“Bugün okumayacaksın da ya ne vakit okuyacaksın?”

Sesli Dinle
A -
A +

Acılarım yeniden depreşmesine rağmen huzurlarınızda bu İTİRAFLARIMLA bulunmaktan dolayı da memnunum.

 

 

 

Geldi bahar güzelim bırak gitsin şu yası,

 

Konuşsun tatlı dilin, bitsin ölüm tasası.

 

Yalnız sen misin kara sevdanın aşinası?

 

Susmasın tatlı dilin bitsin hayat tasası.

 

 

 

Geldim geleli bu dünyaya sevdazen oldum.

 

Evliya Çelebi misali hep gezen oldum.

 

Dolandım fâni dünyadan ilk bezen ben oldum.

 

Susmasın tatlı dilin, bitsin ömür tasası.

 

 

 

Hoca’yım yanarım hep derdime, kederime,

 

Tüccarım, dikkat ederim gelir giderime.

 

O güzel yarımdır sebebi derbederime,

 

Şakısın tatlı dilin bitsin gönül tasası.

 

 

 

Aslında yazmak bana göre, sadece maziyi yeniden yaşama ve güzel bir niyet meselesiydi…

 

Beni bedenen ve ruhen iyileştiren her şeyi sizlerle paylaşmayı çok istiyorum... Çok şükür nasip oldu... İçinde hayata dair, insana dair, bana, sana, ona, buna dair, anlayacağınız her duyguya yer var. Bazı cümleler sanki okuyanla karşılıklı sohbet havasında konuşuyormuşum gibi. Bu İTİRAFLARIM da öyle olanlardan bir nefis muhasebesi. Mümkün olduğunca açık yazmaya çalışıyorum ki daha iyi anlaşılsın bazı şeyler.

 

Acılarım yeniden depreşmesine rağmen huzurlarınızda bu İTİRAFLARIMLA bulunmaktan dolayı da memnunum. Niçin? Belki aynı yollardan geçmek üzere olan bir kardeşimize kuvvet vermek, destek olmak için. Belki sizin karşınıza bir kalp ve kalıp mütehassısı Doktor Nefise çıkmayabilir. Her şeyden önce bunlar bir nasip meselesi elbette. Yazılarım hayatım, hakikatlerim, bir nevi benim sesli düşüncelerim. Hiçbir şeyin vakti geçmiş değil. Uyandığınızda, aklınızı başınıza topladığınızda hiç tereddüt etmeden “BEN CANI GÖNÜLDEN TÖVBE ETTİM…” de kestir at!

 

“Mevlam neylerse güzel eyler…”

 

Ve kendine sor: “BUGÜN OLMAYACAKSA YA NE VAKİT OLACAK?”

 

Bütün hissettiklerimi kalbimden, kalbinize akıtıyorum.

 

Bütün samimiyetimle size soruyorum:

 

Annenize, babanıza, evlatlarınıza, hısım akraba, eş dost ve arkadaşlarınıza, sevdiğinizi söylemek için neyi bekliyorsunuz? “Bugün söylemeyeceksin de ya ne vakit söyleyeceksin?”

 

Seçerek sevdiğine, bir yastıkta kocamak için “evet” demek hayatına eşlik etmek için “Bugün evet demeyeceksin de ya ne vakit diyeceksin?”

 

Muvaffakiyet için, sevdiklerinin huzur ve saadeti için, risk almayacak mısın? “Bugün almayacaksın da ya ne vakit alacaksın?”

 

Gözü dışarıda, kapıda olana veya yanında zorla durana “Hadi uğurlar olsun demek için” neyi bekliyorsun? “Bugün uğurlamayacaksın da ya ne vakit uğurlayacaksın?”

 

Kök salmak için, büyümek, üretmek için insanlara bugün faydan olmayacaksa ya ne vakit olacak?

 

Sıra sıra rafları süsleyen kitaplarını eline alıp başlamak için neyi bekliyorsun? “Bugün okumayacaksın da ya ne vakit okuyacaksın?”

 

Bir yığın para verip aldığın elbiseyi giymek için neyi bekliyorsun? “Bugün giymeyeceksen de ya ne vakit giyeceksin?”

 

Sevdiklerini hatırlamak, gönlünü kazanmak, duâsını almak için daha ne bekliyorsun? “Bugün hatırlamayacaksın da ya ne vakit hatırlayacaksın?” DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.