Esir kamplarında Osmanlı esirleri

A -
A +

"YAŞASAM NE OLACAK?"

Cihan Harbi'nde esaret kamplarındaki binlerce Osmanlı esiri, şartları iyi olsa bile, vatan hasreti sebebiyle büyük sıkıntılara düşmüş; ruh ve beden sağlığını kaybetmiştir. Cihan Harbi'nde, 202 bin Osmanlı esiri, İngiliz, Fransız, Rus ve Romen kamplarında birkaç sene tutulmuştur. Rus ve Romen kampları dışında vaziyet fena değildir. Hepsinde en büyük mesele, memleketle irtibat eksikliğidir. Mektup gelmemekte, ya da gecikmektedir. Bazı askerlerin mektup alacak veya yazacak kimsesi yoktur. Gelen ve giden mektuplar okunup sansürlenmektedir. Türkçe kitap bulunmaması ve koyun yerine sığır eti verilmesi müşterek problemdir. Bazısında (Korsika) tütün ve çorap yokluğu, bazısında (Mısır) verilen topuksuz deri ayakkabı yerine potin giymek istemeleri, bazısında (Kıbrıs) ekmeğin kılçıklı arpadan oluşu şikâyet mevzuudur. Sıcak veya soğuk, devamlı yağmur, haşerat bazı kamplardaki umumi şikâyetlerdir. Dedem, Sibirya'daki esir kampından at eti yemekten bezdiği için kaçtığını anlatırdı.

Kampın kümesi
Osmanlı subayların çoğu Fransızca bilmekle beraber; esir kamplarındaki esirlerden veya sivillerden tercüman bulunmaktadır. Subaylara, bazen de askerlere maaş verilmektedir. Hayır cemiyetleri, askerler için para toplayıp dağıtmaktadır. Memleketten para gelmesine de izin vardır. Fes dâhil, elbise ve çamaşır verilmektedir. Elbiseler her hafta tütsülendiği için, bit, pire fazla değildir. Kamplarda mescid ve imam vardır. Dinî günler kutlanmaktadır.
Doktor ve sıhhiye memurları, revirde ücretli çalışmakta olduğundan vaziyetleri daha iyidir. Berber, marangoz, ayakkabıcı, terzi gibi sanat sahibi esirler de sanatlarını icra edip, para kazanabilmektedir. Bunun dışındakilerden amele taburları kurulup, mıntıka temizliği, ağaç kesme gibi işlerde istihdam edilmiştir. Bahçe kazılması, kamp civarının temizliği gibi bazı işler için ücret ödenmektedir. Kimi kamplarda çalışma hiç yoktur. Her gün dezenfekte edilen alaturka helâlar; ayrıca duşlar vardır. Sabun ve su boldur; su arıtılmaktadır. Yemeklerde dinî hassasiyet gözetilmektedir. Parası olan, kantinden bulabildiğini alabilmektedir. Kampta meyve ve sebze yetiştiren, tavuk besleyen esirler vardır. Dedem, aşçılıktan anladığı için kampta eziyet çekmediğini söylerdi.
Can sıkıntısı büyük derttir. Esirler bunu, lisan öğrenerek, kitap okuyarak, el yazısı gazete çıkararak, mızıka heyeti kurarak aşmaya çalışmaktadır. Bazı kamplarda subaylara şehre gitme izni verilir. Kimi esirler, boncuk kolyeden çantaya, ağızlıktan tesbihe kadar çeşitli el işi eşya yapıp satmaktadır. Spor, bilhassa güreş en sevilen meşguliyettir. Lisan bilen subaylar, ecnebice kitapları Türkçe'ye tercüme edip istifadeye arzetmektedir. Mısır'da bir ara esirlerin, diğer esir kampındaki yakınlarıyla buluşmalarına izin verilmiştir. İttihatçı esirlerle, muhalifler; Türklerle Arablar arasında bazen zıtlaşma yaşanmaktadır.

Kör olan esirler

Hastalar kamp revirinde tedavi edilmekte; gerekirse hastaneye gönderilmektedir. Dişçi, icabında şehirden getirtilmektedir. Ölenler, kamp subaylarının da katıldığı dinî ve askerî merasimle hususî şehitliklere gömülmektedir. Esaret, bizatihi teessür kaynağıdır. Bilhassa Hindistan'daki esirlerde, tel örgü hastalığı denilen, kolay heyecanlanma, çabuk kızma, alınganlık, içe dönüklük gibi semptomlar gösteren, intihara veya cinayete kadar varabilen psikolojik bir rahatsızlık görülmektedir. Bunlar doktorlara, "Tel örgü seyretmekten bıktım. Yaşasam ne olacak?" demişlerdir. Bunun dışında esir kamplarında normalin dışında fazla bir hastalığa rastlanmamaktadır. Mısır cephesinde esir edilen askerlerin çoğunda, Kanal Seferi sırasında çöl gözlüğü verilmediği için kum fırtınalarının yol açtığı konjüktivit (göz iltihabı) vardır. Kampa gelişte dezenfekte için askerlerin sokulduğu krizol havuzlarında da göze ilaçlı sıvı kaçabilmektedir. Revirde vazifeli bazı Ermeni doktorların, tehcirin intikamını alma sâikiyle, askerlere yanlış tedavi tatbik ederek, 15 bin askerin gözünü kaybetmesine sebep olduğu söylenir. Bu hâdise Ankara'nın talebiyle tahkik edilmişse de, aslı çıkmamıştır. Türk resmî kaynaklarına göre dönen esirler arasındaki kör asker sayısı ancak 310 kadardır.
Romanya'daki esirlerin şartları, kaldıkları yerler, yiyecekler kötüdür. Ağır işlerde çalışmaktadır. Ancak harb zamanında Romen halkı ve ordusunun da vaziyeti farklı değildi. Esirler, saat ve paralarının alındığından şikâyetçidir. Rusya'daki esirlerin sayısı çok; şartları ise çok ağırdır. Hava soğuk, mesafe uzak, nakliye zahmetli, imkânlar kıttır; ihtilâlden dolayı cemiyette kargaşa vardır. Haşerat fazla, hava soğuk, yataklar kifayetsiz, kamplar meskûn mahallerden uzaktır. Sâri hastalık çoktur. Esirlerin % 20'si ölmüştür. Anlatacak çok şey olduğu için, matbu esaret hatıralarının ekserisi Rusya'daki esirlere aittir. Esir subayların neredeyse hepsi günlük tutmuştur. Vaziyetin her an tersine dönebileceğini düşünen Ruslar, esirlere kötü davranmamışlardır. Hatta Bolşevikler, bu askerler arasında propagandadan geri durmamıştır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.