutturmuştu!
Hepsi kâğıt üstünde kaldı.

Son seminerden

Hakemler Riva’da 10 günü dolduracaklar. Seminer, kamp, eğitim artık adına ne derseniz...

 

Kimileri MHK Başkanı’nın, kimileri TFF Başkanı’nın isteği diyor.

 

Zamanlama ve sürenin uzunluğunu eleştirmiştik.

 

Seminerden şunları hissettim.

 

Başarılı bir organizasyon var.

 

MHK’nın hakemlere yaklaşımları olumlu.

 

İyi bir iletişim sağlanmış. MHK ve hakemler birbirleri ile kaynaşmış. Çünkü ilk defa bir araya geldiler. Tanışma fırsatları oldu.

 

MHK içinde bir paylaşım var. İşbirliği dikkat çekiyor. Her bir üyenin yaptığı işler var.

 

Bir tespitim daha var. Her zaman söylerim; büyük konuşmamak lazım. Kimler kimlerle bir araya geldi, gelebiliyor.

Kim, kimin yerine?

MHK erteleme maçlarına daha önce atanmış olan dört hakemi de değiştirdi.

MAÇ             KİMDİ?           KİM OLDU?

F.Bahçe-Konya:     Atilla Karaoğlan    Halil Umut Meler
Giresun-Kayseri:    Erkan Özdamar    Ali Şansalan
Ümraniye-A. Demir:    Volkan Bayarslan    Atilla Karaoğlan
Beşiktaş-Antalya:    Bahattin Şimşek    Abdulkadir Bitigen