Peygamber Efendimize, 46 defa sûikasd tertiplenmiş, 19 gazve yapılmış, 35-40 kadar seriyye harbi olmuştur. 4 Halîfeden 3’ü şehîd edilmiştir.
İnsanlığın başlangıcından beri, hak-bâtıl mücâdelesi devâm etmektedir. Kâbil ile Hâbil arasında başlayan kavga, Peygamberler târihi boyunca devâm etmiştir.
Hazret-i Nûh, Hazret-i İbrâhîm, Hazret-i Mûsâ, Hazret-i Îsâ ve nihâyet Sevgili Peygamberimiz (alâ nebiyyinâ ve aleyhimüs-selâm) zamanında, inananlarla onlara düşmân olanlar arasında çetin mücâdeleler olmuştur.
Peygamber Efendimize, 46 defa sûikasd tertiplenmiş, 19 gazve yapılmış, 35-40 kadar seriyye harbi olmuştur. 4 Halîfeden 3’ü şehîd edilmiştir.
İslâmın âdetâ kılıcı olan Selçûklular zamanında, bütün kâfirler topluca, İslâmiyete ve Müslümânlara saldırmışlar; 8 Haçlı seferi yapılmıştır. İslâmın en büyük hâmîsi durumunda olan Osmânlı Devletini parçalamak için de, 100 proje yapılmıştır.
Osmânlı devleti; büyümüş, büyümüş takrîben yirmi üç milyon (22 milyon 344 bin 700) kilometre karelik bir coğrafyayı vatan yapmış, medeniyetlerin en güzel ve en üstününü kurmuş ve bu kemâl noktasından yavaş yavaş zevâl çizgisine doğru yürüyüp takrîben bir asır evvel de maalesef târih sahnesinden çekilmiştir.
1299’da kurulan, 1453’ten sonra cihân devleti olan ve 1517’den itibâren de bütün İslâm âleminde Hilâfeti üstlenen Osmânlı Devleti, bütün kâfirlerin aleyhimizde birleşmeleriyle, 1. Cihân Harbi'nden sonra paramparça edilmiştir.
Halîfelik, Osmânlı Devletine geçtiğinde, Mısır, Şâm (Sûriye), Irâk, Filistîn, Hicâz ve Yemen; Osmânlı hudûduna dâhil olmuş, 4 asırdan fazla, buralardaki bütün Müslümânlar Ehl-i Sünnet i’tikâdında olarak, râhat ve huzûr içerisinde yaşamışlar, hattâ gayr-i müslimler bile, cân, mâl ve ırzlarından emîn olarak çok râhat bir hayât sürmüşlerdir.
Eshâb-ı kiramdan sonra, İslâmiyete en büyük hizmeti yapan Osmânlılar, 3 asra (Orta Çağ, Yeni Çağ ve Yakın Çağ'a) damgalarını vurmuşlar, 3 kıtada (Asya, Afrika ve Avrupa’da) at koşturmuşlar; 624 senenin 322 senesinde dünyânın tek hâkimi olmuşlardır. 1595’te 22 milyon 344 bin 700 kilometrekare toprağa sâhip olmuşlardır; şimdi bu hudûd içerisinde, 64 ülke bulunmaktadır.
Bugün, dünyâda 57 Müslümân ülke var; bunlar, takrîbî olarak 24-25 milyon km2 toprak üzerinde, 1,5 milyardan fazla nüfûsa sâhip, hem de genç bir nüfûs, yer altı kaynakları çok güçlü; ama maalesef zulüm, acı, ıstırap, gözyaşları ve istikrârsızlıklarla dolu bir âlem durumundadırlar.
Eski haşmetli günlere dönmek için, bütün dünyâda zulmün bitmesi, adâletin hâkim olması, müslim-gayr-i müslim ayırımı yapmaksızın, herkesin güvenlik içerisinde, cân, mâl ve ırzından emîn olarak yaşayabilmesi için, bizim neler yapmamız, nasıl çalışmamız lâzım?
Büyük Osmânlı âlimleri İmâm Muhammed Birgivî ile Ebû Saîd Muhammed Hâdimî (rahmetullahi aleyhimâ) buyurmuşlardır ki:
“Cihâd üç türlü yapılır: Birincisi beden ile yâni her türlü harp vâsıtası ile yapmaktır [bunu, İslâm devleti yapar].
İkincisi, her türlü neşriyât (basın ve yayın) vâsıtaları ile İslâmiyet'i insanlara yaymak ve duyurmaktır. Bu cihâdı da, İslâm âlimleri yaparlar.
Üçüncüsü ise, duâ ile yapılan cihâddır. Bütün Müslümanların bu cihâdı yapmaları farz-ı ayndır.”
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'nın önceki yazıları...