VAR’ın altıncı yılında geldiğimiz nokta!
“VAR gelecek, hakem hataları sıfırlanacak” gibi yaygın bir kanaat vardı.
VAR huzur getirmedi! Son günlerde İngiltere ve Almanya’da da VAR çok baş ağrıtıyor.
VAR, ülkemizdeki hakem tartışmalarını daha da artırdı!
1) VAR niye karıştı ya da niye karışmadı?
2) VAR’da kim vardı, kim yoktu?
3) Pozisyonu, kuralı tartışmaktan çok VAR’ın karışıp karışmamasını konuşmaktan daha çok hoşlandık.
4) VAR odasına, kim girdi, kim çıktı?
5) Kayıtlar, işin kriminal tarafı bize daha cazip geldi.
BU AVAR1 NE İŞE YARAR?
VAR’ın yanına oturan AVAR1’in görevi; VAR herhangi bir inceleme/kontrol yaparken oyun devam ediyorsa oyunu takip etmek.
1) AVAR1 bugüne kadar hangi maçı kurtardı?
2) AVAR1’in hiçbir sorumluluğu yok!
3) AVAR1’in gözlemci notunda yeri yok!
4) AVAR2, mevcut ofsayt görevinin yanı sıra AVAR1’in yaptığını da rahatlıkla yapabilir.
5) AVAR1 kalkarsa, VAR hakemi konusunda eliniz de rahatlar.
OLMASI GEREKEN AMA OLMAYANLAR
1. Lig hakem kadrosu, tarihte hiç bu kadar kötü olmamıştı.
Popülist bir anlayışla bir de bu ligde VAR’a geçtik.
Ne yazık ki; burası bir eğitim yeri ya da Süper Lig’e VAR hazırlık kadrosu olamadı.
Burası Süper Lig’de maç alamayanlar için dolgu yeri oldu.
Hâlbuki 1. Lig’deki VAR; bir gelişim ve eğitim yeri olmalıydı.
1. Lig’de sahadaki hakem 9.900 TL alıyor.
1. Lig’de VAR’a oturan hakem 10.000 TL alıyor. Böyle şey olur mu? Galiba düzeltilecekmiş. Düğme baştan yanlış iliklenmişti bir kere...
Yönetici kadar hakem de dikkat edecek!
Son haftalarda VAR’ın fazla tartışılmasının iki ana sebebi var!
1) MHK ya da eğitimcilerin hakemden hakeme değişen, maçtan maça değişen yorumları kafaları çok karıştırdı.
2) VAR’daki bazı hakemlerin bazı maçlardan sonra görev verilse bile kabul etmemeleri gerekirdi. Hakem bazen de kendisini korumasını bilecek.
Uilenberg ile Dallas arasındaki farklar!
Yabancı “hakem eğitimcisi” seçmek de bir bilgi ve birikim ister. Pazardan sebze-meyve almaya benzemez!
Hollandalı eğitimci Jaap Uilenberg ile İskoçyalı eğitimci Hugh Dallas’ı gelin bir karşılaştıralım:
1) Uilenberg’de standart yorum vardı, Dallas’ta standart yorum yok.
2) Uilenberg hakemlerden etkilenmezdi, Dallas hakemlerden etkileniyor.
3) Uilenberg hep aynı noktada dururdu, Dallas bugün söylediğini yarın unutuyor.
4) Uilenberg’de uç yorum ve uç fikirler yoktu. Dallas’ta uç yorum ve uç fikirler çok var. Neyse ki hakemler pek kulak asmıyor.
5) Uilenberg’in hakemlerle iletişimi çok iyiydi, Dallas tepeden bakıyor.
6) Uilenberg’i Türkiye’yi çok iyi takip ediyordu, Dallas burada olana bitene çok yabancı.
Kafama yatmayan tayinler!
1) Bahattin Şimşek, Burak Şeker’in bu hafta sıraları gelmişti ama maçları yok. Mert Güzenge’nin üst üste görevi var ki, son maçında kart hatalarıyla beraber ceza sahası içinde kaleci Ali Şaşal’ın topu ayaklarına sıkıştırmasına endirekt serbest vuruşu çalmamıştı. (Alanya-Sivas)
2) İki fahiş hatayı VAR’ın düzeltmesine rağmen Halil Umut Meler’in bu hafta maçı var. Dinlenmedi, sırası geldi.
3) Geçen haftaki Altay-Sakarya maçında AVAR’da Arda Kardeşler vardı. 1. Lig’i takip eden etmeyen herkesin penaltı çalınmamasını hayretle karşıladığı bir pozisyon var. VAR odasındaki o Arda Kardeşler, bugün Galatasaray maçında düdük çalacak. Şart mıydı, FIFA hakemini 1. Lig’e AVAR vermek, ya da bu AVAR’ın hiç mi sorumluluğu yok?
4) Hafta içindeki kupa ve her hafta 1. Lig’deki hakemleri görüyorsunuz değil mi? Hani altta çok süper yetenekler vardı! Hepsini gördünüz değil mi?
Selim Abi size uzak konulara girmeyin!
Selim Soydan kibarlığı ve nezaketiyle tanınan bir futbol yöneticisiydi.
Sorumlu yönetici olduğu A Millî Takım, Avrupa Şampiyonası’nda sonuncu (24.) oldu, C Ligi’ne düştü. Her nedense fırsat buldukça; TFF yöneticileri ve hakemler hakkında bir şeyler söylemeye çalışıyor.
Düşündüğünü, bildiğini veya inandığını söylemiyor. Önündeki notu heceleyerek okumaya çalışıyor.
Selim Abi, keşke zihinlerde F.Bahçe’de Şadan Kalkavan dönemindeki ‘Futbol Şube Sorumlusu’ olarak kalabilseydiniz!
Hakem, VAR, VAR odası, MHK, Etik Kurul, kurullar; sizin çok yabancı olduğunuz konular. Kırıcı olmamak için bu kadarla yetindim.