Bernanke başladığı işi bitirdi

Ve sonunda olan oldu. Aylardır beklenen, eylül ayında başlayacak denilen ancak eylül geldiğinde bir türlü başlanmayan Amerikan Merkez Bankası (FED)'nın tahvil alım programında azaltım 18 Aralık 2013 tarihi itibariyle başladı. Bu ne demek? FED bundan sonra eskisi gibi piyasaları aylık 85 milyar dolar karşılığı tahvil alarak paraya boğmayacak, aylık tahvil alımları 75 milyar dolara inecek. Büyük bir ihtimalle de 2014 yılının sonuna kadar bu süreç tamamlanmış ve FED artık piyasalara para vermez olacak. Yapılan azaltımın miktarı 10 milyar dolar ancak etkisi büyük oldu. Amerikan Doları gelişen ülke paralarına karşı ciddi değer kazandı. Bu arada milli paramız Liranın Dolar karşılığı değeri 2.09 TL ile rekor düzeylere ulaştı. Altın ise 1200 doların altına indi, sonrasında cuma günü tekrar 1200 dolar üstüne çıktı. Ancak görünen o ki, altında daha aşağı yönlü çok yol var. 2014 yılı için 1100 dolar altı çok sürpriz olarak gözükmüyor artık...

Pekiyi Amerika'nın yaptığı bu hareket gerekli miydi dersek, yorum sizlere kalmış. Çünkü Amerikan Merkez Bankası'nın piyasalara verdiği dolar miktarı 4 trilyon doları geçti. Bu tutar Alman Ekonomisinin toplam büyüklüğünden fazla. Yani Amerikan Merkez Bankası tek başına, Alman Ekonomisinden fazla parayı piyasalara verdi. Artık bu sürecin sonlanması ve bazı finansal kuruluşların ayakta durmalarını sağlamak gerekiyor...

Geçen yazımda bahsetmiştim. Bizim Merkez Bankamız bu çok önemli gelişmelerden hemen bir gün önce karar verme durumunda kalmıştı. Çünkü gün olarak Merkez Bankamızın toplantısı salı gününe denk gelirken, FED çarşamba günleri toplanıyor. Belki önümüzdeki yıl için bu toplantı günlerini FED toplantısı sonrasına çekerler.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası aslında faiz oranlarını değiştirmedi ama Likidite Politikasına İlişkin Basın Duyurusu ile Piyasa Yapıcı Bankalara tanınan fonlama imkânını 23 milyar TL'den 6.5 milyar TL'ye düşürdü. Çok teknik gibi görülen bu açıklama tüm bankaların fonlama maliyetini 7.10 ile 7.75 bandına çekmiş oldu. Böylece bankaların TL cinsinden maliyetlerini artırdı.

Bence FED kararı öncesi bu çok önemli bir hamleydi ve Türk Lirasının değerini yaklaşık 2.09 TL civarında tuttu. Bu kararın etkilerini önümüzdeki günlerde daha çok göreceğiz. Bundan bir sonraki adım, TCMB'nin piyasaya verdiği TL miktarını düşürmek olabilir. Piyasada TL bulunmayınca ve bulunan TL maliyetli olunca yabancı paraya olan talep düşecek ve Dolar/TL'nin daha yukarı gitmesi önlenecek...

Tüm bu gelişmeler olurken, Borsa İstanbul ile ilgili aşağı yönlü hareketlere hiç değinmedim. Unutmadım zannetmeyin. Çünkü Borsa'nın kontrolsüz düşüşü FED kararları ile ilgili değil ancak siyasetin ekonomiye olan etkisi ile yakın ilişkili ve tüm yaşananlar ise geçici.