Bu 'bitirim' arkadaşım, gözü dışarılarda müzmin bekârdı!

A -
A +

Şu kâğıttan uçak yapan bitirim arkadaşım, böyle yapmakla sadece benim değil insanların birbirine karşılıksız itimat etmelerinin de katili olmuştu bu çıkışıyla.

 

Çok enteresan bir karakterdi. Telefon mesajlarını açın, samimice inceleyin, paylaşımlarını görün. Başka gruplarda neler yazdığını bilmiyorum ama bize gönderdiklerinin yenilir yutulur tarafı yoktu. Hayatımın çok saatini bu gönül katilini anlamaya harcadım, yapılacak onca işin arasında saçma bir merakla!

 

Zilzurna sarhoş, tam alkolik, kedi köpek ve kuş sevdalısı, güya hayvan hakları müdafaacısı, yani yeni tabirle savunucusu, sosyalleşme düşkünü, birçok farklı yaş gruplarından insanlara takılan, her türlü sosyoekonomik ortamlarda bulunmaya çalışan hedonistik, şimdiki nesil fazla kitap okumadığından “Bu da ne demek?” diye düşünebilirler. Onlar sormadan cevabı ben vereyim: Felsefede hazcılık veya hedonizm; hazzın, lezzet duymanın mutlak mânâda iyi olduğunu müdafaa eden felsefi görüş.

 

Bu "bitirim" arkadaşım, nefsinin istekleri peşinde koştuğu gibi, ateist, yani bir yaratıcıya inanmayan, evlenme mesuliyetinden kaçan, gözü dışarılarda müzmin bekâr, yaşının ve sosyal statüsünün icap ettirdiklerini yerine getirmediğinden dolayı depresif, yani devamlı üzüntülü ve alâka bekleyen bir hissiyat bozukluğu içinde, ruhundaki boşluğu idareci olduğu seyahat gruplarından tanıştığı insanlarla dolduran ve oranın “cool abisi” yani klas, havalı, karizmatik abisi gibi görünen, her fikrine tasdik yani onay bekleyen, hakkında daha çok özel ve manidar sıfatlar yazılabilecek “çağdaşlık hastası” biriydi.

 

Onun hakkında, bir çırpıda aklıma gelenler şimdilik bunlar. Senelerdir yakinen tanıdığı Jale’yi, mini bir sohbette nasıl ipini çekip öldürmüş olabilirdi? Bu hususta çeşitli teorilerim var ama “yüksek alkollü” olmakla açıklanamayacağı kesindi…

 

     ***

 

Memleket içinde veya bütün dünyada organizasyon yapan seyahat acentelerini ve gruplarını, turlarını pek severdim, onlardan çok faydalandığım da oldu. Bu vesileyle pek çok insanla tanıştım, birçoğunun evlerinde misafir olarak kaldım. Hayat anlayışımı, dünya ufkumu açan pek çok şey gördüm, dinledim, öğrendim, öğrettim.

 

Bütün bunlar, gençken yapılması lazım gelen harika şeyler gibi geliyordu bana. Şu an otuz beş yaşında biri olarak hiç çekici gelmiyorsa da aklımın başımda olmadığı uçarılık döneminde peşleri sıra çok koşturmuştum. Şimdi hatırladıkça utanıyorum o deliliklerime.

 

Konuştuğum bu “çılgınlıkları” yapmış olan pek çok insan da benimle aynı fikirdeydi. Güya güzel hatıralar edinelim diye maceralara giriyorduk birbirimizle yarışırcasına. Bu demek değil ki; “Artık kabuğuma çekildim, yeni insanlar tanımak istemiyorum…”

 

Tabii ki de sağlıklı yollarla pek çok insanla tanışıp iyi dostluklar kurmaktan yanaydım. Belki hâlihazırdakilerin yerini tutmayacak olanlar da çıkacaktı karşıma. Nasip meselesiydi.

 

DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.