Cuma günü Z.Önder İpek kötü bir maç yönetti. Doğrudur. Yangın çıktı. Pazar günü K.Müftüoğlu da Ekrem Kan'la beraber Sakarya-F.Bahçe maçında bu yangına benzin döktü. Z.Önder İpek'i astık hep beraber. İpi de, sağolsun, sekiz ay önce beraber yürüdüğü abisi Mustafa Çulcu çekti. Hakem bu şartlar altında görev yapamaz. Arkasında ne dernek var ne MHK... Zafer, şu anda ciddi şekilde hakemliği bırakmayı düşünüyor. Zafer'in şöyle bir şanssızlığı da var. Her zaman federasyonda çalışması gündeme getiriliyor. Getirilecektir de... Mesela Özgüç "erken uyanıp" Federasyon'dan ayrıldı. Zaten Çulcu'nun bu sözlerinden sonra Zafer Önder İpek hakemlik yapamaz, yapsa da hiç kimse maç vermeye cesaret edemez. Mustafa Çulcu baskılar artınca, hemen geri adım attı. Hakeminin arkasında duramadı. Zafer'i aslanların önüne attı. Gözlemciler de notlar açıklanmayınca ipin ucunu kaçırdılar. Müftüoğlu'nun gözlemcisi Sabri Çelik, Z.Ö.İpek'in gözlemcisi Ali Can Lakot'tu. Aynı MHK'da görev yapmışlardı. Bu iki notun da 7'nin üzerinde olduğu büyük ihtimal. Adama şunu da sorarlar: "7.0'nin üzerindeki bir notu nasıl verdiniz?" Şimdi bazıları diyecek ki: "6.9'la 7.4 arasında bir fark yok." Onu da kamuoyunun takdirine bırakalım. Geçtiğimiz hafta bazı gözlemcilerin notları ve raporları medyaya yansıdı. Çok yetkili bir ağız, not ve raporların tamamının yanlış ve uydurma olduğunu söyledi. Ama doğru notları söylemedi. Canı sağolsun. >>> Kısa kısa... * MHK bugünden itibaren (1, 2 ve 3 Eylül) Antalya'da 3 günlük bir kampa giriyor. İlk 4 haftayı ve alınabilecek tedbirleri konuşacaklar. Buradan önemli kararlar çıkabilir. Son dakika haberi aldık ki; Cem Deda'nın düğünü sebebiyle toplantı yeri Antalya seçilmiş. Yani MHK düğünde. Cem Deda'ya mutluluklar dileriz. * İhbar üzerine bir klasman gözlemcisinin sahte lise diploması bulunduğunu bu sütunlarda yazmıştık. GTK titizlikle olayın üzerine gitti. Gözlemci de mertçe bir davranış gösterdi ve istifa etti. Talimatlara uygun olmayan gözlemciler aman dikkat. Bir iki ihbar daha geldi. * Selçuk Dereli 6 Eylül'de San Marino-Almanya maçını yönetecek. G.Saray-Kayseri maçından 6 Eylül'e kadar 25 gündür maç yönetmemiş olacak! Triosuyla idman niteliğinde bir maça çıksaydı iyi olurdu diye düşünüyoruz. * Süper Lig hakemleri ve yardımcıları önümüzdeki hafta İstanbul'da seminerden geçecek. MHK hakemlere moral destek vermeye çalışacak. * Değerli MHK üyeleri gerçekten 'ah' alıyorsunuz. Bazıları çarşamba - pazar maça çıkarken, bazılarının siftahı bile yok. Yazık bu çocukların emeklerine. >>> Operasyon yarım kalmış Mustafa Çulcu diyor ki, "Benden hakem isteyen kulüpler var." Özerten demişti ki; "Benden hakem isteyen kulüp olursa deşifre ederim" Sayın Çulcu siz de deşifre edin. Çünkü bütün kulüpler ve bütün hakemler töhmet altında. O hakemi ya da o kulübü bilelim. Sayın Çulcu'ya geçen haftadan bir sözüm vardı. Bülent Yavuz döneminde M.Tokat, E.Ersoy, O.Erdemir'in FIFA kokartları alındığında Çulcu, MHK'ya diyor ki: "Genç arkadaşlarımın önünün açılması için önce benim kokartımı alabilirsiniz." Bu pek alışık olmadığımız bir tavır. Çulcu'nun bu anlayışına sahip hakemlerin sayısı artmasını isteriz. Çulcu bu fedakarlığı yaparken, iki FIFA hakemi de kokartını koruyabilmek için biri Ankara'daki bir başkanı, diğeri de Muğla'daki dönemin renkli hakemini devreye koyuyor. Bu "Başkan" ile "Muğla'daki hatırlı hakemi" herkes biliyor. Ve bu iki hakemi de camia çok yakından tanıyor. Ve bu yüzden operasyon yarım kalıyor. >>> Takdir sizin! Sadettin Güler Lig B'ye gözlemci gidiyor. Levent Güzen direkt Lig A'dan başlıyor. Yaptığı en fazla Lig A'da 4. hakemliktir. Gözlemcilik kariyeri dersen bir yılı geçmez. Bu ne sevgi bu ne dostluktur ki, ilk maçına Lig A'dan başlıyor? Yılların gözlemcileri Lig B'de veya amatör kümelerde sürünüyor. Üstelik Levent Güzen bölgesinin hakemine gidiyor; "Aman ha bizim çocuklara birşey olmasın" diye... Yardımcı ve 4. hakemin ismini de yazmıyorum, bilen biliyor. Levent Güzen ve Sadettin Güler'i asla birbirinden ayırmıyorum. Bu camia içinde her ikisine de kefilim. İkisi de dürüst ve kaliteli insanlar. Bilgi ve becerilerine güveniyoruz. Bu atamayı yapan insana da güvenimiz tam. Ama olmuyor işte, olmuyor. >>> 8+1 Merkez Hakem Kurulu 9 kişiden oluşuyor. Hakemliği bırakan Erol Ersoy, İzmir'deki bölge sorumlusu Mevlüt Güzel'i kastederek, "Ona inanmıyorum ve güvenmiyorum. Kişiliğine inanmıyorum" demişti. Bu sözler üzerine, Erol Ersoy 8 hafta maç alamamıştı. Yılnur Önen 4 haftadır maç alamadı. 4. hakem olarak bile gidemedi. Kendisinin Uludağ'da MHK üyeleriyle tartıştığını duymuştuk ve bunu yazmıştık. Sayın Çulcu da bana bunun böyle olmadığını belirterek, "Yılnur Önen bölgesel seminere katılmadı. Bu yüzden maç vermiyoruz. Ben bir hakemimle tartışacak duruma düşmem" demişti. Şu soru da aklımda kalmıştı: Adam ulusal seminere katılmış, bölgesel seminere katılmazsa olmaz mı? Neyse öğrendik ki, Yılnur Önen Uludağ'da şu ifadeyi kullanmış: "MHK'ya yakışmayan tek adam Mevlüt Güzel!" Yani, Yılnur Önen 8 MHK üyesine inanıyor ve güveniyor. Ama hakeme bu kadar ihtiyaç duyulduğu bir dönemde 8 üyenin gücü Yılnur Önen'e maç vermeye yetmiyor.