Tayin çok ince bir iştir!

İki hakem düşünün. İkisi de aynı hafta birer maça gidiyor. Benzer yönetim gösteriyorlar. Ertesi hafta biri dinleniyor, diğeri daha zorlu bir maça çıkıyor. Bu bir sezon içinde birkaç defa tekrarlayınca, hakemin kafasında soru işaretleri çoğalmaya başlıyor. MHK eğitimi düşünecek, kadroyu planlayacak. Ama tayinleri yaparken de insanların kafasını karıştırmayacak! Bakın şimdi FIFA kokartlı Bülent Yıldırım, Karşıyaka-Adana maçından sonra 2 haftayı pas geçiyor ve 17 gün görev alamıyorsa... Koray Gençerler Bursa-Belediye maçından sonra 105 gün Süper Lig'in yüzünü göremiyorsa... Ve Aytekin Durmaz G.Saray-G.Antep maçından 5 gün sonra Ç.Rize-Adana maçına çıkıyorsa... Bir hakem Süper Lig'de 4-5 haftada bir kere şans bulurken, aynı notu ve aynı performansı gösteren bir başka hakem üst üste maç alıyorsa... Belki niyetiniz öyle değil ama hakemi şu psikolojiye itiyorsunuz: "Bu maçı A takımı kazanırsa, benim şansım yükselecek. B takımı kazanırsa, önüm kesilebilir." Tehlikeli ve vahim olan taraf şu: Hakemler, "Karşıyaka ve Belediye maçlarında hata yapmamalıyım, ipim çekilir" duygusuna kapılırsa, -ki kapılabilir- ! Belediye'nin ve Karşıyaka'nın böyle bir derdi de yoktur. Hakem kötü günündedir kötü maç yönetmiştir. Ama MHK tayinleri yaparkan bu düşüncelere yer verecek atamalardan ısrarla kaçınmalı. Özgür Yankaya analiz edilmeli! İstanbul Belediye-Trabzon kupa maçı için Olimpiyat Stadı'ndan içeriye adımımı attım, hangi Trabzonlu yönetici ya da meslektaşımla karşılaşsam bana sordukları ilk soru: "Hakem için acemi diyorlar! Ne diyorsun?" Ben de bu yorumlara hep aynı cevabı verdim. Özgür Yankaya'nın kupada 10 gün içinde G.Saray ve F.Bahçe maçlarına da çıktığını hatırlattım. Özgür Yankaya maçın ilk yarısını iyi götürdü. Ancak Trabzonlu futbolcularda "acemi hakem" algısı fazla yer bulmuş olmalı ki, başladılar hakemi hırpalamaya. Hele de Engin Baytar!.. Abdullah Avcı'nın maçtan sonraki şu sözleri ilginçti: "Engin gibi oyuncuları ayağa kaldırmamak lazım. Allah bana böyle oyuncularla çalışmayı nasip etmesin. Rakibi provoke ediyor, yaptığı hareketlerle oyuncuları rakip taraftarın önüne atıyor. Hakemlerin böyle oyunculara dikkat etmesi lazım." Maçta bir rekora şahit olduk. İlk yarıda tek sarı kart vardı. İkinci yarıda 34 dakika içinde toplam 16 sarı kart çıktı. Ortalama 2 dakikaya bir sarı kart!... Özgür Yankaya'nın mentörü Yusuf Namoğlu... Şimdi Namoğlu, MHK, eğitimci Uilenberg ve hakemlere psikolojik destek veren akademisyen Serdar Terekli bir araya ilk geldiklerinde bu maçı etüt etmeliler. Hangi olumsuz faktörler müsabakayı bu noktaya taşıdı? Kapsamlı bir analize ihtiyaç var. MHK insafa geldi MHK, bu hafta hiçbir hakemine hem kupa hem lig maçı yüklemedi. Geçen hafta Halis Özkahya'nın yoğun mesaisini dile getirmeye çalışmıştık. 3-4 gün arayla iki maçın pek sağlıklı olmadığını ifade etmiştik. *** MHK hafta içinde hakemi İstanbul'a çağırıp dinleme uygulamasını yeniden başlattı. Hakemi ve yardımcıyı ayrı ayrı dinledi. Bire bir temas kurdu. *** Hakemler Silivri'deki kamptan pek memnun değil. Şehir merkezinde havaalanına yakın otel arzu ediyorlar. Ulaşım ve iklim şartlarını düşünerek. Hakemler bundan böyle 15 günde yapılacak olan bu kamplarda yardımcı hakemlerini de yanlarında istiyorlar. Adalarda eğitim gördüler UEFA hafta içinde Malta'da elit ve 1.kategorideki hakemleri topladı. 4 günlük bir seminere tabi tuttu. Bu seminere Cüneyt Çakır da katıldı. 23-30 Ocak tarihleri arasında İsviçreli hakemler Kanarya Adaları'nda kamp yaptı. Bu kampa da mentörü İsviçreli olan Hüseyin Göçek ve yardımcı hakem Serkan Gençerler katıldı. İsviçre'nin MHK Başkanı ünlü eski hakem Urs Meier. İsviçre'nin şu anki 1 numaralı hakemi ise Massimo Busacca. Hüseyin Göçek'in bu ekiple birlikte bir haftalık seminerden geçmesi hakemliğimiz adına sevindirici gelişmeler.